Paylaş
Koronavirüs salgının da etkisiyle bu yıl yazlıklar doldu taştı. Bulaş riskini azaltmak amacıyla birçok aile tatilini yazlıklarda geçirmeyi tercih etti. Sezonluk olarak kiralamalar da oldu, haftalık, 15 günlük, aylık kiralamalar da. Kiracılar açısından kalacağı yazlık için ‘ne kadar kira ödeyeceği’ tek önemli kriterken, mülk sahipler için kira bedeli kadar, ‘kiralama süresi’ de’ kritik öneme sahip. Özellikle de elde edilen kira bedelinin vergilendirilmesi açısından bu durum hassas nokta olarak dikkat çekiyor. Kira süresinin sezonluk veya daha kısa süreli olması, elde edilen gelir için ne kadar vergi ödeneceğini de etkiliyor ve daha önemlisi gelirin nasıl beyan edileceğini de kökten değiştiriyor.
DÜZENLİ BEYANNAME GEREKİYOR
Yazlığını sezonluk olarak kiralayan mülk sahipleri için konu net: Gelecek yıl mart ayında (kira geliri yıllık 6 bin 600 lirayı da aşıyorsa) tek bir beyanname vererek vergi ödevlerini yerine getirebilecekler. Eğer sezonluk değil de; haftalık, 15 günlük, aylık olarak farklı kişilere yazlık kiralanmışsa işte o zaman tek bir beyanname ile vergi ödevi yerine getirilemiyor. Bir nevi pansiyon işletmecisi gibi vergilendiriliyor. Ödenecek verginin ne kadar olacağı bir yana, Maliye’de mükellefiyet açtırılıp yıl içinde düzenli olarak beyanname verilmesi de gerekiyor. Mülk sahibinin, defter tutması, fatura-fiş kesmesi, aylık-3 aylık-yıllık beyanname vermesi yoluyla vergi ödevini yerine getirmesi gerekiyor.
‘TİCARİ KAZANÇ’ VERGİSİ
Maliye’nin konuyla ilgili açıklamalarında konu şöyle özetleniyor: “Uzun süreli kiralamaya göre daha fazla gelir elde edildiği, süreklilik arz edecek şekilde her kiracı ayrıldığında tekrar kullanıma hazır tutulduğu” yaklaşımıyla elde edilen gelir ticari kazanç olarak görülmekte. Ayrıca, kısa süreli ve farklı kişilere yapılan kiralamalar için organizasyon gerektiğini dolayısıyla kira geliri olarak değil ‘ticari kazanç’ olarak vergilendirilmesi gerektiği belirtiliyor (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 13/09/2012 tarih ve 928 sayılı Özelge). Aslında konutlardan elde edilen kira gelirlerinin normalde, yıllık 6 bin 600 lirayı aşması durumunda ertesi yıl mart ayında beyan edilmesi yeterli oluyor. Bu kira gelirleri beyannameye ‘Gayrimenkul Sermaye İradı-GMSİ-’ olarak dahil ediliyor. Ancak kısa süreli kiralamalar, Maliye tarafından ‘ticari kazanç’ olarak görüldüğü için yeni vergi mükellefiyeti açılarak defter tutma, aylık-üç aylık beyanname verme gibi vergisel yükümlülüklerin de yerine getirilmesi gerektiği belirtiliyor.
EMLAK VERGİSİNDE YAZLIK FARKI
Emlak vergisinde; ‘emeklilere, ev hanımlarına, işsizlere’ brüt 200 metrekareyi aşmayan tek konutları için muafiyet tanınıyor, vergi istenmiyor. Yazlıklar içinse normalde bu muafiyet uygulanmıyor. Ancak eğer yazlıkta daimi (12 ay) oturuluyorsa, yaz-kış ikamet ediliyorsa bu durumda emlak vergisi ödeme yükümlüğü de kalkıyor. Mart ayında başlayan koronavirüs salgın riskinden kaçınan çok sayıda vatandaşın 12 ay yazlığında oturmak üzere hazırlık yaptığını da duyuyoruz. Dolayısıyla yazlıklarında daimi ikamet etmeye başlayan mülk sahipleri, yasanın aradığı diğer şartları da taşıyorlarsa artık tek konutları için emlak vergisi ödemelerine de gerek kalmayacak. Emlak vergisi muafiyetinden yararlanmak isteyen mülk sahiplerinin ilgili belediyeye başvurarak sıfır oranlı vergi avantajından yararlanmak istediklerini bildirmeleri gerekiyor.
BEDELSİZ KULLANIMDA 'EMSAL KİRA BEDELİ'
Yazlıklar bedeli karşılığı kiralanabildiği gibi; akrabalara, eşe-dosta bedelsiz olarak da kullandırılabiliyor. Bedelsiz kullandırımda da ‘emsal kira bedeli’ devreye giriyor. Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. Maddesi’nde belirtilen hususca, yazlıklarda veya diğer konutlarda ‘anne baba, çocuk, torun veya kardeş’ dışındaki akrabalar (amca, dayı, hala, teyze, kuzen, kayınvalide vb.) kira ödemeden konutta oturuyorlarsa, mal sahibinin emsal kira bedeli üzerinden yine vergisini ödemesi gerekiyor. Emsal kira bedeli; konutun emlak vergi değerinin yüzde 5’i oranında hesaplanıyor.
Paylaş