Paylaş
HDP İstanbul adayı olarak girip umduğunu bulamadığı seçim sonuçlarını bir değerlendirmiş, pir değerlendirmiş.
Yazının başlığı, ‘Süreç heval’...
Özetle, “Bütün ülke özerklik istedi” diyor.
Büyük laf... Ama BDP’nin o bildiğiniz ‘Demokratik özerklik’ projesini bütün Türkiye onayladı manasına değil.
YANİ’leriyle şöyle bir şey:
“Artık yeni bir siyasal durum içerisindeyiz. Seçmen özerklik isteğini kayda geçirdi. Bu durumu Türkiye’nin seçim sonuçları haritası üzerinde fiziki olarak görebiliriz.”
YANİ doğudan batıya, kuzeyden güneye her yerde seçmen, “Artık birlikte yönetilemeyiz, yeter birbirimizden çektiğimiz, gelin bölünelim, her parti kendi oy bölgesini yönetsin” dedi...
“Yerel seçim sonuçlarına ilçeler ve iller gözüyle ayrı ayrı baktığımızda gördüğümüz; Türkiye’nin fiilen demokratik özerkliğe ihtiyacı olduğu gerçeğidir.
Bakın ‘Bölge’nin demiyorum, Türkiye’nin diyorum.”
YANİ her partiye her yerden aynı oranda oy çıkmıyorsa bu böyle gitmez arkadaş, yol yakınken ayrılalım, herkes kendi bölgesine çekilip diğerlerinden kurtulsun...
“CHP ve MHP tarihsel olarak güçlü oldukları alanlara hapsoldular ve ülkenin geriye kalan bölümlerinde hiçbir varlık gösteremediler.
‘Bölge’de BDP’nin, İzmir ve çevresinde CHP’nin, daha milliyetçi coğrafyalarda MHP’nin bu kadar güçlenmesi tek başına Türkiye’nin yeni siyasi fotoğrafının berraklaştığının kanıtıdır.”
YANİ dörde bölünelim, bir köşenin adı CHP bölgesi olsun, diğerinin adı MHP. Şurasına BDP mıntıkası deriz, kalanının adını da AK Parti toprağı koyduk mu tamamdır...
“Türkiye, demokratik özerkliği kendi elleriyle sandıkta çizmiştir.
Bu bölgelere bu gözle bakıldığında, yaşam pratiklerinin ve sosyolojik ayrışmanın farkına kolayca varılabilmektedir.
Türkiye’nin kendi kendine ortaya koyduğu bu portre ile kavga etmek, ‘ötekileri’ kendine benzetmeye çalışmak, hiç kimseye güç getirmez.”
YANİ zaten siyasi haritamız bölünmüş durumda, direnmek de uzatmak da faydasız, er geç parti serbest bölgeleri sistemine geçeceğiz, halk bir şeyi istedi mi önünde durulamaz...
“Önümüzdeki tablo, sürecin iki aktörü olan BDP-HDP ve AKP haricinde, Türkiye’nin tamamında örgütlenme iddiasında parti kalmadığını göstermektedir.”
YANİ Başbakan Erdoğan, “7 coğrafi bölgenin 6’sında AK Parti birinci çıktı. Sadece Ege’de bin 500 oyla ikinciyiz. Onun için Türkiye partisiyiz” diye boşuna hava atıyor.
BDP de bir bölge partisi değil, aynen AK Parti gibi bir Türkiye partisidir.
CHP’nin kumsallarıyla MHP’nin yaylalarından geriye kalan siyasi haritayı aralarında nasıl paylaşacaklar, neresi kime bağlanacak bu durumda, sınır neye göre çekilecek, tek orası biraz karışık...
“Türkiye adına siyaset yapabilmek için Türkiye’yi anlamak gerekir.”
Kendisi acizane Türkiye’yi de seçmenin ne demek istediğini de çözmüş YANİ, sadece biz onun idrakine yetişemiyoruz henüz, ah Sırrı’nın sırrını bir anlayabilsek heval!
Paylaş