6 milyon Euro’ya bina

Geçen cuma Ege İhracatçı Birlikleri’ne üye zeytin ve zeytinyağı üreticilerine ‘markalaşma süreci’ anlatmak üzere İzmir’deydim.

Bir gün boyunca Tariş, Fora, Marmara Birlik, Kırlangıç gibi Türkiye’nin önde gelen firmalarının pazarlama yöneticileriyle markalaşma üzerine konuştuk. Tabii ki konu sonunda dolandı dolandı ‘Türk zeytinyağını dünyada nasıl marka yaparız’ konusuna geldi. Bu konudaki en önemli engellerden biri dünyada Türkiye’nin Akdeniz ülkesi olarak algılanmaması. Bu nedenle de İtalya ve İspanya’nın zeytin ve zeytinyağı ihracatında işe beş altı adım önce başlamaları.

Bu konuda yapacak bir şey yok mu? Var... Çok kapsamlı bir halkla ilişkiler faaliyetiyle seçilmiş pazarlarda Türkiye’nin aynı zamanda Akdeniz ülkesi olduğunu insanlara öğretmek. Peşinden zeytin ve zeytinyağı üretimindeki uzmanlığını vurgulamak. Uzun soluklu bir çalışma ama yapılabilir. İki üç yılda bir Amerika’ya, bir Kanada’ya Türkiye’nin Akdenizlilik gerçeği öğretilebilir. Yeter ki siz paradan haber verin.

İhracatçılar parayı nereden mi bulsun? Örnek. Ege İhracatçı Birlikleri Kordon’da 6 milyon Euro’ya yeni bina yapmış... 6 milyon Euro, binaya gömülmüş. Oysa 1 milyon Euro’ya Alsancak’taki eski mekan yenilenseydi, 5 milyon Euro’ya da dünyadaki seçilmiş pazarlarda halkla ilişkiler kampanyası uygulansaydı bir 10 yıl Kordon’a iki ayrı bina yapılabilirdi. Ama Türk aklı bu. Önce binaya parayı gömeceksin, sonra da ‘para yok ki, elimizden bir şey gelmiyor’ diye yakınacaksın. Bina İmparatorlukları görmek isteyenler Oda’lara, Oda Birlikleri’ne baksın. Sonra da bu Oda’ların, Oda Birlikleri’nin ne işe yaradıklarını gözden geçirsin. Sonuç? Hiç iç açıcı değil.

Ne yazarsak yazalım

İrem Turan isimli okurumdan sürekli AKP’nin kafasını türbana, imam hatiplere takmasını eleştirdiğim için eleştiri alıyorum. Geçenlerde dayanamamış aşağıdaki e-postayı göndermiş:

‘Evet şu AKP’nin kafayı takma meselesine gelelim. Kafayı takan AKP mi yoksa sizin gibi türbanı siyasi simgedir kılıfına uydurarak yasakları onaylayanlar mı? Kafayı takan AKP mi yoksa durup durup gerekli gereksiz İHL, başörtüsü konusunda akla beyne zarar yazılar yazanlar mı? Ama AK Parti sizin gibi boş şeylere kafasını takmadığı ve boş düşünmediği için Türkiye’nin bir numaralı partisi. Ve siz çatlasanız da patlasanız da gelecek seçimlerde de bir numara olacak...’

Gördüğünüz gibi bazı okurlarımızı ne yazarsak yazalım düşündüklerini etkilememiz mümkün değil. Bu okurlarımız bize rağmen istedikleri gibi düşünmeye devam ediyorlar. Özellikle de inandıkları konunun kökleri derindeyse. Hele de dini inançlardan kaynaklanıyorsa. Ne yazsanız AKP’nin kafayı türbana, İHL’lere taktığını görmeleri mümkün değil.

Benim de kafayı türbana, İHL’lere takmam bu yüzden. Bazıları kafayı bir şeylere taktığında, bu takıntıyı görebilen insanların sayısı azalmasın istiyorum. İnançlı minançlı kayırmadan.

Bilmeden alkol alanlar

Gıda Mühendisi Ayhan Keskin isimli okurumdan bir mektup aldım. Keskin son günlerin ‘sindirime yardımcı’ moda içeceği hakkında bir iddiada bulunuyor. Keskin söz konusu içeceğin yapım ve bekletme şartlarına göre yüzde 0.5 ile yüzde 1.5 arasında alkol içeren bir içecek olduğunu söylüyor. Hatta bekletilirse alkol oranı yüzde 3-4’e kadar çıkıyormuş. Zaten içeceğin isminin anlamı da keyif veren madde anlamına geliyormuş.

Peki nasıl oluyor da bu içeceğin üreticisi, içeceğin içerdiği alkolü etiketinde belirtmiyor? Nedeni gıda kodeksi. Türk Gıda Kodeksi etiketleme tebliğine göre yüzde 1.2’nin altında alkol içeren içeceklerin bu alkol içeriklerini etiket üzerinde belirtmeleri zorunlu değil.

Gıda kodeksine yüzde 1.2 oranını yazanların bir bildiği var kuşkusuz. Yüzde 1.2 oranı Avrupa standardı. Anlaşılan o ki, Avrupa standardı bazılarımızı çaktırmadan günaha sokuyor.

‘Yüzde 1.2 alkol oranından bir şey olmaz’ demeyin. Yediğiniz bir şey de yüzde 1.2’nin altında domuz yağı olduğunu ve sizin de bu gerçeği bilmediğinizi düşünsenize. Türbanın, imam hatiplerin, izinsiz kuran kurslarının ‘devlet’ eliyle yaygınlaştırılıp, islamın siyasallaştırılmasına engel olalım derken işin özünü gözden kaçırmayalım. İnançlara saygılı olmak zorundayız. Gıda kodeksinin ilgili maddesi gözden geçirilse iyi olur.
Yazarın Tüm Yazıları