‘Kadıköy’ünü takdir’

BÜTÜN tezahürat Aziz Başkan’a gidiyor.

Haberin Devamı

Oysa, Aziz Başkan’ı Aziz Başkan yapan Kadıköy’e de biraz şakşak gerekmez mi?
Başkanını Aziz, takımını şampiyon yapma güç ve kudretinin ne kadarını spor merakından, ne kadarını yaşam tarzından almaktadır Fenerland?
Ago Paşa’ya göre, müstesna beldemiz oldum olası spora pek düşkün.

* * *

“Azizim çok yaşa!” motivasyonunu kaynağından tanıyalım, Ago Paşa anlatsın:
“... Kadıköy hem avam hem havas yatağıdır. Güzellerin en mutenası orada bulunur. Kâh pahalı kürklere bürünmüş haşmetli kısmından, kâh mezat malı atkılara sarınmış tevazulu cinsinden...
Zaten her devrin meşhurlarından en mühimleri Kadıköy’ünde oturur...
Kadıköy, asil şairler ve edipler beldesidir. Genç şairlerin de çoğu orada otururlar.
Kadıköy’ünün o serbest, o ılık havası olmasaydı, hiç şüphe yok ki o şairler bu kadar çabuk açılıp yetişemezler, bu kadar turfanda mahsul vermeye muvaffak olamazlardı...
Moda çayırıyla Kuşdili, güneşe bakan bir şair fideliğidir ki senede birkaç nesil çıkarır...
Kadıköy yalnız şair beldesi değildir; tıbbın en mümtaz simaları, tıp üstatları da orada toplanmışlar... Doğum tabipleri Kadıköy’ünü, havasının letafeti için olsa gerek her yere tercih etmişlerdir.
Kadıköy, siyaset âleminde de muteberdir. Devirlere göre İttihat ve Terakki olsun, diğer partiler olsun Kadıköy kulüplerine, Kadıköy seçimlerine büyük ehemmiyet verirler.
Her kabine bunalımında, dikkat ediniz, Kadıköy iskelesinde yeni birkaç bakan peydah olur. Zaman olur ki bakanlar kurulunun yarısından fazlası bu topraktan seçilir, hatta bazen başbakanlar bile...
Ne zaman Kadıköy’ünün son vapuruna binerseniz binin, bir nazırla burun buruna gelmeniz muhakkaktır!...
İnsan, Kadıköy’ünde mizacına göre istediği gezintileri rahatlıkla yapabilir. Uzun uzun yürümek mi istersiniz, Bağdat Caddesi’ni tutturunuz, ömrünüz oldukça yürüseniz yine sonunu bulamazsınız... Kırları, çayırları mı seversiniz, Uzunçayır’a doğru ininiz, adam boyu otlar içinde akşama kadar... Denize merakınız varsa sahil yakındır, yoksa kayıkla derede dolaşınız... Kumsal ve körfezse tercihiniz, Kalamış’a doğru açılın...
Fakir ve zengin herkes orada yalnız bir şey düşünür: Eğlence...
Halk, ömrünü tiyatro ve sinema ile sazda seyranda, düğünde dernekte avuna aldana, ekseriya yarı çılgın ve daima çakırkeyif, zevkinde geçirir...
Oyuna mı düşkünsünüz? Kendinize gayet kolay arkadaş ve yer bulursunuz... Gazino, bar, kafe mi seversiniz? Her çeşidi vardır. Çapkın ve havai misiniz, eğlence ve maceradan hiçbir gün mahrum kalmazsınız...
Spor meraklıları için de en müsait belde Kadıköy’ündür!”

* * *

Ago Paşa’nın Hatıratı’nda bir bölüm başlığıdır, “Kadıköy’ünü takdir”. Tek tük sadeleştirerek aktardım, tamamıyla orijinal...
Sonradan değil yani, 1921’de de sporla anılan çok mutena bir semtimizmiş Kadıköy. Osmanlı devrinden beri çoğu vezirler, kimi sadrazamlar oradan çıkar...
Bunu diyen Ago Paşa ise Senegalli bir papağandır, şakşakçı bir kuş. Hiciv edebiyatımızın büyük ustalarından Refik Halid Karay’ın ironi kahramanı.
Meşhur iki repliğinden biri, “Padişahım çok yaşa!”dır. Diğeri de “Girit bizim canımız, feda olsun kanımız...”

Yazarın Tüm Yazıları