Paylaş
Size, ‘Eski vesayet düzenini sizinle birlikte savunduk’ diyen olmadı ki o gün direnenlere bugün, “Ulan hepiniz oradaydınız be!” diye kastıkça kasıyorsunuz...
Vesayetçilikten kurtulamadığınız söyleniyor size. Dün de o taraftaydınız, bugün de...
Ha, dün eski vesayeti tutuyordunuz, bugün yeni vesayet girişimlerinden yana tutum alıyorsunuz.
İler tutar tek tarafınız, AK Parti karşıtlığındaki bu istikrarınız.
O da demokratik hakkınızdır, sandıkta yıkıncaya kadar kullanınız.
Ki doğrudur... İktidarın dün de eleştirilecek yanları vardı, bugün de var, yarın da kusur bulmakta zorlanmayacaksınız...
Fakat mesele, bu karşıtlığın, bir vesayetten öbürüne koşacak kadar gözünüzü kör etmiş olmasıdır.
Mesele, sandık dışı yollarla iktidarı devirme arayışlarına allem edip kallem edip bir yolunu bularak tavır almayışınızdır.
Budur hikâye....
* * *
Dün, Ergenekon davalarındaki kimi yanlışları gerekçe göstererek meşrulaştırıyordunuz pozisyonunuzu.
Bugün hükümetin, Ergenekon davalarındaki haksızlıklara vaktiyle göz yummuş, rıza göstermiş olmasını bahane ediyorsunuz...
Sayın ki “Ergenekon içeride ama yöntemleri dışarıda” cümlesini, 3 yıl önceki hiçbir yazımda kurmadım.
Sayın ki “Anti-Ergenekoncular, hukuk adına savaştıkları şeye benzemeye başladı, aman tehlikeye dikkat” uyarısını 2 yıl öncesinden yapmadım.
Varın öyle sayın...
Ama sizler de dün savcıların yaptığı, mahkemelerin yaptığı her işlemin, sırf ‘Savcılar yapıyor, mahkemeler yapıyor’ diye hukuktan sayılamayacağını bağıra çağıra dillendirmiyor muydunuz?
Bakın, Zaman gazetesi bile, Başsavcı İlhan Cihaner’in 2009’da, 2 yıl boyunca Adalet Bakanlığı’ndan gizleyerek Cemaat soruşturması yürütmesini hukuksuzluk addetmiş, ‘skandal’ demiş.
Bugün, bırakın bakanlığı, 2 yıl boyunca açık kanun emrine rağmen Başsavcı’dan dahi kaçırılarak yürütülen soruşturmaya ‘Hukuk’... Başsavcı’nın, sistemde kaydı kuydu olmayan dosyalara el koymasına ise ‘Hukuksuzluk, örtbas, adaleti engelleme, skandal’ falan diyorsunuz.
Her şeye laf yetiştiriyorsunuz da bu çelişkiye çıtınız çıkmıyor, bilakis destek atıyorsunuz...
Yok Başbakan, geçmişte Ergenekon davalarının savcısı olmuş, yok yandaş medya o sıra Zekeriya Öz’ü yere göğe koyamıyormuş vesaire...
Ona bakarsanız, siz de dün, Zekeriya Öz’ü yerin dibine sokuyordunuz, bugün omuzlarda gezdiriyorsunuz.
Çata çat savunma avukatlığı yapıyordunuz, şimdi o davanın iddiacılarıyla, savcılarıyla kol kola giriyorsunuz.
Tutarsızlıkta karşıtlarınızdan hiç aşağı kalmazsınız yani. Maşallah fazlanız var, eksiğiniz yok...
Dün, eski vesayetle mücadele ederken karşısında durduğunuz polis-yargı çevresi, bugün ‘yeni vesayet’ eleştirilerine maruz kalınca hemen yanında hizalanıp kahramanlaştırıyorsunuz.
Ne iş, bu mu sizin tutarlılığınız?
Yahu, bir kere de demokratik siyasetten yana olamayacak mısınız?
* * *
Haklı olduğunuz tek yer, dünün yanlışlarına iktidar cenahından verilen tepkilerin cılız kaldığı gerçeğidir.
Peki ya sizin bugünkü yanlışlara vermediğiniz, bir türlü veremediğiniz tepkiler ne olacak?
Yılbaşına, karşılıklı sektirilen ‘Ulan hepiniz oradaydınız be’ hitaplarıyla giriyoruz.
Seneye de oradan mı sesleneceksiniz böyle?
Paylaş