Ateşleyen slogan...

Antalya’da düzenlenen 6’ncı Uluslararası Resort Turizm Kongresi sık sık tekrarlanmalı...

Haberin Devamı

Tekrarlanmalı çünkü ‘turizmin geleceği’ için çok önemli bir zirve... İşte o kongreye bence damga vuran konuşmayı Kültür ve Turizm Bakanı sayın Nabi Avcı’dan sonra turizmcilere seslenen Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Menderes Türel yaptı... 

Nasıl mı? Bakan Avcı’nın tarihi eserlerin Türkiye’ye iade edilmesi çağrısıyla birlikte Başkan Türel’in fark yaratan konuşması
çok dikkat çekiciydi. Öyle ya turizm sadece konuk ağırlamak değil; aynı zamanda bir pazarlama ve sunum tekniği içeriyor. Yani turizmi bir ürün, bir ekonomik ürün olmanın ötesine taşıyabilmek gerekiyor... İşte hepimizin can alıcı sorunu bu değil mi zaten? O gün belki de çoğu turizmcinin cesaret edip söyleyemediğini Başkan Türel bir çırpıda anlattı ki; bu da bir anlamda turizm ve turizmcinin itirafı niteliğindeydi...
Elbette, Antalya için yeni tanıtım atağı yapılması şart. Peki ne yapmak gerekiyor?
İşte turizmci için algı değiştirecek operasyon...
‘MAKE ANTALYA GREAT AGAIN’ (Antalya’yı yeniden harika yapalım)
Evet yapalım; sayın Başkan Türel... Sektör adına bir adım olması için söylenen bu slogan kulağa gerçekten çok hoş geliyor.
Birlikteliğe, güç birliği yapmaya gerçekten hepimizin ihtiyacı var.
Turizmcisiyle, çiftçisiyle, sanayicisiyle hepimiz güç birliği yaparak, bu çıkmazdan, umutsuzluktan kurtulmamız için ayağa kalkmamız şart.
**

Haberin Devamı

Bu toplantıları sıklaştırmalıyız... Çünkü kendi gerçekliğimizle yüzleştiğimiz, samimiyetin perçinleştiğini ve sorunların kişiler
üzerinde olduğunu görebiliyoruz. Bakan Avcı’nın tarihi eserler vurgusu da bunlardan biri... Daha önceki yazılarımda define
avcılarına ve temin ettikleri cihazların satışına kadar bazı düzenlemelerin getirilmesi gerektiğini
vurgulamıştım. Ancak, hala bu cihazları devlete vergisini ödeyerek satın alabiliyoruz ve sonra da jandarmaya yakalanınca hapis cezası alarak cezaevine girenler var; aramızda.
Bu işte bir terslik yok mu sizce de? Yani tarihi eserlerimize dışarı çıkarılmadan müdahale edilmesi gerekmez mi?
Ayrıca, sayın bakan çocuklarımıza yakın çevremizdeki tarihi eserlerimizi anlatmak ve onları tanıtmaktan bahsetti.
Evet, çocuklarımıza tarihimizi anlatmak istiyoruz; ama nasıl? Müze kartlarıyla mı?
Bakın Antalya’da müzeye veya bazı örenyerine adım atmak kaç lira?
Antalya Müzesi’ne, Olympos Örenyeri’ne, Phaselis Örenyeri’ne, Aziz Nikolaos Anıt Müzesi’ne ve Myra
Örenyeri’ne giriş ücreti 20 lira...
4-5 kişilik bir aile için bu gerçekten çok lüks değil mi sayın Bakan Avcı? Neden vatandaşımıza kampanya
yapılmıyor? Madem öğrensinler diyorsanız neden ücretsiz olmuyor ki? Ya da
sembolik olarak giriş ücreti 1 lira olsa... Evet tarihimizi bilmeyen çocuklarımız var ama bu kimin
ayıbı ona biran önce karar vermemiz gerekiyor!..

***

Haberin Devamı

Ateşleyen slogan...

TABELASI KÜÇÜKMÜŞ!

‘Dikkat Radyasyon’ başlıklı yazıma Antalya Emniyet Müdürlüğü’nden cevap geldi. O aracın radyoaktif madde taşıdığı tespit edilmiş ve aracın üzerindeki sadece uyaranlarının yeterli olmadığı kanatine varılmış. Yani sadece uyaranlar ‘Dikkat Radyasyon’, ‘Dolu’ yazıları küçükmüş ve boşken üzerine takılmaması gerekiyormuş!.. Bu açıklamaya ne denir ki; şu gerçekten neden uzak kalıyoruz bunu çözemiyorum. Radyoaktif madde taşıyan bir araç nasıl camlı olabilir?
Peki bu araç satıldığında ikinci sahibi için hiç mi tehlike taşımıyor?
Konu olan radyoaktif madde... Ne kadar sıradan ve olağan değil mi? Gerçekten şaşırtıcı. Ama varsa-yoksa toplum olarak bizim yaptığımız sadece tabelaya bakmak. Aracı kullanan sürücünün sağlığından kime ne ki? Evet; sayın yetkililer
buradan bakınca da tabela gerçekten küçükmüş!..

 

Yazarın Tüm Yazıları