CENK Tosun, Emenike, Semih Şentürk, Sercan, Selçuk İnan, Mevlüt Erdinç, Ersan Gülüm, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Ekici, Serdar Kesimal, Olcan Adın.. Bunlar ilk aklıma gelenler.. Sezon biter bitmez onların sezonu başlayacak.. Transfer borsasını onlar belirleyecek..
Şimdiden uyarımı yapayım.. Lig bitene kadar havaya girmeyin.. Asla transferinizi ilk plana almayın.. Takım oyunundan, bulunduğunuz camiadan uzaklaşmayın.. Basına menajerleriniz aracılığıyla açıklamalar yapmayın.. Sorulursa az ama öz konuşun.. Konuşmayı sahaya bırakın.. Fiziki direncinizin düşmemesi için bireysel antrenman yapın.. Ve en önemlisi kariyerinizi daha çok para veren kulübe göre değil, en iyi performans sergileyeceğiniz ve en mutlu olacağınız yere göre belirleyin.. Çünkü bu sezon gösterdiğiniz performansla zaten kendinizi kanıtladınız.. Önemli olan en kritik adımı yanlış atmamak.. Binlerce örnekte olduğu gibi yanlış bir transferle “gelebileceğiniz yerin” çok daha gerisinde kalmamak.. Önce futbol, sonra futbol.. Aklınız parada olmasın.. Merak etmeyin o zaman paradan çok daha önemli şeyler kazanacaksınız..
Yasaya alkış ama...
SPORDA Şiddet Yasası Meclis’ten geçti.. Sıra uygulamada.. Özellikle caydırıcı konularda, emsal teşkil edecek cezaların verilip verilmeyeceğini göreceğiz.. Şike ve teşvik primi konularının bir yasayla cezaya bağlanması şarttı.. Artık bu tip pisliklerin içine girmeye çalışanlar karşısında Devlet’i bulacaklar.. Yasanın güzel yanları çok.. Medyanın şiddeti artırıcı yayın yapmaması da bunlardan biri.. Ama sadece medya mı şiddeti artırıyor bu düşünülmeli.. Yasa tartışılırken bile bazı milletvekillerinin “Falanca takım şampiyon olacakmış, hakemler kaderleri belirliyor” demeleri halkı şiddete yöneltmiyor mu? Sahaya atılan yabancı maddelerin altında bu tip “oy toplama amaçlı” manevraların rolü yok mu? Siz sporda şiddeti mi yok etmeye çalışıyorsunuz, var olan şiddeti körüklemeyi mi istiyorsunuz? Bırakın sahadaki mücadeleye karışmayı.. Asıl işiniz olan milletvekilliğiyle uğraşın.. Halkın gerçek dertleriyle uğraşın.. Son lig ve kupa şampiyonu Anadolu’dan çıkmış.. Ligdeki bütün maçlar naklen yayınlanıyor.. Her takım lehine ve aleyhine hatalar oluyor.. Her takım ofsayttan gol atabiliyor veya penaltısı verilmeyebiliyor.. Şiddet yasası çıkarttık derken, şiddete davetiye çıkartmayın..
Elektronik bilet
MAÇ biletleriyle 15 yıldır çok haşır neşir olan biriyim.. Dünyanın birçok ülkesinde maç izledim.. ABD’de, Japonya’da, Avrupa’nın hemen her ülkesinde statlara gittim. Sadece Şampiyonlar Ligi finalinde chip’li bilet uygulamasına şahit oldum.. Diğer bütün organizasyonlarda bizim bildiğimiz biletlerle maçlara gidiliyor.. Şimdi karar alınmış, maçlara elektronik biletlerle girilicekmiş.. İsim, soyad, adres, kimlik bilgileri, fotoğraf yüklenecekmiş.. Başkasının kartıyla maça girilmeyecekmiş.. Ben sezon başında eşime 2 kombine aldım.. Bazılarına abisiyle, bazılarına arkadaşlarıyla gitti.. Yeni sezonda ne olacak merak ediyorum? Her maça gitmek isteyenin chip’li kartı mı olacak? Yurt dışından konuklarımıza kart mı çıkartacağız? Federasyon tam dolmayan bir milli maç için chip’li kart mı dağıtacak? Kulüplerin bazı taraftar gruplarıyla bilet bağlantısı var.. Ama bu dünyanın her yerinde var.. İtalya’da da, İspanya’da da var.. Hatta bazı taraftar grupları küfürün azalmasında, olayların çıkmamasında sorumluluk alıyorlar.. Çünkü kendi kulüplerinin zarar görmesini istemiyorlar. Ayrıca Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi maçlarında ne olacak? UEFA bu uygulamaya ne diyecek? Futbola büyük yatırım yapan sponsorlar toplu bilet alıyor ve dağıtıyor.. Orada nasıl uygulama olacak? Olaya olumsuz açıdan bakmıyorum, bunlar gerçekler.. Oluşabilecek sıkıntıların belki onda biri.. Chip’li kart belki Süper Kupa ya da Türkiye Kupası finalinde 1 yıl denensin.. Problemler görülsün, ondan sonra yavaş yavaş liglere adapte edilsin.. Doğrusu bu..