Konjonktürel dershaneciler ne istiyor?

Sırf cemaatin iyiliğini istediklerinden değil herhalde.

Haberin Devamı

Babalarının hayrına da vermiyorlardır bu desteği.
Öyleyse ne?
Cemaatle hükümetin arası iyiyken başka konuşuyorlardı. ‘Şu dershanelere ne zaman el atacaksınız, tevhid-i tedrisata aykırı, devrim kanunları çiğneniyor’ çizgisindeydiler.
Ne vakit cemaatle hükümetin arası bozuldu, ağız değiştirdiler. ‘Cemaate darbe vurmak için dershaneler kapatılır mı, çok yanlış’ demeye başladılar.
Gören de koro halinde cemaate geçtiler sanır.
İçlerindeki bu gemlenemez dershane sevgisi, muhabbet fedailiğinden peydahlanmıyor oysa.
Ya nereden? Konjonktürel cemaatçilikten...
Şöyle bir şey:
Hükümetle kapıştırmak için geçici olarak cemaate koltuk çıkıyorlar, sonra tekrar asıllarına dönecekler.
Muratları belli, ‘Önce birbirlerini yesinler, sonra dershanelerin icabına bakarız...’

***

Pek de fena götürmüyorlar.
‘Dershanelere karşı mısınız, taraftar mısınız’ diyorsunuz.
‘Karşıyım ama şimdi değil’ diyorlar.
Çünkü cemaatle hükümet, dershaneler üzerinden çatışıyor. Varlıkları ortadan kalkarsa kavga bitecek. Sürmesi için direnmelerine ihtiyaç var.
Hükümet, dershanelere ne zaman el atarsa cemaate karşı bir girişim sayılmayacak?
Cevap hazır: ‘Dershaneler bir sonuç, sebep ortadan kaldırılmadıkça olmaz...’
Sebebin altındaki gizli sebebi bildiniz, bittabi AK Parti hükümeti!

***

Dershaneleri sadece dershane olarak konuşamaz mıyız peki?
Hayır, dershanelere bakınca direkt cemaati görüyorlar.
TÖDER Başkanı Enver Yücel’e sordum, “Sektörün ancak yüzde 20’si cemaattir” dedi.
Ama olsun, hükümetin cemaatten dolayı dershaneleri kapatacağı tezini işlemeye devam ediyorlar.
Niye bunu yapsın, cemaatle alıp veremediği ne?
MİT krizinin intikamı... Cemaatin can damarına kastederek rövanş alacakmış...
Şahane senaryo da, tek kusuru, MEB’in 4 yıl önce stratejik planlama belgesine meseleyi almış olması. Başbakan’ın 5 yıl evvelki demeçlerinin de arşivlerden çıkması. “Birilerinin çıkarına dokunabilir ama milletin menfaati için bu dershane garabetine bir son vermemiz lazım” diyor.
Meğer sonradan düşünülmemiş. Cemaatle arasından su dahi sızmazken aklına koymuş hükümet bu fikri. İntikam güdüsüne bağlayan açıklamalar çökünce çeviriyorlar lafı: ‘Dershanelerin okulların yerini alması yanlış, er geç kapatılmaları lazım zaten...’
O zaman neden Milli Eğitim’in hazırladığı tasarıya karşısınız?
‘Çünkü cemaatle hükümeti karşı karşıya getiriyor, önce yesinler de birbirlerini...’
Halis muhlis bir eğitim sistemi tartışması değil bu, siz uyanmadınız mı hâlâ?

Haberin Devamı

Büyüksün İbo büyüksün Şivan

Haberin Devamı

BAKIYORUM da herkes çok beğenmiş. Açık konuşalım, müzik kalitesi olarak kötü bir düetti bence. Fakat insani değerler açısından ikisi de sahnede devleşti...
İbo devleşti, çünkü bozuk sağlığına rağmen Şivan gibi fiyakalı bir sesle ‘eşit olmayan koşullarda’ düete çıktı. Şanını, şöhretini riske atarak karizmasını çizdirmeyi göze aldı.
Şivan daha da devleşti... Çünkü sesi, nefesi yerinde olduğu halde asılmadı, İbo’nun zayıflığından yararlanmadı. Şova kaçabilirdi, kaçmadı... Önüne geçmemek için sesini tuttu, sanatçı egosunu bastırdı.
Sonuçta düetleri, çıtanın altında kaldı.
İbo ve Şivan gibi iki efsanenin performansı normalde böyle mi olurdu! Çıkışını ‘Ayağında kundura’yla yapmış, ortalığı 30 yıl kasıp kavurmuş o eski İbo olaydı karşısında, tiz nağmeleriyle Diyarbakır’ı sallamaz mıydı Şivan?

Yazarın Tüm Yazıları