Paylaş
Koca bir kıta börtü böceğiyle yandı ha yandı.
*
Bir virüs belası çıktı ta Çin’den, feleğimizi şaşırdık.
*
Deprem oldu, nice canlarımız gitti.
*
Daha dün şehitler verdik kalleş saldırılarda.
*
Bu felaketler yetmemiş gibi...
Bu sefer de çığ felaketi!
Üstelik iki kez...
Üstelik ikincisinde can kurtarmaya çalışanların can vermesi gibi hayli trajik bir durum...
*
Senelere özel bir anlam yükleyenlerden değilim ama 2020’nin sene başından bize göz açtırmamasına bakarak...
“Bit artık 2020 bit” demeden edemiyorum.
Latif Demirci de geçtiğimiz günlerde işte bu karikatürle 2020’nin uğursuzluklarla geldiğine işaret etmişti.
UÇAKTA FOTOĞRAF ÇEKİLİRKEN ŞUNLAR OLDU
Bu kez hiç çekinmeden ve herkesi yararak biraz öne doğru atıldım.
*
Fotoğrafta bariz bir şekilde görünmek için bağıran ceket giymeyi ihmal etmedim.
*
Tam fotoğraf çekilirken gözlerin bana çevrilmesine hiç aldırış etmedim.
Dört bir taraftan arkalarda kalmamam için özel bir çaba sarf edildi.
*
Çekim sırasında yapılan her türlü mavra karşısında soğukkanlılığımı korudum.
*
Fotoğraf çeken arkadaşımız, “Aman abi, bizi yakma” diye fısıldadı kulağıma.
*
Poz verilirken tebessüm etmek ile aşırı ciddi durmak arasında gidip geldim.
*
En son fotoğraf servis edilirken... “Buyurun kazasız belasız fotoğraf” notu düşüldü.
KURAN’A EL BASARAK YEMİN EDEN TÜRK ŞERİF OLAYI
ABD’de bir Türk, bir kentin emniyet müdürü oldu.
*
Yapılan törende...
Kuran’a el basarak yemin edildi.
Sarıklı cübbeli bir hoca, üstelik Türkçe dua etti.
Hiç Amerikancı bir tarafım yoktur ama bu özgüvenli tavra gıpta etmedim diyemem.
*
Keşke biz daha da ötesine geçebilsek.
Ve ABD ahalisi bize gıpta etse.
NE GEREK VARDI KEMAL BEY
KIZILAY eleştirisi yaparken şöyle dedi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu:
*
“Elazığ’a gittim, bir tane bile Kızılay çadırına rastlamadım.”
*
Ertesi gün “tak” diye ortaya çıkardılar Kemal Bey’in Elazığ’da bir Kızılay çadırının önünde oturup çevredekilerle sohbet edişinin görüntülerini.
*
Elinde Kızılay’ı eleştirecek kallavi hususlar varken...
Ne gerek vardı ki “Bir tane bile Kızılay çadırı görmedim” diye açıklama yapmaya?
Anlamıyorum. Bir anlayabilsem.
MEĞER AHMET MEKİN HAKİKİ BİR CEMŞİT İMİŞ
‘SELVİ Boylum Al Yazmalım’ filminin Cemşit’idir Ahmet Mekin.
*
Kimdir Cemşit?
*
“Sevgi neydi? Sevgi emekti” cümlesindeki emektir Cemşit.
*
Tepeden tırnağa merhamet kesilen bir adamdır Cemşit.
*
Yürüyen bir efendilik anıtıdır Cemşit.
*
Sevgisiyle aşka mağlubiyet tattırandır Cemşit.
*
Meğer filmde Cemşit’i canlandıran Ahmet Mekin, Cemşit’in ta kendisiymiş!
*
88 yaşındaki koca Ahmet Mekin, kameraların karşısında 82 yaşında kanserden hayatını kaybeden 63 yıllık hayat arkadaşı Şükran Hanım’la ilgili açıklamalar yaparken...
Öyle bir kendini kaybetti ki...
Öyle bir ağladı ki...
Öyle bir hıçkırıklara boğuldu ki...
Bir an sanki karşımda Ahmet Mekin değil de Cemşit varmış gibi hissettim.
*
Başınız sağ olsun Ahmet Mekin. Eşinize Allah’tan rahmet...
NASIL BİR İNCELEME YAPILIYOR?
BAŞÖRTÜLÜ kadınlara hakaret ettiği iddia edilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli hakkında bir inceleme başlattı belediye...
*
Ekrem İmamoğlu da haklı olarak diyor ki:
“İnceleme tamamlansın, bu konuda yapacağımı ondan sonra yapacağım.”
*
Şikâyetçi kadınlar, “Hakaret etti” diyorlar.
Yeşim Meltem Şişli ise “Etmedim” diyor.
Durum bu ve böyle bir durumda belediye nasıl bir inceleme yapıyor acaba?
*
İncelemede hangi veriler esas alınıyor? İnceleyenler kimler? İnceleyenlerin hakkaniyetine sonsuz güven duyabilir miyiz? İncelemenin kriterleri neler? İnceleme süreci nasıl işliyor? İncelemenin sonucu ne zaman ortaya çıkacak? İncelemeye itiraz etmek mümkün mü?
Şu aşamada asıl üzerinde durulması gereken bunlardır.
Paylaş