De Niro’ların Trump çaresizliği

1 Kasım seçimlerinde AK Parti yeniden tek başına iktidar olunca şair Yılmaz Odabaşı, Türkiye’yi terk etmişti.

Haberin Devamı

Odabaşı Paris’e gitti ama temelli değil. Duyguları yatışınca vatan hasreti ağır bastı ve geri döndü.

 

Şimdi gözler Trump kazanırsa ABD’yi terk edeceğini söyleyen Hollywood şöhretlerinde, Clinton’a angaje olan pop starlarda.

 

Trump nefretiyle dolup taştılar, aleyhine çalıştılar, ileri laflar ettiler...

 

Ne yapacaklar?

 

***

 

Yenilen taraftakilerden Lady Gaga kalacak mı?

 

Madonna göçecek mi?

 

Beyonce susacak mı?

 

Haberin Devamı

George Clooney hiçbir şey olmamış gibi mutlu mesut devam edebilecek mi?

 

DiCaprio’nun psikolojisi düzelecek mi?

 

Robert De Niro, Trump’ın suratına patlatamadığı yumruğunu gevşetip, dişlerini sıkarak oturduğu yerde mi oturacak?

 

Kesin olan, korkudan kaçacak delik aramayacaklar.

 

Trump’ın zaferini hiçbir zaman içlerine sindiremeyecekler.

 

Ama yenilmişlik duygusunu da yavaş yavaş hazmedecekler.

 

Hayata küsmeyecekler.

 

İşleri bir miktar zorlaşacak belki ama alışacaklar Beyaz Saray’ın istenmeyen sakiniyle yaşamaya.

 

İçlerinden Yılmaz Odabaşı’lar çıkmayacak mı, çıkacak.

 

Bir hışımla kapıyı çarpıp gidenler olacak.

 

Sonra mutsuzca avdet edecekler. Öğrenilmiş çaresizliğin pençesinde kıvranacaklar.

 

***

 

Haberin Devamı

Trump karşıtı Hollywood yıldızları yalnız değil.

 

Başlarına gelecek en kötü şey olduğunu düşünen işadamları da sıradan vatandaşlar da var.

 

ABD’nin, Trump’la yaşanmaz bir yer haline geleceği psikolojisindeler.

 

İmkânı olanlar, kâbus geçene kadar sığınacakları güvenli bir liman bulup gidecek.

 

Gidemeyen bile nesi var nesi yoksa satıp gitmenin hayalini kuracak...

 

***

 

Bulaşıcı bir karamsarlık sendromu kol geziyor.

 

Kaçma isteği, bir moda salgını gibi yaygın.

 

Yine de Allah beterinden sakınsın. Ya kaçacak yer bile kalmazsa...

 

Asıl korku filmi, ABD’nin Trump’la birlikte dünya sistemindeki yerinden taşınmasıyla, başka bir konuma yerleşmesiyle başlayacak.

 

NATO’dan kaçması mesela.

 

Haberin Devamı

Birkaç kumarhane açıp Filistin sorununun çözümünü oralara havale etmesi.

 

Avrupa’daki ittifaklarına sırt dönmesi.

 

Putin’le kâh kafa kafaya vermesi, kâh boğaz boğaza girmesi.

 

Çin’le bencil ve tutarsız bir ilişki macerasına dalması.

 

Bölgesel krizlere sorumsuz ve umursamazca seyirci kalması.

 

Mülteci dramlarını göbeğini kaşıyarak izlemesi, parmağını bile kımıldatmaması.

 

Müslümanları kapısından içeri sokmaması.İslamofobi’nin başını çekmesi, küresel çatışma ve kutuplaşmayı azdırması.

 

***

 

ABD’nin küresel yükümlülüklerinin faturasını ödemek istemeyen seçmenin tercihiydi Trump.

 

Şayet nefret söylemli vaatlerinde ciddiyse, dediklerini yapmaya kalkarsa seyredin siz.

 

Haberin Devamı

Kaos ve distopya neymiş o zaman görülecek.

 

Düşünün ki AB dağılmış...

 

NATO parçalanmış...

 

BM temellerinden çatırdamış...

 

Kör topal işleyen dünya sistemi, yanan bir ahşap konak gibi dizlerinin üstüne çökmüş...

 

Dünya barışı hiç olmadığı kadar kırılganlaşmış...

 

Nefes alacak bir köşe bucak dahi kalmamış...

 

Nükleer silahlar çılgın ellerde, ellerse tetikte, ha ateşlendi ha ateşlenecek olmuş...

 

Amerikan rüyası, tüm dünyanın kâbusuna dönüşmüş...

 

Bu senaryoda Hollywood kahramanlarına bile kaçış yok. Dua edin, taç giyen baş akıllansın.

 

GAZİ’NİN BAĞIMSIZLIK VİZYONU

 

DÜNYA milletlerini apartman komşularına benzetmişti.

 

‘Bir katta çıkan yangına diğerleri seyirci kalamaz’ demişti.

 

Haberin Devamı

Karşılıklı bağımlılık çağında yaşadığımızı daha o günlerden görmüştü.

 

İstiklal meşalemizi yakan Atatürk’ün bu vizyonunu anmamak mümkün mü?

 

Ölüm yıldönümünde rahmet ve şükranla...

Yazarın Tüm Yazıları