Paylaş
Ve fakat eski Türkiyeleşen İtalya ne yapsın, istikrarsızlığa saplandı, can çekişe çekişe batıyor’ dediğim gün, Hürriyet’in birinci sayfa anonslarından teki şöyleydi:
“Demokrat Parti içinde isyana liderlik ederek Başbakan Letto’yu devirdi, seçim yarışına girmeden iktidarı ele geçirerek Avrupa’nın en genç başbakanı olacak...”
Vay vay vay!...
Kaç vesayetçinin, kaç paralelcinin, kaç çıkmaz sokak bezirgânının hayalini süslüyor bu zafer, bir bilse...
* * *
Fırsatçının adı Matteo Renzi, 39 yaşında, küçüklüğünde bir yavrukurtmuş.
Başarısı, dünyanın dört bir tarafındaki tüm saray darbecilerinin gözünü kamaştırıyor.
2009’da Floransa’ya belediye başkanı seçildi...
Sonrasını Reha Erus, Roma’dan bildiriyor:
“... Demokrat Parti’nin içindeki kutuplaşmaları, liderlik eksikliğini fırsat bildi...
Zaten ‘yoldaş’ Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano, yoklukta hükümeti kurma görevini dürüst ama o derece kırılgan Enrico Letta’ya vermişti.
Letta seçimlere kadar sadece bir emanetçiydi (ancak seçimi göstermediler, senesi çıkmadan gırtlaklandı)...
(Adamımız, belediye başkanı seçildiğine bakmadan) ocak ayında Enrico Letta’dan başbakanlığı devralma planlarına start verdi (ki buna kumpas diyoruz Türkiye’de)...
... Usul usul Letta hükümetine yüklenmeye başladı. Seçimlere gitmeden merkez solun lideri olarak başbakanlık hakkının kendisinde olduğunu uluorta topluma işlemeye başladı. Brütüs’lüğe soyunacaktı.
Son darbeyi Demokrat Parti yürütme kurulunu toplayarak vurdu. Letta’ya bugüne kadar yaptıklarından dolayı teşekkür etti (yani nazikçe tasdiknamesini eline verip kapıya koydu)...
Ama İtalya’nın 2018’e kadar seçimsiz yönetilmesi gerektiğini ve ülkenin bataklıktan kurtulması için bu değişimin şart olduğunu vurgulayarak bunu oylattı.
136’ya 16’lık bir oylama ile parti içerisindeki devrimi gerçekleştirdi (ki buna da saray darbesi diyoruz)...
Yalnızlığa itilen Başbakan Enrico Letta’ya da Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’ya istifasını sunmaktan başka çare kalmadı...
Bu değişim İtalya’ya ne getirir ne götürür, bu Renzi’nin yemin etmesinden sonraki icraatlarıyla belli olacak ama (rejim değişikliği değilse ne, sandıksız el değiştiriyor iktidar)...”
* * *
Çalımlarıyla parmak ısırtıyor müthiş kurtarıcı. Türkiye’de kimler yerinde olmak istemezdi ki:
Gezi’ci yavrukurtlar, paralelciler, güçlü tek parti iktidarından sıkılanlar, burnunda 90’lı yılların kör topal koalisyon hükümetleri tütenler, eski Türkiye’yi özleyenler...
Salı günü, ‘Türkiye’yi İtalya gibi istikrarsızlaştırmak istiyorlar’ dediğim için işitmediğim hakaret kalmadı.
İstikrar adına demokrasiyi harcıyormuşum...
Buyurun işte, saray darbecilerinin sandıksız iktidar hayalleri İtalya’da gerçekleşiyor, bu da mı demokrasi!
‘İstikrar’ diye diye sandığı askıya alan görülmedi ama, ‘Hakiki demokrasi koalisyondur’ diye diye sandığı boğazlayan entrikacılar burnumuzun dibinde...
Paylaş