Ben istifa ederim, ya sen!

ERMAN Abi dün köşende beni “köşeye” sıkıştırmışsın..

“Altan kardeşim bir yazı kaleme aldı. Arda’nın ağlayarak televizyon kameralarına verdiği o meşhur şerefli beyanattan hemen sonra. Çünkü Arda’nın bu konuşmasıyla birlikte pazar günü Telegol’e kadar herkes ateş etti. Sonra ne oldu? O ateş edenler silahlarını nerelerine koydular merak ediyorum. Herhalde tesadüftür, Altan kardeşimin yazısı da o günlere denk geldi. Yazının içeriğinde ben varım, Hıncal Uluç var, Ahmet Çakar var. Altan kardeşim, tamam her şey iyi güzel de sen bu yazıyı yazmadan sadece iki ya da üç ay önce bana bizzat telefon açıp, “Erman Abi, filanca televizyona gidip program yapacakmışsın. Beni de yanında götür” demedin mi? Ne o yazıyı yazacaksın, yazıyorsan da bana telefon etmeyecektin. Ya da telefon ettiğinde öyle bir yazı yazma hakkın olmayacaktı. Tamam mı Altan kardeşim. Gözlerinden öperim” demişsin..
İki şahit var
Erman Abi daha önce spor müdürlüğünü yaptığım bir kanalın üst düzey yöneticisiyle mayıs ayında buluştum. O kanal bana, “Hem Dünya Kupası için hem de daha sonrası için bir projemiz var. Erman Toroğlu ile çalışır mısın? Değişik bir ikili olursunuz” diye teklif yaptı. “Olur” dedim.. Seni tanıdığım için bazı konularda konuşmamı istediler. Ben de seni aradım, üç kez.. “Buluşalım” dedim. Ama sesin “sağlıklı” gelmediği için iki kez buluşmayı iptal ettim. Daha sonra kanal o projenin askıya alındığını söyledi. Onlarla tekrar buluştum. Bana eski görevime geri dönüp dönmeyeceğim konusundaki fikrimi sordular. Artık yöneticilik yapmak istediğimi söyledim. İlerleyen günlerde de spor programı konusunda adım atmadıkları için olay kapandı. Bu konuda da olayların tamamını yaşayan o kişiyi şahit gösterebilirim. Hatta seninle konuşmadan önce, bu konuları mesleğimdeki en saygın isimle de paylaşıp fikirlerini aldım. Daha sonra seninle yaptığın konuşmada, “Olsun Altan, 3-4 kanal daha var teklif yapan” dedin. Olay kapandı.
“Beni de götür” demedim
Teknoloji çok ilerledi. 5..41099.. nolu telefonumla yapılan tüm konuşmalara savcılık izniyle ulaşacağım. Sana asla ve asla “Beni de yanında götür” demedim. Bunu söyleyen şerefsizdir ve kanıtladığın an Hürriyet’ten istifa ederim. Peki ben bunun tersini kanıtladığım, konuşmaların tam metnini alıp tarihini verdiğim zaman, bana; daha senin haberin bile yokken o teklifi yapan kişiyi mahkemede şahit gösterdiğimde sen istifa edecek misin? Aynı kurumda çalıştığımız için sadece bu “yalan” ifadenle ilgili yazıyorum.. Allah yolunu açık etsin..
Yazarın Tüm Yazıları