REKLAM dünyası geçen hafta bomba bir haberle sallandı. ‘‘Dahi reklamcı’’Serdar Erener, 1986'dan bu yana çalıştığı Y&R Reklamevi ile 31 Aralık 2003'ten itibaren yollarını ayırma kararı verdiğini açıkladı.
Daha önce de (yanlış anımsamıyorsam 12 kez) Erener'in böyle kararlar aldığı konuşulmuştu ama bu kez iş ciddi görünüyor. İşin en ilginci de Serdar Erener, Y&R/Reklamevi ile sözleşmesi gereği, rakip olamıyor. Bunun anlamı şu. Serdar Erener'in üç yıl için reklam ajansı kurması söz konusu değil. Serdar Erener'le görüştüm. O da ajans kurmayacağını, ama marka danışmanlığı, yönetmenlik, yapımcılık yapabileceğini söyledi. Taraflar oturmuşlar, Erener'e bir ‘‘değer’’ biçmişler. Erener de biçilen değeri az bularak kendine bir değer biçmiş, sonuçta anlaşamamışlar.
Y&R/Rekamevi Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Aksoy'u ‘‘Verilen parayı da, istenen parayı da duysanız dudaklarınız uçuklar, yılda milyonlarca dolar. Ayrılık kesin’’ diyor. Aksoy'a ‘‘E ne olacak Selo'nun, Çelik'in, David'in, Özgür Kız'ın, 12 Dev Adam'ın, Bonissimo'nun durumu. Bunları Serdar Erener yaratmadı mı? Bunlar öksüz mü kalacak?’’ diye sordum. Aksoy, ‘‘Mümkün mü böyle bir şey Ali Atıf. 100 kişinin çalıştığı reklam ajansında bunları bir kişinin yaratması mümkün mü?’’ diye yanıtladı. Daha sonra da, reklamcılıkta niye starlara karşı olduğunu, kişisel hırsların kurum felsefesinin önüne geçmemesi gerektiğini, bir genel müdürün görevinin tüm ajans çalışanlarının içindeki en iyiyi ortaya çıkarmak olması gerektiğini anlattı. Y&R'nin yeni Genel Müdürü de belli olmuş: Arzu Ünal.
Sonuç şu: 2004'te Türk reklamcılık sektörü çok ciddi bir testten geçecekmiş gibi görünüyor. Y&R Reklamevi son on yılın en başarılı reklam ajanslarından biri. Ses getiren reklam kampanyaları ile diğer sessiz ve derinden giden çokuluslu reklam firmalarından ayrıldığı çok açık. Hazır Kart, 12 Dev Adam, Bonus Cart, Cola-Turka gibi markalar başarının göstergeleri. Bu kampanyalar bir star yarattı: Serdar Erener. Ya da bir star vardı o da bu kampanyaları yarattı. Ya da bir star ona uygun dere yatağını bulup starlığını ortaya çıkardı. Acaba hangisi? Starlar mı önemli kurumlar mı? Starlara mı para ödeyelim yoksa takım oyuncularına mı? İşte 2004'te Türk reklamcılığının geçeceği test. Bizim şu ana kadar bildiğimiz Serdar Erener'in reklam dahisi olduğu. Bakalım Arzu Ünal bildiklerimizin yanlış olduğunu bize ispatlayabilecek mi? Çok heyecanlandım.
Not:Serdar Erener'in ‘‘o benim diğer yarım’’ dediği Uğurcan Ataoğlu da Y/R Reklamevi ile yolarını ayıracağını açıkladı. Belki yorumunuza etkisi olur diye bu haberi de vereyim dedim.
Gökyüzüyle arkadaş!
