Kosaçov da mı blöfçü olacaktı

Başka kimse kalmamış gibi, Türk-Rus ilişkilerinin geliştirilmesinden sorumlu adamını doğrudan cepheye sürmesinden belli. Hem de ucuzluğu sırıtan, harcıalem horozlanmalar için.

Adam seçkin bir ‘iyi niyet elçisi’yken ikinci sınıf bir çatapatçıya dönüştü.

Bu portreyi iyi tanıyalım.

Adı Konstantin Kosaçov.

İki ülkeyi yakınlaştıracak, kaynaştıracak bir misyonunun başıydı. İki ülke arasındaki savaş kışkırtıcıları korosunun başına geçti.

Beylik tehditlerle el yükselte yükselte çığırından çıkarılan bir söz düellosunun en yüksek rütbeli kurbanı haline geldi.

Onun dönüşüm hikâyesi, şeytan doldurmazsa patlamayacak boş savaş blöflerinin ön zayiat raporudur aynı zamanda.

Arap ordusu karadan girmeyecek Suriye’ye, Rusya bir dünya savaşını göze almayacak, bu dehşet dengesinde kimse nükleer silahına davranıp bir delilik yapmayacak.

Bakmayın kabara kabara diklenmelerine, bu kurusıkı atıp tutmalar ağız dalaşından öteye geçmeyecek.

Olan, Kosaçov’lara olacak. Araya gittikleriyle kalacaklar.

* * *

Bundan 4 yıl önce, Başbakan Erdoğan’la Başkan Putin bir forum oluşturmaya karar verdi. Hükümetler arasında her yıl topladıkları Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin toplumsal ayağı olacaktı. Dolmabahçe’deki zirvede Erdoğan’la Putin’in huzurunda anlaşması imzalandı.

Türk-Rus Toplumsal Forumu Eylem Planı Anlaşması’nın altında iki imza vardı. Türk tarafı adına Büyükelçi Volkan Bozkır’la Rus tarafı adına Konstantin Kosaçov’un imzaları.

Forumun eşbaşkanlığı görevini de ikisi üstlendiler.

Türkiye tarafında, Meclis Dışişleri Komisyonu başkanları değiştikçe eşbaşkanlar da değişti.

Volkan Bozkır AB Bakanı olunca yerini Ahmet Berat Çonkar’a bıraktı. O da 1 Kasım seçimlerinden sonra emaneti Taha Özhan’a devretti.

Rus tarafında ise eşbaşkan sabit kaldı, geçen hazirana dek değişmedi. 3 yıl boyunca Kosaçov, Türk-Rus Toplumsal Forumu Eşbaşkanlığı’nı yürüttü.

* * *

Kosaçov, halen Rus parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nin Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı.

Önceki gün Rusya’nın resmi haber ajansı RİA’ya konuştu ve kaşlarını çatıp Türkiye’ye şöyle parmak salladı:

“Türkiye, Suriye bahsini artırma çabaları sergiliyor. Ancak bu çizginin Batılı müttefikleri tarafından desteklenmediğini hatırlatmak isterim.

Türkiye’nin davranışlarında ikinci ve daha ciddi tehlike, Suriye’ye girmesi halinde İran ile büyük bir savaş başlatacak olması.

En kötüsü ise Suriye’deki savaş alanında karşısına Rusya’yı da alması olacak.”

‘Silahlarının gücünü Suriye’de kanıtladıkları ve gerektiğinde onları kullanmaktan çekinmeyecekleri’ ola ki hâlâ anlaşılmamıştır diye tane tane hecelenmiş bir de ihtarname verdi.

* * *

Türk-Rus Toplumsal Forumu kâğıt üstünde hâlâ yaşıyor.

En son, ocak ayında Erdoğan’la Putin başkanlığında Moskova’da toplanması planlanan Üst Düzey İşbirliği Konseyi’ne eşlik edecekti.

Ancak 24 Kasım’da sınırımızı ihlal eden bir Rus jetini biz düşürünce bütün planlar suya düştü. Toplantılar iptal edildi. Konsey fiilen askıya alındı, forum faaliyetleri donduruldu, geçmiş çalışmaların semereleri kadük oldu, süreç çöktü.

Fakat hiçbir zıtlaşma ilanihaye sürmez. Sıcak savaşlar da sürmez, soğuk savaşlar da.

Barış zamanı aktörleri, işte bu yüzden savaş zamanı en önde koşmaz, taarruzun bayraktarlığına soyunmaz.

Bir gün sıra tekrar barışmaya geldiğinde rollerini oynayabilmeleri için yıpranmaktan uzak dururlar.

Kosaçov duramadı.

* * *

İlanihaye böyle gitmeyeceğine göre, konseyin ve forumun yeniden canlandırılacağı bir gün elbet gelecek.

Savaşan devletler arasında bile ebedi husumetler olmaz.

Birbirlerine silah çekme noktasındaki Rusya ile Suudi Arabistan, bir elleri silah doğrulturken diğeriyle petrol üretimini frenlemek için el sıkışmadı mı daha dün!

Kaldı ki Türkiye ile Rusya savaşta da değil.

Peşrev çekmeler, göz korkutmalar, tehdit içerikli blöfler gidip geliyor olabilir arada.

Ama hiç değilse Türk-Rus ilişkilerinin emanet edildiği bir isim çatapat niyetine harcanmamalıydı. Kosaçov gibi isimler konuşacaksa ya yatıştırıcı sağduyu çağrıları yapmak için konuşmalı ya da susmalıydı.

Sıraları nasılsa gelecek.

Savaş çığırtkanı kıtlığı yok ki iki tarafta da. Blöfçü derseniz, ortalık kaynıyor.

Forumun Medya Komitesi Eşbaşkanı olarak teessüf mahiyetinde söylüyorum, Kosaçov’un ağzına yakışmadı.