Paylaş
O zamanki 2016 model barış yasası (6736 sayılı) hükümleri ile bugünkü 2018 model yasa (7143 sayılı) hükümleri büyük oranda birbirine de benziyor. Ancak çok kritik farklılıklar da var... Ki en önemli fark; barışın bozulma koşullarında...
Önce vergi barışının genel çerçevesine göz atalım...
Şirketler olsun, şahıslar olsun... Barış imzalamak için Maliye’ye 31 Ağustos’a kadar başvurup geçmiş beş yılları için vergi matrahlarını artıracaklar... En önemli güvenceyi de sağlamış olacaklar... Yani geçmiş beş yıl için vergi incelemesine artık tabi olmayacaklar.
Vergi barışıyla; ‘Maliye inceleme hakkından vazgeçiyor, mükellefler de bunun karşılığı geçmiş yıllar vergi beyanlarını artırıyor’
Şimdi o kritik soruya ve cevabına bakalım... Maliye ile mükellef arasındaki barış, hangi koşullarda bozulur? Matrah artırımı sonrası (yeni hesaplanan) vergilerin taksitleri aksatıldığında barış da bozuluyor. Mükellefin artık incelenmeme güvencesi ortadan kalkıyor. Diğer yandan matrah arttırımı yoluyla yeni (2018’de) borçlanılan vergiler de, mükelleften yüksek faiz oranıyla (aylık 1.40) istenir hale geliyor.
Matrah arttırımı sonrasında yeni hesaplanan vergiler 30 Eylül’e kadar peşin ödenebiliyor. Ayrıca taksitle bir yıla yayılarak ödenebiliyor. İlk taksit 30 Eylül’de başlıyor, ikişer ay arayla 6 eşit taksitte (1.045 oranında katsayı ilave edilerek) ödeme yapılabiliyor.
Taksitlendirilen vergilerin ödenmemesinin yaptırımı oldukça ağır olduğundan ‘aman dikkat’ diyoruz...
Önceki vergi barışı yasasında (6736 sayılı) matrah arttırımı sonucu ödenmeyen taksitler barışı bozmuyordu. Yalnızca cazip katsayıyla borçlanılan taksitler yerine, gecikme zammının bir katı fazlası oranla (aylık 2.80) takibe başlanıyordu.
BARIŞ NASIL BOZULUR
Varlık barışı hükümlerine göre; şahıslar veya şirketler yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 30 Kasım 2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildirilebiliyor. Bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi de gerekiyor.
Sayılan varlıklar Türkiye’ye getirildiğinde ‘vergi incelemesi yapılmayacağı’ güvencesi veriliyor...
Ancak bu güvence hakkı ortadan kalkabiliyor da... 31 Aralık 2018 tarihine kadar ödenmesi gereken yüzde 2 oranındaki hesaplanan vergi eğer vadesinde ödenmezse incelenmeme güvencesi ortadan kalkıyor. Varlıkların bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şartları ihlal edilirse de incelenmeme güvencesi ortadan kalkıyor.
(Sayılan varlıklar eğer; 31 Temmuz 2018 tarihine kadar Türkiye’ye getirilirse, yüzde 2 vergi de istenmiyor. Temmuz sonuna kadar varlıklarını Türkiye’ye getiren şirket ve şahısların herhangi bir vergi ödemesi gerekmeyecek.)
Yurtdışı varlıkların bildirimi banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleşecekken, yurtiçi varlıklar için bildirim 30 Kasım 2018 tarihine kadar vergi dairesine yapılacak. Yüzde 2 oranındaki verginin ödenmesi için son tarih, 31 Aralık 2018. Yurt içi varlıklar için de eğer; 31 Temmuz 2018 tarihine kadar bildirim yapılırsa, yüzde 2 vergisi istenmiyor
YAPILANDIRILMA NASIL BOZULUR?
Devlete olan vergi, sigorta primi, trafik cezası, öğrenim kredisi vb. borçlarını yapılandırmak isteyenler 31 Temmuz 2018 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunarak, ilk taksiti de 30 Eylül 2018 tarihine kadar ödemesi gerekiyor. (Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksiti 31 Ağustos 2018 tarihine kadar ödenebiliyor.) Diğer taksitler ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde en fazla on sekiz eşit taksitte ödenebiliyor.
İlk iki taksitin kesinlikle süresinde ödenmesi gerekiyor. Ayrıca her takvim yılında da en fazla iki taksit aksatılabiliyor. Aksatılabilecek bu iki taksitin de en geç son taksiti izleyen ayın sonuna kadar (gecikme zammı da hesaplanarak) ödenmesi gerekiyor. Aksi durumda yapılandırma bozuluyor ve gecikme zammı ve faizine (aylık 1.40) göre oldukça uygun belirlenmiş oranların (Yİ-ÜFE) geçerliliği kalmıyor.
Paylaş