AZİZ Yıldırım, 15 Şubat 1998’de başkan seçildi. Yani 8.5 yıldır o "talibi çok, dikenli" koltukta oturuyor. İlk yıllarında inanılmaz hatalar yaptı. Bir sezonda üç teknik direktör değiştirdiği bile oldu. Yerli-yabancı sayısız yıldıza inanılmaz paralar harcadı. Bazen başarılı da oldu. Ama çoğu operasyonu, Galatasaray’ın önünü açan, Avrupa’da ses getirmeyen ve taraftardan tepki gören sonlarla bitti.
Daum’la anlaşması Aziz Yıldırım için bir dönüm noktasıydı.. Türk futbolunda istikrarsızlığın simgesi olan "Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü gömleğini" tam üç yıl giydi Daum.. Ardından Zico göreve geldi.. Daum’la tamamen zıt bir karakter olmasına karşın Aziz Yıldırım onunla da uzun soluklu çalıştı. Zor günleri birlikte atlattı. Şimdi de üçüncü yıla Zico’yla başlayıp başlamamanın ince hesaplarını yapıyor Yıldırım..
Önceki gün Sadi Kemal Yaşar, "F.Bahçe Terim’e teklif götürmüş söylentileri var" deyince güldüm.. "Alp Yalman da başkan olur herhalde" dedim.. Ama söylentilerin boyutları gittikçe arttı. Terim’in jokeri Emre ile anlaşıldığı haberi Fenerbahçe gündeminde ilk sırayı aldı. Nihat’a teklif götürülmesi, Kanoute’nin işinin bitirilmesi de sarı lacivertli taraftarları heyecanlandıran duyumlardı..
* * *
İşin dedikodu kısmını bir tarafa bırakıp Aziz Yıldırım’ın göreve geldiğinden beri yaptığı en büyük transferin; Fenerbahçe’yi istikrar sembolü haline getirmek olduğunun altını çizelim.. Son 5 yılda 3 şampiyonluk, 2 ikincilik.. Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final, UEFA Kupası’nda dördüncü tur.. Bunlar kulüp tarihinin en başarılı döneminin en önemli anlarıydı..
Ve bu başarılarda büyük pay sahibi olan bir de futbolcu var.. Alex de Souza.. Brezilyalı yıldız sadece futbolculuğu ile değil, bütün futbolseverlerin saygısını kazanacak kadar büyük bir yıldız portresi çizmekle de Fenerbahçe’yi yukarılara taşıdı..
Alex’in kötü gününde, medyasından yöneticisine, taraftarından hafif sempatizanına kadar herkesin "Alex gitsin" dediği Alkmaar maçından sonra Aziz Yıldırım’ın ona verdiği destek unutulmazdı..
Bir oyuncu böylesine kötü günler geçirirken, futbol olarak tel tel dökülürken, başkanı tarafından ayakta alkışlanıyorsa o kulüp tarihine adını kazımış demektir..
* * *
Ve Emre.. Türk futbol tarihinin en çok tartışılan oyuncularından biri. Müthiş futbol zekası ve yeteneğine karşın bir türlü o büyük patlamayı yapamadı Emre.. İnter’de ya da Newcastle’da zaman zaman müthiş maçlar çıkarttı. Ama sabun köpüğü gibiydi o 90 dakikalar.. Gerisi gelmedi..
Emre Fenerbahçe’ye gelirse Alex gibi bir büyük ustanın işini hafifleteceği gibi Aurelio gibi yaşamı "özveri" üzerine kurulmuş bir "top çalma ve rakibi bozma" ustasıyla oynayacak.. Bu, Fenerbahçe için geçen yıl yarıda kalan Şampiyonlar Ligi serüvenini bir adım öteye taşıma anlamına gelebilir. Bu; önelemede Athletico Madrid dahil tüm zorlu rakiplere karşı büyük bir kozu beraberinde getirebilir..
Kanoute hakkında konuşmak içinse biraz erken.. Gelirse büyük bir transfer.. Ama Appiah da büyük bir projeydi.. Afrikalı yıldızların, görkemli ilk sezonlarından sonra yaşadıkları düşüş herkes tarafından biliniyor. Özellikle de ülkemiz kulüplerinin fizik kondisyon açısından yıldızları fazla zorlamayan bir tavrı var. Kanoute bunları aşacak bir profesyonelse Fenerbahçe büyük bir iş başardı demektir.. Yoksa, gelecek sezon Kezman’ı bile arayabilir taraftar!
Bench kaloriferi
YILLAR önce Kaan Kural 20 yaşındaki İbrahim Kutluay’ı oynatmayan Fenerbahçe Koçu Kulenoviç’i ağır şekilde eleştirmiş ve "İbrahim’i bench kaloriferi yaptı" şeklinde nefis bir ifade kullanmıştı.
Tanjeviç de ilginç bir koç. Bir Euroleague maçına ilk 5 başlayan Oğuz Savaş 6 sayı atıp 2 ribaund üretiyor, daha sonra kenara alınıyor.. Ama bir daha oyuna dahi girmiyor.. Önceki günkü play-off final serisinde de El Amin-Lang ikilisinin inanılmaz paslaşmalarla pota altında ürettikleri sayıları seyrediyor Tanjeviç.. Lang kariyerinin belki de en görkemli ilk yarısını oynuyor. 21 sayı atıyor. Bunların 6’sı smaçtan geliyor. Tanjeviç kadrosunda "Euroleague Blok Kralı" Ömer Aşık’ın olduğunu ancak bu sayıları yedikten sonra hatırlıyor. Ömer ikinci devre 3 saniye koridorunu Semih’le birlikte kapatıyor. Tam 6 blok yapıyor. 16 sayı ve 10 ribaundla da ne derece etkin bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor. Fenerbahçe, Telekom’u yakalıyor ama bu kez içeriden oynamak yerine dış atış ısrarı yüzünden yenilgi geliyor.
Tanjeviç’in kariyerine saygım var. Ama bu kadar zengin bir kadro elindeyken böylesine kritik hatalar yapmasına şaşırıp kalıyorum.. Tüm oyunculardan performans almaya çalışmak başka, startejik anlamda en önemli oyuncularınızdan bazılarını "bench kaloriferi" olarak yanınızda oturtmak başka.
Heykelini dikeceğiz!
ADNAN Polat, Hakan Şükür’ün gönderilme kararına karşı gelen eleştiriler karşısında kuvvetli bir geri adım attı. Ardından, "Biz ona 5 yıllık bir teklif götüreceğiz. Futbol okullarına onun adını vereceğiz" dedi.. Güzel bir geri dönüştü.. Ama ondan sonra söylediği, "Hatta heykelini Florya’ya dikeceğiz" sözlerini biraz garipsedim.. Adnan Bey, yanlış bilmiyorsam o heykelin yapım kararını siz değil, Özhan Canaydın almış ve geçen yıl Fox’ta da haber yapılmıştı. Hatırlatmak istedim..
Sivas olalım!
TÜRK futbolunun önü açık.. Onlarca gencimiz dünya çapında yıldız olabilir.. Ama Süper Lig’e bu kadar sık kalitesiz oyuncu ve teknik adam gelmesinin önüne geçmek gerek.. Özellikle de teknik adam konusunda Bülent Uygun örneğinde olduğu gibi cesur davranmakta yarar var. Bu konuda federasyon "özel tüketim vergisi" tipinde bir fona yabancı teknik direktörlerden de para alabilir.. Yerli çalıştırıcılar teşvik edilir.. Lorant’lar, Susiç’ler yağacağına, Uygun’lar doğar!