ZİCO hem Antalya’da, hem de İstanbul’da oynadığı maçları hep ciddiye aldı. Sakatlar hariç hep asları sahaya sürdü. Onları uzun süre birlikte oynatarak kazanma çabası içine girdi.
Ve bu çabanın sonunda üzerinde en çok soru işareti bulunan, taraftarın "günah keçisi" ilan etmeye hazırlandığı Deivid’i kazanmayı başardı. Deivid tıpkı Alex gibi Brezilya’nın yumuşak stiline fazlasıyla sahip. Aurelio gibi çok mücadeleci, Kezman gibi çok arayış içersinde olan bir forvet değil. Aşırı sakin. Ancak gol vuruşları çok iyi. Zico, Kezman’ın sakatlığı sırasında Vestel deplasmanında onun sayesinde 3 puanı almış ve belki de F.Bahçe’deki pozisyonunu düzeltmişti.
F.Bahçe yönetimi, Kezman ve Semih’in ilk Alkmaar maçında oynamayacak olması nedeniyle Deivid’in yerine bir forvet alabilirdi. Kamuoyunda böylesine bir baskı da vardı. Ancak, geçen sezonki Anelka örneğini hatırlayacak olursak, Deivid’in kalmasının çok daha yararlı olduğunu görebiliriz. Deivid, Alkmaar maçında çok iyi oynaması halinde bile takım içindeki dengeleri çok bozacak, Alex’i, Kezman’ı huzursuz edecek bir oyuncu değil. Elbette rekabet için takımda üst düzey futbolcular olması lazım. Ama yedek kaldığı an sürekli problem çıkaran yabancıların olduğu bir ortamda da başarının pek kolay gelmediği bilinen bir gerçek. Geçen sezon Anelka’nın yaşadığı ve sürekli medyayı meşgul eden bir sıkıntı Deivid’in yavaş yavaş form tutmasıyla ortadan kalkabilir.
* * *
Deivid dışında maça damgasını vuran ikinci oyuncu Can Arat’tı.. Tur zaten garanti.. Skor 3-0; Can gibi bir oyuncunun dikkat edeceği en önemli şey gol kurtarmak ya da gol atmaktan çok, takımda sürekli şans bulmak olmalıydı. Maçı seyreden Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in gözüne girebilmek için müdahalelerdeki zamanlamasına daha dikkat etmeli ve son adam oynamanın sorumluluğunun ne kadar ağır olduğunu hiç aklından çıkarmaması gerekirdi.
Temponun hiç üst düzeye çıkmadığı, mücadelenin vasatın altında kaldığı maçta beni hayal kırıklığına uğratan Abdullah Avcı-Arif Erdem gibi iki önemli futbol adamının görev yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediye’nin savunmasıydı. İkinci yarısı Süper Lig kadar çekişmeli geçecek olan Türk Telekom Lig A’da başarılı olmak bu kadar çok bireysel hata yapan bir savunmayla zor görünüyor.