Paylaş
Nasıl bir futbolcu olduğunu anlatılanlardan, okuduklarımdan ve çok kısa görüntülerden öğrenmeye çalıştım.. Ama nasıl bir efsane olduğunu çok iyi biliyorum..
Can Bartu’yla aynı grupta çalışırken Parma’ya gitmiştik.. Beni çok fazla tanımıyordu o zamanlar.. Parma’daki otelin lobisinde karşılanışını, “Kan Bartu” diye hitap edilişini unutamam.. Çok ama çok seviliyor Can Bartu İtalya’da..
Biraz sivri dillidir.. Biraz üstten bakan bir görüntüsü vardır olaylara.. Tanımayan “çok burnu büyük” diyebilir.. Oysa Can Bartu’nun kalbi güzeldir, sıcaktır..
Her yerde müthişti
Aziz Yıldırım’ın ilk dönemlerinde, kulübün karıştığı bir ortamda önemli bir Fenerbahçeli Can Bartu’ya gidip açıkça başkanlık teklif etmişti.. “Sen kabul edersen çok güçlü bir yönetim oluştururuz” demişti.. Can Ağabey, “Benim koltukla, yönetimle, başkanlıkla işim olmaz” diyerek geri çevirdi öneriyi..
Can Bartu, Fenerbahçe altyapısından yetişmişti.. Çok çok iyi basketbol oynuyordu.. Ama futbolda da müthişti.. Bir süre ikisini birlikte götürdü.. Efsane maçlar oynadı.. Aynı gün maçlara çıktı.. Ama en önemli hamlesi İtalya’ya gitmekti.. 6.5 yıl İtalya’da kaldı.. Efsane oldu.. Lazio, Fiorentina ve Vicenza forması giydi.. Üç yıl önce İtalya’dan bir dergi aldım.. 1960’lı yıllara ait.. Üç sayfasını Can Bartu’ya ayırmışlardı.. “Büyük Can Firenze’de” başlığını atmışlardı.. O sayfalara bakarken bile duygulandım..
Yalansız bir büğüyüm
Can Bartu’yu hafta içinde FBTV’de gördüm.. Programını izledim.. Ve tekrar büyüklüğünü fark ettim.. Gençlerbirliği maçını yorumlarken, “Hakem bir penaltısını vermedi rakibin.. Golde de Egemen rakibini şöyle itti” dedi.. Takımın sürekli oyunu sıkıştırmasından bahsetti.. Hep suratı asıktı.. “Ama maçın bitiş düdüğüyle büyük sevinç yaşadı taraftar.. Dört maçı üst üste kazanmak güzeldir” derken öyle güzel güldü ki, bu satırları yazmak istedim.. Konyaspor maçı için, “Senaryo oluştursanız, o maçı öyle kaybedemezsiniz. Oscar’lık oynadılar” demesi, espri gücünün en güzel örneğiydi..
Yalansız bir büyüğüm Can Bartu.. Tanıdığım en büyük Fenerbahçeli.. Onun ismini Samandıra’ya verenlere teşekkür ederim.. Ben onun ismini kalbime yazdım.. Milyonlarca Fenerbahçeli, yüzbinlerce İtalyan gibi..
OĞUZHAN CANSEVER
GSTV’de Bayrampaşa-Galatasaray A2 maçı gözüme takıldı bu kez.. Stat bir facia.. Tamam, karşı tarafta tribün olmayabilir.. Ama bu düzeyde maç oynattığınız stadın, hem de kameranın çekim alanındaki duvarlarına sporla ilgili sloganlar, afişler astırsanıza.. Bomboş, soğuk bir duvara bakmasak..
Maçta Oğuzhan’ı çok beğendim.. Bayrampaşa’nın 10 numarası neden o seviyede kalmış bilemem.. Çok yetenekli, çok akıllı.. Güzel de bir gol attı.. Bana Fernandes’i hatırlattı..
Galatasaray A2 takımını pek beğenmedim.. Arda’ların, Bülent’lerin, Aydın’ların takımı yok artık.. O takımdan 2’yi aşıp, A Takım’a girecek isim yok bence.. Mancini’nin yerinde olsam mutlaka birkaç oyuncumu oraya kaydırırdım.. Biliç’in yaptığı gibi..
MOTTA’YI DiNLEYiN
ÇOK uzatmayacağım.. Bu kez BJK TV’de Motta söyleşisini izliyorum.. Sözlerinin çoğu samimi ve önemli.. Ama bir uyarısı çok ama çok önemli.. Motta, “Bir solbekin ilk görevi savunmadır.. Fırsat bulursa, zamanı iyi ayarlamak koşuluyla ileri çıkmalı.. Çünkü vereceği açık golle sonuçlanabilir” dedi.. Bütün kanat savunmacıları bu sözleri iyi dinlemeli.. Özellikle de Gökhan Gönül ve Eboue..
BEŞiNCi BÜYÜK
ÜÇ Büyükler dışında ilk hamleyi onlar yaptılar.. Zaten “Beşinci Büyük” olduklarını 3 yıl önce tescil etmişlerdi.. Bursaspor TV’yi kurarak bu alanda da söz sahibi oldular.. Rahmetli Başkan İbrahim Yazıcı ilk adımı atmıştı.. Mevcut yönetim sürdürüyor.. Canlı maç yayınları, nostaljileri, cesur tartışma programları ile çok iyi yayın yapıyorlar..
Paylaş