TÜRKİYE’de televizyon izleyici ölçümlerini AGB Anadolu A.Ş. yapıyor.
AGB’nin elektronik ölçümleme cihazı kullanarak yapmış olduğu ölçümlere göre bazı televizyon programları yayından kalkıyor bazıları yayına konuyor. Bu arada da televizyon reklam pastası büyük oranda AGB’nin yaptığı ölçümlere göre dağıtılıyor.
Zaman zaman AGB’nin yaptığı ölçümlerin doğru olup olmadığı değişik kişi ve kurumlarca dile getiriliyor.
Uzanlar sağken AGB’nin ölçümleme sisteminin doğruluğu üzerine tartışmalar daha sık yapılıyordu. Cem Uzan ve Hakan Uzan kendilerinden başka kimseye güvenmedikleri ya da herkesi kendileri gibi sandıkları için AGB eliyle Star’a pusu kurulduğundan ve ratinglerinin düşük çıkarıldığından emindiler. Bu nedenle de sürekli bir ölçümleme sistemi değiştirme çabası içindeydiler.
Uzanlar tarih olunca AGB ölçümlerinden yakınan sadece RTÜK kaldı. Şu an sadece RTÜK AGB ölçümleme sitemine itiraz ediyor. Somut bir girirşim olmadığı için de AGB’nin elektronik ölçümleme ‘tekeli’ Türkiye televizyon piyasasını yönetmeye devam ediyor.
Bugün AGB ölçümleriyle ilgili tartışmalara değinmemin nedeni Amerika’da televizyon ölçümlemeleri ile başlayan tartışma. Amerika’daki televizyon ölçümlemelerini 1960 yılından bu yana Nielsen Medya Araştırma şirketi yapıyor. Daha düne kadar Amerika’da Nielsen, televizyon ölçümlemesinde demode bir yöntem olan günlük tutma yöntemini kulanıyordu.
Yılda dört kez 375.000 kişiden tuttukları günlükler toplanıyor ve ratinglere ulaşılıyordu. Uzun süredir de Nielsen’in demode yöntemi kablolu televizyon kanaları tarafından eleştiriliyordu. Kablolu televizyon kanalları ‘insanların günlük tutarken ana programları işaretlediğini, kablolu televizyondaki programları görmezden geldiklerini’ söylüyorlardı.
Nielsen eleştirilere dayanamadı ve kısa süre önce 5000 evde elektronik ölçümleme yapmaya başladı ve sonuçlar sürpriz olmadı: günlük sisteminin ana kanallar lehine rating ürettiği kanıtlandı! Tartışmalar tabii ki bitmedi bu kez ana kanallar varolan sistemin Amerika’daki azınlıkları yanlı ölçtüğünü tartışmaya açtılar. Tartışmalar uzayınca da rating ölçümleme sorununun bir ‘kamu çıkarı’ sorunu olduğu kanısına varıp Amerikan Kongresi işin içine karıştı ve yüksek kalitede televizyon ratingleri üretmenin Amerikan toplumunun geleceği açısından çok önemli olduğuna karar verdi. Amerikan Kongresi rating ölçümlerinde daha aktif rol oynayacakmış gibi görünüyor. Şu anda Nielsen elektronik ölçümleme yapılan ev sayısını 10.000’e çıkarmaya çalışıyor. Bir yandan da azınlıkları nasıl daha iyi ölçebileceğinin hesabını yapıyor.
Niye Amerika’daki rating ölçümleme tartışmalarını yazdım? Çünkü biz televizyon ölçümlemesinde 15 yıl önce elektronik ölçümlemeye geçmişken Amerika daha yeni elektronik ölçümle tanışıyor.
Artık Türkiye’de AGB ölçümlemede doğru yöntemi mi kullanıyor yoksa yanlış yöntemi mi tartışmasını bırakalım. RTÜK daha kaliteli nasıl ölçümleme yapılır bunu tartışmalı. Türkiye’de bir an önce ölçümleme yapılan ev sayısı arttırılmalı, ‘ev içi düğme basma’ denetimleri arttırılmalı, tatile gidenler ölçüme dahil edilmeli, sosyo-ekonomik statü ve ağırlıklandırma sitemi yeniden gözden geçirilmeli. RTÜK AGB’yi yok sayacağına AGB’yle kaliteli ölçüm içim işbirliği yapmalı, denetlemeli, öenrilerde bulunmalı. Televizyon ratingleri türk toplumunun geleceğini şekillendiriyor kimse daha fazla beklememeli!
Çekirgelik
‘Asla birilerinin ümidini kırma, belki de sahip olduklarıtek şey odur.’