Sandık mı büyüktür Twitter mı?

BU saçma kıyas, sandığı hazmedemeyenlerin zihin mahsulüdür.

Haberin Devamı

Sandığın sokağa, Facebook ve Twitter’a galebe çalmasını kabullenemeyen bir düşüncenin yan ürünü diyelim...
Sandığın tek başına bir anlam ifade etmediğine, gerçek demokrasilerde sokağın da, Twitter’ın da en az sandık kadar ağır bastığına inanan enteresan bir fikre dayanır.
Yani birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Sandık, sokak ve Twitter birbirine eşittir güya...

***

Ya tersi olsa, sokak ve Twitter sandığa, yani sayısal çoğunluğa galip gelseydi?
Uzağa gitmeyin, gözümüzün önünde canlı örnekleri var; biri Mısır, diğeri Ukrayna...
Mursi de Yanukoviç de meşru demokratik seçimlerle işbaşına gelmişti. Ama sosyal medya gazıyla sokakta devrilmediler mi?
Amerika ve Avrupa, Mısır’da askerlere çiğnetmedi mi sandığı? Ukrayna’da da göstericileri üstüne çıkartıp tepindirmediler mi?
“Demokrasi sandıktan ibaret değildir” diye diye yapmadılar mı bunu?
Önce sandığı itibarsızlaştırdılar, sonra karşısına eşdeğerlerini koydular; sokak dediler, Facebook dediler, Twitter dediler...
Peki serbest seçimlerin olmadığı petrol krallıklarında durum ne? Misal bir Kuveyt’te, bir Katar’da, bir Arap Emirlikleri’nde?
Kuveyt’te, El Sabbah hanedanına darbe tasarlandığına dair bir ses ve görüntü kaydının dedikodusu bile daha yeni yasaklandı. Gazetelerde, TV’lerde ve sosyal medyada değil kaydın dolaşımı, hakkında sokakta konuşulması dahi kati bir emirle yasak.
Fakat siz Amerikan Dışişleri Bakanlığı’ndan 2 haftadır bir ifade özgürlüğü vurgusu, bir ‘Muhalefetin sesini kısma, soluğunu kesme, ümüğünü sıkma’ uyarısı, bir ayıplama, bir kınama duydunuz mu Kuveyt’le ilgili?...
Birleşik Arap Emirlikleri’nde hükümeti veya emirleri eleştirmek kanunla yasak.
Fakat siz Facebook’un, orada mahkeme kararlarına tıpış tıpış uymadığını gördünüz mü? “Yasak masak tanımam” demeden en son 12 sakıncalı içeriği engellememiş mi?...
Katar, Arap dünyasında demokratik değişimin, özgürlükçülüğün, reformculuğun hamisi. Muhalif her sesi destekliyor, Katar’dan çıkmadığı sürece.
Fakat siz, Katarlı muhaliflerin akıbetine dair bir endişe beyanı işittiniz mi hiç Beyaz Saray’dan?...

***

Demokrasinin nevzuhur tanımına göre sandık, eşitler arasında birinci bile gelmiyor.
Uzun lafın kısası, demokrasi sandığa indirgenemez.
Yalnız AB ve ABD, bunun istisnası...
ABD’de muhalefet, geçen sonbahar bütçesini onaylamayıp hükümeti kilitlemişti hani! Obama’cıların, ‘Sandığın gücü’ adına nasıl bas bas bağırdıklarını hatırladınız mı?
Türkiye’de iktidara ‘çoğunlukçu’ diye verip veriştiren Thomas Friedman, New York Times’da ne inciler döktürmüştü ne inciler:
“Tehlikede olan Amerikan demokrasisidir, onun en temelindeki çoğunluk iradesi kuralıdır...
Bütün bunlar, Cumhuriyetçiler içindeki Çay Partisi denilen marjinal bir grubun sistemi tıkamasıdır...
Obama’yı beğenmeyenler, önce sandıktan çoğunluk olarak çıkıp gelsinler...
Çoğunluk kimse o yönetir bizde, çoğunluk olunca istediklerini yaparlar...”
Demokrasiyi, bir anda parmak hesabına indirgeyen tek Friedman mıydı?
Başkan Obama da çok fena patlamamış mıydı:
“Çoğunluk iradesini esir almanıza müsaade etmem.
Tehditlerinize, şantajlarınıza pabuç bırakmam.
Bu maskaralığa derhal son verin...”
Anladınız mı şimdi hangisi daha büyüktür?

Yazarın Tüm Yazıları