Paylaş
Bu cümlenin açılımı şöyledir:
*
Çok büyük bir sosyoloğumuzu, çok büyük bir sanatçımızı, çok büyük bir tipleme ustamızı, çok büyük bir gözlemcimizi, çok büyük bir mizahçımızı kaybettik.
*
Kayıp, sadece Hürriyet’in kaybı değil.
Kayıp, Türkiye’nin kaybı.
*
Günlük gazete karikatüründe...
Bir devrim yarattı Latif Demirci.
Şehirli bir bakış, modern bir yaklaşım, zekice bir hınzırlık... Bunları getirdi gündelik gazete karikatürüne.
*
Latif Demirci’den sonra günlük gazete karikatüründe...
Zarafetten uzaklık, hırtlık, öfke, aşırı politikleşme, mesaj kaygısı içinde boğulma, çizgiyle hakaret falan... Tuzla buz oldu.
*
Latif Demirci’nin getirdiği bu standart, kolay ulaşılabilir bir standart değildi.
O yüzden muadili çıkmadı. Yıllarca çıkmadı.
*
“Yeri doldurulamaz” diye bir klişe var ya... Latif Demirci’nin bıraktığı boşluk, gerçekten doldurulabilir cinsten bir boşluk değil.
LATİF’İN DÖRT ÖZELLİĞİ
- BİR: Ahalinin gündeminden gram ayrılmaz ama aynı zamanda alabildiğine şehirli ve modern.
*
- İKİ: Gündelik hayatın tam göbeğinden çizer ama asla kör gözüm parmağına gitmez, süper ince görür.
*
- ÜÇ: Sakin, hırtlığa zerre kaymayan, kuşatıcı ama aynı zamanda hınzır, cuk oturtan, zekâyı harekete geçiren bir mizah.
*
- DÖRT: Bir plaza kızını çizerken nasıl şefkatliyse... Cami bahçesinde ikindiyi bekleyen bir hacı amcayı çizerken de öyle şefkatli.
BİR KLAS DOST
ÖNCEKİ gün öğle vakti. İhsan Yılmaz aradı. “Latif’i hastaneye kaldırmışlar. Durumu kritikmiş” dedi. O andan itibaren elimizden gelen her şeyi yaptık. Bütün arkadaşlarımız ellerinden geleni yaptılar.
*
Bu arada sağ olsun Osman Müftüoğlu Hoca’nın kıymetli yönlendirmeleri oldu. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya devreye girdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, elinden geleni yaptı.
Fakat olmadı.
Dün sabah mesaj, yine İhsan’dan geldi. “Kaybettik Lato’yu” diyordu mesajında İhsan. Durumunun stabil hale gelmesini beklerken, başka bir hastaneye transferini planlarken aldığımız haber buydu.
Mesajı okur okumaz “Ah” dedim.
*
Sanatçılık, çizerlik, karikatüristlik falan bir yana...
Ben çok klas bir dostumu kaybettim.
Acım büyük. Allah’tan rahmet diliyorum.
HÜRRİYET’TE ÇİZDİĞİ KARİKATÜRLERDEN BİR DEMET
- MOTRÖ... MONTRÖ... Montrö’nün önemi üzerine saatlerce vaaz versen, ciltlerce kitap yazsan... Latif’in şu karikatürünün uyandırdığı etkiyi uyandıramazsın.
*
- ALTILI MASA: Altılı masa üzerine bir karikatür. Yerin dibine batırmadan, göklere çıkarmadan yapılmış bir politik mizah örneği. Her zamanki gibi şahane.
*
- BAY KEMAL: İşte bir politik mizah başyapıtı daha... Üsluplu, tarz sahibi, incelikli bir dokundurma...
*
- TEKNOFEST: Teknofest olgusunun gündemi kapladığı bir günde Latif’in çizdiği karikatür buydu.
*
- KEDİDİR KEDİ: Bir hayvan dostuydu Latif... Karikatürlerinde bilhassa kedilere özel bir yer verirdi.
*
- KRAVAT İNDİRİMİ: “Bana kravat indiriminin karikatürünü çizebilir misin Abidin?” dense... “Latif çizmişti, buyurun” der, bu karikatürü gösteririm.
*
- SAĞLIKTA ŞİDDET: Sağlıkta şiddet olgusunun saçmalığını, hiç kimse bundan daha iyi anlatamaz.
*
- SIĞINMACI: Çok sığınmacı karikatürü çizdi Latif. Ama benim favorim, kesinlikle budur.
*
- VIZ/TIRIS: İmamoğlu’nun “Vız gelir, tırıs gider” sözünün tartışıldığı bir günde çizilen bu karikatür, beni bir hayli gülümsetmişti.
Paylaş