Erdoğan’ın ‘özgür basın’a iltifatı

Basın özgürlüğünün sınırlarına ‘ama’lı her dokundurması, ‘fakat’lı her iğnelemesi müthiş rağbet görüyor.

Haberin Devamı

Gel gelelim basın özgürlüğüne ama’sız, fakat’sız görülmemiş bir omuz verdi, müspet köpürtene rastlamadım. Hürriyet de olmasa ilgisiz kalacaktı baş sayfalar.

 

* * *

 

Cumhurbaşkanı, 19 Kasım’da ATV ile A Haber kanallarının ortak yayınına katıldı. Bu harikulade olay da o sırada cereyan etti. En liberal, en özgürlükçülere bile parmak ısırtacak sağlam bir destek attı basına. 

 

* * *

 

Seçim yasaklarını ihlal gerekçesiyle YSK’nın A Haber’e kestiği, RTÜK’ün de uyguladığı cezalar soruldu...

 

Erdoğan, ‘yayın yasağı’ şeklindeki bu ‘sansür’ cezalarına çok sert çıktı.

 

Haberin Devamı

Cezalandırmayı haksız ve yanlış bulduğunu söyledi. 

 

Özel sektörün görsel ve yazılı yayınlarına müdahale edilemeyeceğini, RTÜK’ün de YSK’nın da buna hakkı olmadığını bir bir yüzlerine çarptı.

 

Orada kalmadı. “Benim gönlümde kim varsa onu çıkarırım, istediğimi çıkarırım istediğimi çıkarmam, size ne ya” dedi. 

 

Başkalarının da beğenmediğini çıkarmayabileceğini... Her medya grubunun dilediği tarafı tutup dilediğince tek yanlı yayın yapabileceğini... Buna kimsenin karışamayacağını savundu. Hayır hayır, doğrusu şu olacaktı, üstüne basa basa alenen savundu...

 

* * *

 

Erdoğan, özgürlükçü yaklaşımını açarken yeni başlayanlar için işin felsefesine de girdi. Basına müdahalenin, neden serbest piyasa kurallarına aykırı olduğunu örneklerle anlattı. 

 

“Bu düpedüz sansürdür, karartmadır” dedi. 

 

Nihayet, YSK’yı kararlarını gözden geçirmeye, iktidarı da bu kararlara mesnet teşkil eden düzenlemeyi bir an önce değiştirmeye çağırdı. 

 

Haberin Devamı

Sıkı durun... Üstelik kendi başbakanlığı döneminde bu yasakçı düzenlemeleri değiştirmeyi başaramadığını da gizlemedi, hayıflanarak itiraf etti.

 

* * *

 

‘Bırakınız yapsınlar bırakınız etsinler’ ayarındaki bu katıksız serbestiyetçi ve tam liberal görüşler, medya piyasasında özgürlüklerin alanını en radikal, en nihai sınırlarına kadar genişletiyor.

 

Gazeteleri okurdan, televizyonları izleyiciden başka kimse yanlı-yansız diye yargılayıp cezalandıramayacak. Takdir yetkisi, sadece üretilen içeriğin alıcısında olacak, başka bir otorite burnunu sokamayacak...

 

* * *

 

Buyurun size piresi deve, habbesi kubbe yapılacak; öpüp başa konulacak, 21 pare top atışıyla kutlanacak, tadından yenmeyecek bir manifesto.

 

Haberin Devamı

İfade özgürlüğü bayram edebilir, kavgalı günler geride kaldı.

 

Fakat hayretliktir, kamuoyunda bu müjdeli beyanatın hakkı yeterince verilmedi. Daha ne deseydi?

 

 


Kim tutar Esad’ı?

 

ORDUSU, Bayırbucak Türkmenlerine saldırı başlattı...

 

Kendisi Avrupa medyasına konuşup terörle mücadele akılları veriyor, yol göstericiliğe soyunuyor, başı çekmeye oynuyor...

 

Sırtını IŞİD gibi kapkara bir fona dayamışken Esad’ın kendini aklamak için daha neye ihtiyacı var?

 

* * *

 

Paris saldırısından sonra dili çözüldü, üstünden varil bombalarının yükü kalktı, bir rahatlık geldi adeta...

 

O kadar ki... Paris katliamı, onun hunhar katliamlarının üstünü örttü, kurbanlarını gömdüğü toplu mezarları kapattı dersiniz.

 

Haberin Devamı

İtalyan televizyonunda arz-ı endam edip siyasi çözüm için şartlar öne sürüyor. Paris basınında görünüp üste çıkıyor. Terörist dediği muhalifleri yok edilmeden hiçbir adım atılamayacağını bildiriyor, bunun da en az 2 yıl alacağından falan dem vuruyor.

 

‘Daha buradayım, bir yere gitmiyorum’ diyor yani.Sesi tekrar çıkmaya başladı...Günleri sayılı denirken, sonunun göründüğü söylenirken şimdi Esad gün sayıyor, IŞİD’le aynı torbaya soktuğu bütün muhaliflerine ömür biçiyor.

 

* * *

 

Sanırsınız Paris katliamı onun sistematik cinayetlerini temize çekmek için yapıldı.

 

Sanırsınız IŞİD, dünyayı IŞİD’le Esad arasında bir tercihe zorlamakla görevli. Üstlendiği görevi de başarıyla ifa ediyor.

 

Haberin Devamı

‘Kafa kesen’ IŞİD canisinin melanetleri var olsun, Esad koşar adım aradan sıyrılmaya doğru ilerliyor.

 

Bu gidişle toplu kıyımlarla yaptığı seri katillik kariyerinden terörle mücadele şampiyonluğuna sıçrarsa şaşırmayın.

 

* * *

 

Değil mi ki IŞİD gibi bir vahşet organizasyonu var arkasında. Değil mi ki canı, Suriyelilerin canından daha tatlı olanların kaypaklığı, riyakarlığı var önünde...İnsanlığa karşı işlediği suçlardan o paçayı sıyırmayacak da kim sıyıracak?

Yazarın Tüm Yazıları