Paylaş
Hakkında neler söyleniyor, neler...
*
Söylenenler buraya yazılacak cinsten şeyler değil.
Çirkin benzetmeler. Kaba hakaretler. Muazzam aşağılamalar. En aşağılık iftiralar.
*
Tıpkı o uğursuz üç günde Meral Akşener için neler söylendiyse onlar söyleniyor. Meral Akşener’e o tekinsiz üç günde neler yaşatıldıysa aynısı Muharrem İnce’ye yaşatılmak isteniyor.
CHP odaklı hesaplar, resmen toplu şeytan taşlama ayini başlatmış durumda.
Küfür kıyamet adamı masaya oturtacaklar.
Gayeleri bu.
*
Eğer Muharrem İnce, son anda çıkıp da...
“Tamam arkadaşlar. Ben de Masa’ya geliyorum” falan diye bir çıkış yapsa...
Ettikleri küfürleri, yaptıkları hakaretleri anında yutacaklar.
Onun yerine hemen destansı güzellemeler döşeyecekler, övgülere doyamayacaklar.
Tıpkı Akşener’in kalkışında ve dönüşünde yaptıkları gibi.
*
Kısacası döngülerin en berbatı olan bir döngü oluştu son zamanlarda.
Şöyle bir döngü:
“Hakaret et, küfret / Masaya oturt / Destan yaz, övgüye boğ” döngüsü.
*
Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
*
Muharrem İnce’nin izlediği siyasetin, ben de kendisi açısından rasyonel bir siyaset olmadığı kanaatindeyim. Ben de gereksiz inat ettiğini düşünüyorum. Ben de İnce’nin siyasetine en uygun ittifakın “Masa” olduğunu düşünüyorum.
*
Ama böyle düşünüyor olmam...
Adamı hakaretlerle dolu şeytan taşlama ayiniyle zorla masaya oturtma çalışmasını feci mide bulandırıcı bulmama engel değil.
HANDE’NİN ARAKLANAN KULİS HABERLERİ
İLK kez Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat yazdı.
Günler önce.
*
Verdiği kulis bilgileri şunlardı:
*
Erdoğan, Mehmet Şimşek’i ‘Ekonomiden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ yapacak. (Erdoğan bunu nasıl yapacak? Tabii ki ‘seçilirse’ yapacak. Değil mi Hande?) Hakan Fidan ile İbrahim Kalın da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak görev alacakmış. (Tabii ki Erdoğan ‘seçilirse’. Bak, yine ‘seçilirse’ dedim.)
*
Hande’nin verdiği kulis bilgileri, genellikle doğru çıkar. Buna güvenip günler sonra bu bilgileri “yepyeni kulis bilgileri” diye verenler var.
*
Madem beğendin kulis bilgisini. Madem vermek istiyorsun. Madem ilginç buluyorsun. Kaynak göstersene azizim.
YENİDEN REFAH VE KADINA KARŞI ŞİDDET
YENİDEN Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılma koşullarından biri de “6284” Sayılı Kanun’un kaldırılmasıymış. Bu doğru mu, değil mi? Kulis bilgisi diye sunuluyor ama parti adına yapılan sınırlı sayıdaki açıklamada net bir yaklaşım yok.
*
Söz konusu kanunun tam adı şu: Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun.
*
Kanunu baştan sona okudum.
Eğer Yeniden Refah, bu kanuna karşıysa... Bu kanunla ne gibi bir derdi olabilir? Kanunda yer alan bazı maddelere mi karşılar? Yoksa kanunun tamamına mı? Muamma üstüne muamma.
*
Biz Hürriyet’te her gün kadın cinayetleri haberleri yapıyoruz. Gazetemizin sayfaları, hunharca işlenmiş bu tür cinayetlerle dopdolu. Üstelik bu cinayetler, bu kanun yürürlükte olduğu halde işleniyor. Bu kanunun kaldırılması halinde nasıl bir tabloyla karşılaşacağımızı hayal etmek bile istemiyorum.
*
Yeniden Refah, bu kanunun kaldırılmasını istiyorsa...
“Kadınların öldürülmesi nasıl engellenecek? Kadına yönelik şiddete nasıl son verilecek? Polis korumasındaki kadınlar bile öldürülürken korumasız kadınların hali ne olacak?” sorularına da bir cevap geliştirmesi lazım.
*
Neyse ki AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, dün yaptığı açıklamada...
“Kadına yönelik şiddet konusunda güçlü adımlar attık. Bunlar bizim kimliğimizle özdeşleşmiş şeyler” diyerek partisinin konuya yaklaşımını ortaya koydu.
DAVUTOĞLU GÜVENCE VERDİ: AK PARTİ’DE GÖREV ALANLAR SAKIN TEDİRGİN OLMASIN
AHMET Davutoğlu, seçimi kazandıkları takdirde AK Parti’de görev almış isimlerin tedirgin olmaması gerektiğini söylemiş.
*
T24’ten Cansu Çamlıbel’e söylediği cümle tam olarak şu:
*
“AK Parti’ye, MHP’ye oy vermiş ya da oralarda görev almış isimlerin ya da bu dönemde görev almış bürokratların hiç tedirgin olmaması lazım.”
*
Hahahahahaha!
Güvenceler tarihinin en komik, en tuhaf, en ilginç güvencesi budur herhalde.
*
AK Parti’ye yıllarca hizmet vermiş, AK Parti’de dışişleri bakanlığı yapmış, AK Parti’de başbakanlık yapmış biri...
“AK Parti’de görev almış isimlerin tedirgin olmaması lazım” diyor.
*
Sizi bilmem ama Davutoğlu beni çok eğlendiriyor.
ERDOĞAN’IN HAMLESİNİN ARKA PLANINDA NE VAR
BAZILARI Erdoğan’ın HÜDA-PAR ve Yeniden Refah’ı saflarına neden kattığını ya da katmak istediğini anlamıyor.
Erdoğan’ın buradan oy kaybedeceğini düşünüyorlar.
Oysa bu iki partiyi de saflarına almak istemesi, Erdoğan’ın üzerinde iyi düşünülmüş planı.
Bir anda ortaya çıkmış bir plan da değil bu. Uzun süredir çalışıyor üzerinde.
*
Peki amaç ne?
- YENİDEN REFAH: Bu partiyi ittifak çatısı altına alarak Saadet Partisi’nin duruşunu bozmak istiyor Erdoğan. “Milli Görüşçüler karşı tarafta” algısını kırmak istiyor. Ayrıca Yeniden Refah’ın her ankette çıkan hatırı sayılır bir oy potansiyeli var. O kadar ki oyları Saadet’in de Davutoğlu’nun da Babacan’ın da önünde.
- HÜDA-PAR: Dindar Kürtleri etkileyebilecek bir parti HÜDA-PAR. Tartışmalı tarafları yok mu? Tabii ki var. Geçmişiyle ilgili sorunlar yok mu? Tabii ki var. Programında kabul edilmeyecek hususlar yok mu? Tabii ki var. Ama bu partinin dindar Kürtler üzerinde olumlu bir etkisi olacağı da kesin.
Paylaş