Paylaş
Herkes aynı soruyu soruyor: Ne olacak bu işin sonu?
*
Cevap veriyorum:
İtirazların değerlendirilmesi, yeniden sayımlar falan...
En geç salı ya da çarşamba günü bu iş biter.
MADDE İKİ: MEVCUT KAOS ANCAK ŞU ŞEKİLDE ÖNLENİR
Süreçle ilgili konuşması gereken altı isim:
*
BİR: Binali Yıldırım... İKİ: Ekrem İmamoğlu... ÜÇ: Ömer Çelik (AK Parti Sözcüsü)... DÖRT: Faik Öztrak (CHP Sözcüsü)... BEŞ: AK Parti İstanbul İl Başkanı... ALTI: CHP İstanbul İl Başkanı...
*
Herkes susarsa ve sadece bu altı isim konuşursa...
Provokasyonlar, kışkırtmalar, spekülasyonlar, saçma komplolar falan...
Büyük ölçüde son bulur.
MADDE ÜÇ: EKREM İMAMOĞLU’NUN MEVCUT DURUMU NEDİR?
Ekrem İmamoğlu’nun bugün itibariyle kullanabileceği sıfat nedir?
*
Resmi olarak şudur:
YSK’nın açıkladığı kesin olmayan sonuçlara göre İstanbul Belediye Başkanı.
*
Anıtkabir’deki defteri böyle imzalasaydı...
Pek sorun olmazdı.
MADDE DÖRT: PARTİLERE GÖRE KARAR VERİLEMEZ
Çok az oy farkı bulunan yerlerde AK Parti itiraz edince...
Duyarlı davranan seçim kurulları...
Çok az oy farkı bulunan yerlerde başka partiler itiraz edince...
Aynı duyarlılığı göstermek zorundadır.
*
Partiye göre karar vermek, adalet duygusunu zedeler!
MADDE BEŞ: FETÖ’CÜ ALÇAKLARA PRİM VERMEYİ KESİN!
“İşin içinde FETÖ var”, “FETÖ devreye girdi”, “İstanbul’da FETÖ operasyonu” falan denmesi...
Vallahi de billahi de kanıma dokunuyor.
*
Yeter artık!
Bu müptezel çeteye...
Her şeyi yapabilecek üstün güç, bir büyük beceriklilik abidesi, akılların en büyüğü olan büyük akıl...
Muamelesi yapıp durmayın!
MADDE ALTI: KIŞKIRTICILIK TEK TARAFLI BİR ŞEY DEĞİL Kİ
“Sandıkta darbe” falan diyenler kışkırtıcılık yapıyor da...
Karşı taraf boş mu duruyor?
*
İşte bakın:
“Taksim Gezi Parkı” diye bir sosyal medya hesabı, ne yapıyor?
*
Gezi olaylarının fotoğraflarını kullanan bu hesap, “Mazbatayı siz mi verirsiniz, biz mi gelelim” diye pervasızca kışkırtıyor.
MADDE YEDİ: SONUNDA İSTANBUL’UN KAZANANI KİM OLACAK?
Panik yapmayan...
Alıp da kaçmaya çalışmayan...
Alavere dalavere peşinde koşmayan...
Hakkaniyetten ayrılmayan...
Soğukkanlılığını koruyan...
Hakkına razı olan...
Herkesi kucaklayan...
Kendisine oy vermeyenlere de aferin dedirten...
Haklı pozisyonunu koruyan...
Haktan hukuktan ayrılmayan...
Kazanan olacak.
DENGECİNİN TEKİYMİŞİM!
“ÖYLE mutluyum ki... Atlayıp Kırşehir’e, Bilecik’e gidesim var... İkisi de çölde vaha gibi” falan diye yazılar yazsam...
“Amma da tarafsız gazeteci” diyecekler.
*
Ama “Ayırmayın kardeşim memleketi! Yozgat da bizim, Kırşehir de bizim... Ne demek çöl, ne demek vaha” falan diye yazdığım için...
“Dengecinin teki” diyorlar.
*
“Ekrem İmamoğlu’na hep sahip çıkmalıyız. Gerekirse biz kirlenmeliyiz, onu hiç kirletmemeliyiz” falan diye yazsam...
“Süper tarafsız bir köşe yazarı” diye alkışlayacaklar.
*
Ama “Binali Yıldırım da seçim kampanyasında gayet centilmence davrandı” falan diye yazdığım için...
“Seni dengeci seni” diyorlar.
*
“Mansur Yavaş, Atatürk’ün Ankara’sını geri aldı” falan diye yazılar yazsam...
“Aşkolsun, bir insan bu kadar mı tarafsız olur” falan diyecekler.
*
Ama “Abartmayın kardeşim... Atatürk hepimizin ortak paydasıdır” falan türü şeyler yazdığım için...
“Vay dengeci vay” diyorlar.
*
“25 yıl sonra Adana’yı kazandık” diye yazsam...
“Yahu sen ne tarafsız bir yazarsın böyle” diyecekler.
*
“Adana’yı ben kazanmadım. Adana’yı CHP kazandı” falan dediğim için...
“Dengecisin dengeci” diyorlar.
*
İki şey söyleyip kaçacağım:
BİR: Adı batsın böyle tarafsızlık anlayışının!
*
İKİ: Dönersem namerdim dengecilik yolundan!
Paylaş