Bankamatik uyanığı patronlara dikkat!

MİLYONLARCA çalışan sevinmişti...

Haberin Devamı

2015’de 1.000 lira olan asgari ücret, yılbaşında yüzde 30 zamla net 1.300 liraya artırılmıştı. Net ücretin artışı ile beraber işverenin vergi ve SGK prim yükü de artmış buna karşılık devlet, yükü hafifletmek için işverene 100 lira destek sağlamıştı.

Bazı çalışanlar için bu sevinç çok kısa sürdü. Çünkü 1.300 lira asgari ücret bir türlü (banka hesaplarına girmiş olsa bile) ceplerine giremedi. Hâlâ, 2015’in asgari ücreti olan 1.000 lira ödeniyor birçok çalışana...

Tabiatıyla şu sorular sorulacaktır: Devlet “2016’da her bir çalışana aylık en az 1.300 lira ödenecek” demişken nasıl olur da maaş eksik (1.000 lira olarak) ödenebilir? Sonuçta SGK’ya bildirilmiyor mu her bir çalışanın ücreti, Maliye’ye vergisi ödenmiyor mu 1.300 lira üzerinden.


İşin can alıcı noktası da burası. Her şey kitabına uygun. SGK’ya da, Maliye’ye de “çalışana net 1.300 lira ödeniyor” diye beyan veriliyor. Hatta çalışanın banka hesabına da net 1.300 lira her ay yatırılıyor. Sorun ne o zaman diyeceksiniz? Sorun şu; hesaba yatan maaşı bankadan çekecek kart (atm kartı) çalışanda değil, patronda. Yani maaş, çalışanın banka hesabına yatıyor ama maaşı bankadan çeken patron. Patron, çektiği 1.300 lira maaşın 300 lirasını gerisin geri kendisine alıyor, net 1.000 lirayı ise çalışanına ücret olarak elden veriyor. Çalışan açısından süreç sonlanıyor ama işveren açısından daha bitmedi. Devletten 100 lira desteği de alıyor ayrıca. Çünkü asgari ücret yüzde 30 artınca devlet, ‘işveren maliyetindeki artışın 100 lirasını işverene biz ödüyoruz’ demişti. E bordroya da bakılsa, banka hesabına da bakılsa her şey nizami nasıl olsa.

Özetle; hem çalışan hem devlet zararda, usulsüz işlem yapan işveren ise kârda. Çalışanın zararı aylık 300 lira, devletin (destek amaç dışı kullanıldığından) zararı aylık 100 lira.

Görünmeyen bir kaybeden daha var. Çalışanına her ay net 1.300 lirayı usulüne uygun olarak ödeyen işveren de kaybediyor. Çünkü haksız rekabete maruz kalıyor. Aynı sektörde iş yapan işyerlerinden birisi; her bir işçisi için aylık 1.835 lira maliyete katlanırken diğer usulsüz iş yapan işyeri, 1.535 lira maliyete katlanmakta. Tüm bu hesaplar tek bir ay ve tek bir işçi için. Süre ve işçi sayısı arttıkça tabiatıyla ücretin maliyet farkı da artacak, haksız rekabetin makası daha da açılacak.

Söz konusu usulsüz işlemler bakanlığında bilgisinde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ‘kayıtlı istihdamın teşviki’ konulu toplantıda Dizi Yapımcılarına bu konuda çokça ihbar aldıklarını, müfettişlerin tespitleri olduğunu söyledi. Bakan Soylu, dizi yapımcılarına bakanlığa intikal eden vakaları kendileri ile paylaşabileceğini ve diziler aracılığıyla kayıtlı istihdamın teşvikine yönelik mesajlar verilebileceğini de belirtti.

Bankamatik uyanığı patronlara dikkat

Haberin Devamı

YÜKSEK ÜCRETLİLERDE  ÇİFT BORDRO

Ücretlerle ilgili usulsüz işlemler yüksek ücretlilerde de yaşanıyor. Maaşı net 3.000 lira iken bordrosunda net 1.500 lira, maaşı 5.000 lira iken bordrosunda net 2.000 lira gösterilen çalışanlar da var. Düşük bordro göstererek; daha az vergi ve sigorta primi ödenmesi amaçlanarak usulsüz bordro düzenlemek oldukça riskli.

Vergi Usul Kanunu’na göre; işverenler her ay ödedikleri ücretler için, ücret bordrosu düzenlemek zorunda. (Md. 238) Çalışana fiilen ödenen net maaşla, kayıtlardaki bordro arasında tutarlılık da kaçınılmaz. Aksi durumda parasal vergi (ve sigorta primi) cezalarının yanında kaçakçılık suçu ve hapis cezası içeren (18 aydan 3 yıla kadar) yaptırımlar da söz konusu olabilecektir. (Md.359)

 

 

Yazarın Tüm Yazıları