GEÇEN hafta ‘‘Suçlu Kim? Viessmann mı yoksa İGDAŞ mı?’’ diye bir yazı yazıp başımızdan geçen doğalgaz kaçağı olayını anlatmıştım. Sağolsunlar hem Viessmann hem İGDAŞ hem de Soyak yetkilileri, tahmin ettiğimden çok daha büyük duyarlılıkla işin üzerine eğildiler. Pazar sabahından itibaren Viessmann'ın Genel Müdürü Dr. Celalettin Çelik, büyük bir titizlikle sorunla ilgilendi ve bütün süreçleri tüm şeffaflığı ile önüme koydu. Conta su contası değil, İGDAŞ'ın tavsiye ettiği klingerit conta imiş. Servis elemanı daha önce kullanmadığı bu contayı tanıyamamış. İGDAŞ'ın gaz açmadan önce tesisatın neresine kadar olan kaçaktan sorumlu olduğu konusunda bir karmaşa var. İGDAŞ ‘‘Ben içerde vanaya kadar sorumluyum’’ diyor. Tüm kombi satıcıları da kombinin içindeki kaçağa kadar İGDAŞ'ın denetlediğini söylüyor. İGDAŞ'tan Kalite Güvence Müdürü Abdullah Nezihi Erdem ve İç Tesisat Müdürü Burhan Özcan da tüm iyi niyetleriyle olaya müdahale ettiler. İşi bilen titiz gençler. Bu yetki karmaşasının 2004'ten itibaren giderileceğine söz verdiler. Gördüğünüz gibi sayemde yeni yılda başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye gaz kaçakları konusunda rahatça bir ‘‘ohh’’ çekecek. Bu hayal mi gerçek mi hep birlikte göreceğiz. Şuna da emin oldum. Başımıza gelen ‘‘istisnai bir olay.’’ Ama böyle istisnalar yüzünden, İGDAŞ'ın sloganın da ifade ettiği gibi, dört kişilik bir ailenin göz açıp kapayıncaya kadar ‘‘gökyüzüyle arkadaş’’ olması pekálá mümkün. Sıfır hata şart!
Akıllı Mor İnek!
SETH Godin, ‘‘İzinli Pazarlama’’ kitabıyla adını duyuran, kökü dışarıda bir pazarlama gurusu. Godin'in yeni kitabının adı Mor İnek. Mor İnek, Godin'in farklılaşmanın değerini ortaya anlatmak için geliştirdiği bir konsept. Arman Kırım da yerli yönetim (yeni pazarlama) gurularımızdan. Kırım, Godin'in ‘‘Mor İnek’’ konseptinden yola çıkarak ‘‘Mor İneğin Akıllısı’’ diye bir kitap yazmış. Konu benzer: Farklılaşmak. Kitap kısa sürede ikinci baskısını yapmış. Şimdi siz sormaz mısınız Kırım'a ‘‘Benzeyen bir şey de başarılı oluyorsa bu farklılaşma çabası niye?’’ diye... 9 Aralık'ta, Lütfi Kırdar'da Seth Godin'in de telekonferans yöntemiyle katılacağı DBR konferansı var. Arman Kırım da orada olacak. Benim için bir zahmet sorar mısınız?
Bayhan Baba ve dersler!
MUTFAKTA yemek yiyor ve televizyon izliyoruz. Popstar açık. Yanlış anlamayın, bizim gibi eğitimli, kültürlü aileler hiç böyle popüler şeyler izler mi! Televizyonu Popstar yörüngesine sokan büyük himini Gülce (16). Biz de öylesine bakıyoruz işte. Öyle öyle bakarken Gülce, ‘‘Bayhan Baba adam öldürmüş’’ dedi. ‘‘Bayhan Baba kim?’’ dedim. ‘‘Çıkacak şimdi görürsün’’ dedi. Ağzımdan ‘‘Anlamadım? Popstar adaylarından biri adam mı öldürmüş? Televizyonda katili mi yüceltiyorlar?’’ sözcükleri döküldü. Gülce‘‘Abartma baba, adam öldürmüş cezasını çekmiş, çıkmış. Hayat boyu ceza mı çekecek. Hayatı kurtuldu işte daha ne istiyorsun’’ diye yanıtladı. Sustuk. Bir daha da bu konu açılmadı. Sonra ben Bayhan Baba'yı izledim. Tek bıçaklı jilet tüketimini körükleyecek ideal bir arkadaşımız. Gözü açık olduğu durumlarda her türlü jilet sponsorluğu için de ideal.‘‘Bayhan Baba’’yı ben almayayım ama alana da engel olmayayım. Popstar'ın başarısı burada zaten. Her türlü yarışmacı var. Ünlü var, ünsüz var, taklide dayalı komik durumlar var, ‘‘Ah kahpe felek ben de şimdi onlardan biri olabilirdim’’ var. Ve de en önemlisi yarışmacı öykülerini aktaran gazeteler var. Buradan ‘‘illa televizyon da televizyon’’ diye inat eden reklamveren çok şey çıkarmalı. Televizyon ve gazete birlikte kullanılınca yaratamayacağı etki yok. Bakınız Popstar raytingleri.
Çekirgelik
Ara sıra kendimiz değişeceğimiz yerde işimizi, eşimizi, arkadaşlarımızı değiştiririz.