Paylaş
Muhalif bir kanalın haberlerine yönelik...
Denetim iştahını sürekli kabarık tutmasını, hep zinde bir tutum almasını, devamlı kontrol altında tutmasını normal karşılamak...
Tabii ki mümkün değil.
*
Ama ağalar, beyler...
Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin:
*
Böyle bir anormallik var diye...
Ekrandaki bir haber spikerinin...
“Yemişim swap’ını” diye ekranda racon üstüne racon kesmesini...
Haber okumak yerine, CHP Genel Başkan Yardımcısı’ndan bile daha fazla CHP Genel Başkan Yardımcısı gibi konuşmasını...
Bir muhalefet milletvekili gibi iktidarla polemiğe girişmesini...
Ekranda bilgi vermek yerine kıraathane siyaseti yapmasını...
Haber sunmak yerine Meclis Genel Kurulu’na hitap eder gibi konuşmasını...
Normal mi karşılayacağız Allah aşkına?
EDİ... EDİ... EDİ... BİR ACAYİP BAŞBAKAN
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Arnavutluk gezisinden bir video gördüm. Şöyle bir video:
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Erdoğan’a vazoyu andıran bir sanat eserini gösteriyor ve şöyle diyor: “Bunu ben yaptım.” Erdoğan şaşırarak, “Senin böyle maharetlerin var mı?” diye soruyor. Bunun üzerine Edi Rama, “Ben ciddi bir sanatçıyım” yanıtını veriyor.
*
İki metre boyuyla dünyanın en uzun boylu lideri kabul edilen Edi Rama’yı pek tanımıyordum ama enteresan bir kişilik olduğuna dair izlenim alıyordum.
Şöyle bir araştırınca, Ahmet Kaya’nın “Suphi... Suphi... Suphi... / Bir acayip adam” şarkısını çağrıştıran bir kişilikle karşı karşıya kaldım.
*
Heykeltıraş bir baba ile doktor bir annenin oğlu olarak 1964’te dünyaya gelmiş Edi Rama. Dinamo takımında basketbol oynamış, milli takıma kadar yükselmiş. Sanata yönelmiş, ressam olmuş. New York, Paris, Frankfurt, Sao Paulo’da sergiler açmış. Bir sergisi de 2015’te İstanbul’da Tophane-i Amire’de açılmış. Komünist Enver Hoca rejimine karşı düzenlenen gösterilerde yer almış. Ama siyasette sosyalist çizgide. Tiran Belediye Başkanlığı yapmış. Sosyalist Parti’nin başkanı olarak başbakanlığa yükselmiş. Eşi Müslüman ama kendisi Katolik. Siyasette yaşadıklarını “Kurban” adlı bir kitapta anlatmış. Bu kitap, İletişim Yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırılmış.
*
Başbakan olarak Edi Rama’nın mottosu aşağı yukarı şöyle: Her ülkeyle iyi geçinirim ama Türkiye’yle biraz fazla iyi geçinirim.
FETÖ’NÜN HRANT DİNK CİNAYETİNDEKİ ROL
BİR ara “Her suçu FETÖ’ye yüklüyorlar” diyerek “Hrant Dink’i de FETÖ öldürdü” cümlesine kuşkuyla yaklaşıyordum.
*
Fakat FETÖ’nün nasıl aşağılık, nasıl rezil, nasıl kumpasçı bir örgüt olduğunu idrak ettikçe...
Bu cinayetin de bir FETÖ operasyonu olduğunu anladım.
FETÖ’nün planı şuydu:
*
Hrant Dink öldürülecek... “Vatan mevzubahisse gerisi teferruattır” diyenler olağan şüpheli haline gelecek... Ergenekon operasyonları için uygun bir iklim oluşacak...
Ve bingo! Amaç hasıl olacaktı.
*
Yani Ergenekon operasyonlarına bir meşruiyet ve haklılık kazandırmak için Hrant Dink’i katlettiler.
Cinayetin arka planında FETÖ’cü istihbaratçı ve emniyetçiler vardı. Ön planında ise cinayeti Ergenekon’a yüklemek için çabalayan FETÖ’cü gazeteciler.
*
Kendilerini “Hrant’ın dostları” olarak konumlandıranların bugün bile bu gerçeğe sırt dönüp...
Hrant Dink cinayetinde FETÖ’nün rolüne bir milim olsun değinmemeleri kaç puan?
ANTEP’E YAĞAN KAR İSTANBUL’A YAĞARSA
DUA edelim de Gaziantep’e yağan kar, İstanbul’a yağmasın.
Çünkü benzer bir kar İstanbul’a yağar ve İstanbul kara teslim olursa...
Gaziantep’in kara teslim olması karşısında Gaziantep Belediyesi’ne laf söyleyenler, bu kez İstanbul Belediyesi’ne söylenen laflar karşısında defansa geçmek zorunda kalacaklardır.
*
Şimdiden söyleyeyim:
Bu defans, çok tatsız bir defans olacaktır.
İNERKEN DÜŞERKEN SABİT KALIRKEN
BAZI tipler var.
Faiz inerken de...
Faiz düşerken de...
Faiz sabit kalırken de...
Hep asabiler, hep mutsuzlar, hep laf sokucular, hep memnuniyetsizler, hep gerginler, hep şikâyetçiler.
*
Nedir, ne iştir?
BELLA HADİD PUANLARI TOPLUYOR
EN zor zamanında Filistin’e kuvvetli bir destek çıkmıştı. Üstelik dışlanmayı göze alarak...
Aldı benden bir 10 puan.
Ve son olarak yaprak sarması sardı evinin mutfağında... Hem de zeytinyağlısından ve kalem gibi...
Aldı benden bir 10 puan daha.
AŞIRI İYİ İNSANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
“After Life” adlı diziyi izlerler.
Her akşamüzeri acıbadem yerler.
Mağazada giysileri dağıtmaya kıyamazlar.
Kötü bir espriye ayıp olmasın diye gülerler.
Sürekli karşılıksız severler.
Dolmakalemlere tutkuyla bağlanırlar.
Omikron’un virüsü bitireceğine inanırlar.
Havalar soğudukça sokaktaki kedileri düşünürler.
Kahve makinelerini hep yanı başlarında tutarlar.
İşleri güçleri politik mesaj olanlarla kafa bulurlar.
“Ben dokunmadan satın alamam” diyerek internetten sipariş vermezler.
Paylaş