CIA’nın Gezi bulmacası

Nasıl mest olmasınlar, dünya olayımıza hayran!
New School diye bir yerdeymiş konferans... Duymamış olmalısınız, ziyanı yok, ben de duymamıştım. Bir uçtan bir uca, 3 binden fazla ‘think tank’ ile 5 binden fazla üniversiteleri var. Amerikalıların da haberi olmamıştır bu curcunada.
New York’ta ama kendi aramızda geçiyor konuşma, biz bize. Yine de yetiyor içimizin yağlarını eritmeye.
Ona benzemesin, yeni bir bilgiye ulaştım. CIA, Gezi’nin sırrını araştırıyormuş.
Paul Pillar adındaki eski bir CIA analisti, The National Interest dergisinde masaya yatırmış.
Kafasını kurcalayan soru şu:
“Neden sokak isyanları görüyoruz demokrasilerde?
Hedeftekiler, özgür tercihlerle demokratik olarak seçilmiş hükümetler... Oy pusulası ve bir sandıkla değiştirmek varken neden sokak?”
Thomas Friedman’ın, New York Times’daki eski bir yazısı sayesinde haberdar oldum.
Gezi olayları sırasında, “Demokrasi sandık demek değildir” diyordu.
Şimdi, “Eğer demokrasinin herhangi bir anlamı varsa o da, sandıktan başka bir şey değildir” noktasında.
Buraya gelişinde, CIA analisti Pillar’ın çok etkisi olduğunu sanmıyorum.
Azınlık tahakkümünün neye benzediğini ilk elden tecrübe etti, hepsi bu.
Obama yönetiminin kontağı Kongre’de kapatılınca, küçük bir azınlığın çoğunluk iradesini esir almasının nasıl bir şey olduğunu anladı.
Taha Akyol da, arada bir şu tabloyu anlamaya davet etmiyor mu bizi:
“‘Ağzıyla kuş tutsa AKP’ye oy vermem’ diyenlerin oranı yüzde 34’e çıkmış...
İktidara karşı daha tepkili hale gelen bu kitleler de iktidarın yaptığı yollardan, köprülerden geçiyor, artan milli gelirden pay alıyorlar... Öyleyse neden!”
Ben de anlamaya çalışıyorum. Sadece yolu, köprüsü, parası değil. Açılan paketleri kendi paylarına kazanım sayıyorlar. ‘Gezi olmasaydı demokratikleşme de olmazdı’ diyorlar...
Nimetlerinden kana kana yararlanıyorlar ama memnuniyetleri yok. Demelerine bakılırsa istediklerini aldıkları halde yok. Neden?
CIA analisti anlamaya uğraşıyor: Oy var, sandık var, seçim var. Neden?
Taha Bey anlayış geliştirmeye çağırıyor: Yol var, köprü var, milli gelir var. Neden?
Ben soruyorum: Reform var, paket var, kazanım var. Neden?
Çünkü galiba sandıktan çıkma umudu yok. Başka her şey olsa ne yazar?
Amerika’da, azınlıktaki muhalefetin çoğunluktaki iktidarı rehin aldığı oluyor.
Cumhuriyetçiler bu ara topa bastı, oynatmıyor mesela. Hükümeti durdurdular.
Fakat CIA açısından izahı kolay.
Mızıkçılığı, Çay Partisi’nin aşırı kapitalist para babaları, Obama’nın sol politikalarına karşı yapıyor.
Cumhuriyetçiler, sandıktan yeni bir iktidar çoğunluğu çıkaracaklarından emin yoksa.
Arkasında siyasi fırsatçılık yatıyor, bizdeki gibi müzmin bir çaresizlik değil yani.
Oysa Gezi bir muamma, kestirmeden künhüne varılamaz.
Hatta, bin büyükbaş hayvanım olsa, şu mübarek Kurban Bayramı arifesinde binine birden bahse girerdim:
CIA kırk yıl kafa patlatsın, CHP’nin iktidar sorununu çözmeden Gezi’ye akıl sır erdiremez.