Paylaş
Varlık Barışı da geçen yıl çok konuşuldu... Son başvuru tarihi 31 Aralık 2016 iken 30 Haziran 2017’ye kadar başvuru süresi uzatıldı.
2017’de de vergi gündemi yine yoğun... Geçen hafta; ÖTV ve KDV oranlarında farklı ürünler için süreli ve süresiz olarak indirime gidildi... Beyaz eşya ürünlerinde ÖTV indirimi, mobilya için KDV indirimi 30 Nisan’a kadar geçerli olacak. Konut satım sözleşmelerinde Damga Vergisi hesaplanmayacak ve gezinti gemileri, yatlar, kotralar ve tekneler içinse ÖTV hesaplanmayacak. Konut teslimlerinde de yapı kullanma ruhsatı tarihi ve birim metrekare değerlerine göre değişen KDV indirimleri de yapıldı. (03.02.2017 Tarihli Resmi Gazete)
Ve en son Maliye Bakanı Naci Ağbal, “2016’da düzenli vergi ödemeyenler için vergi barışı yaptık, 2017’de de vergisini düzenli ödeyenler için vergi indirimi yapacağız” dedi. Vergi indiriminden daha önce de birkaç kez bahsedilmiş ama bir oran telaffuz edilmemişti. Bu kez oran hem Maliye Bakanı, hem Hükûmet Sözcüsü Numan Kurtulmuş tarafından “yüzde 5’e kadar” seklinde telaffuz edildi.
Uygulamanın ayrıntıları, düzenlemenin Resmi Gazete’ de yayımlanması ile netleşecektir. Maliye Bakanı’nın açıklamasından yola çıkarak biz şimdiden vergi indiriminin koşullarına bir göz atalım...
Düzenli beyanname verme koşulu:
Şahıs işletmeleri veya şirketlerin geçmiş üç yılda vermesi gereken KDV, Muhtasar, Geçici Vergi, Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamelerini süresinde Maliye’ye iletmiş olmaları bekleniyor.
Düzenli ödeme yapma koşulu:
Düzenli beyannamesini verenlerin aynı zamanda vergi ödemelerini de düzenli olarak yapmaları gerekiyor. Belli tutarın altındaki aksayan ödemelerin indirim hakkını ortadan kaldırmayacağını anlıyoruz. Bakan Ağbal’ ın, “Bazen 3-5 bin lira küçük rakamları arada bir kaçırırsınız, bunları dikkate almamak lazım” şeklinde açıklaması oldu.
İnceleme sonucu ceza kesilmemiş olma koşulu:
Vergi indiriminden yararlanacak mükellefler için; geçmiş üç yılda vergi incelemesi sonucunda bir vergi ve cezaya muhatap olmamaları gerekiyor.
Verginin oranında değil, tutarında yüzde 5 indirim
Kurumlar Vergisi’nin oranında (yüzde 20) bir değişiklik yapılmayacak ‘ödenecek vergide yüzde 5 indirim’ uygulanacak. Hesaplanacak Kurumlar Vergisi tutarında yüzde 5 indirim uygulanacak. Örneğin; 100 lira olarak hesaplanan Kurumlar Vergisi 95 lira olarak ödenecek.
Şahısların gelirlerinin ödenmesi sırasında da yine hesaplanacak Gelir Vergisi üzerinden yüzde 5 indirim avantajı elde edilecek.
İndirimden yararlanılabilecek tutar 1 milyon lira ile sınırlı tutuluyor. Yüzde beş olarak hesaplanan indirim eğer 1 milyon liranın üzerinde ise indirim bu tutarla sınırlı tutuluyor. Dolayısıyla en fazla 1 milyon lira vergi indirimi sağlanabilecek.
Saydığımız bu koşullara sahip mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabileceği düşünüldüğünde otomatikman şu sorular da akla geliyor:
Düzenli beyanname vermesine rağmen bazı beyannamelerini aksatan veya sonradan pişmanlıkla beyanname veren mükellefler, indirimden yararlanabilecek mi?
Geçmişte düzenli ödeme yapmamasına rağmen, borçlarını vergi barışı ile yapılandırıp yapılandırma taksitlerini düzenli ödeyen mükellefler vergi indiriminden yararlanabilecek mi?
Kendisine inceleme sonucu vergi ve ceza kesilmesine rağmen vergi ve cezayı dava konusu yapan mükellefler indirimden yararlanamayacak mı?
Vergi indiriminin Resmi Gazete’de yayımlanması ve sonrasında yapılacak tebliğ vb. düzenlemelerde bu soruların cevaplarının da yer alması beklenecektir.
SGK Primlerinde yüzde 5 indirim 2008’den bugüne uygulanıyor.
Vergisini düzenli ödeyen işletmelere getirilmesi planlanan yüzde 5 indirimin benzeri, SGK primleri için 2008’den bugüne uygulanmakta. Ancak SGK primlerindeki avantaj; hesaplanan prim üzerinden değil, direkt oran üzerinden indirim sağladığından, işletmelerin kazancı da daha yüksek tutarda olmakta. SGK primlerini düzenli olarak ödeyen işletmeler çalışanlarının sigorta primlerini 5 puan indirimli ödüyorlar. (5510 Sayılı Yasa, Md. 81/ı) Sigorta prim teşviğinden yararlanmanın koşullarını şöyle özetleyebiliriz:
Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmesi,
Muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin ise Maliye Bakanlığı’na verilmesi,
Sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutar ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın yasal süresinde ödenmesi,
Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması, gerekiyor.
Paylaş