Paylaş
Konu sürekli gündemdeydi, mitingler yapılıyordu, dernekler kuruluyordu.
*
Hükümet, nihayet bu sorunu çözeceğini ilan etti.
*
Bu çok önemli bir adımdı.
Hatta bunu bir tür “seçim kozu” olarak bile algılayanlar olmuştu.
*
Fakat şimdi söylentiler dolaşıyor ortalıkta.
Deniliyor ki:
Hükümet, EYT’de “yaş sınırlaması” getirmek istiyor.
Yani emeklilikte yaşa takılanların yaşa takılması söz konusu.
*
Böyle bir sınırlamanın getirilmesi, gerekçesi ne olursa olsun, iktidarı seçimde olumsuz etkiler.
“Halloldu” diye bilinen meselenin “tam olarak hallolmaması”, büyük bir hayal kırıklığına yol açar.
*
Benim iddiam şudur:
*
EYT’yi sınırlama getirerek çıkarmak, EYT’yi hiç çıkarmamaktan bile daha kötü sonuçlar doğurur.
BUGÜNLERİN EN POPÜLER BAKANI: VEDAT BİLGİN
BİR zamanlar Bakan Koca diye bir olgu vardı.
*
O konuşunca bütün televizyonlar canlı yayına geçerdi. “En popüler bakan” listesinde hep başa oynardı. Her gün mutlaka TT yapılırdı. Gazeteciler röportaj için kapısında beklerdi. Ne diyecek diye herkes çok merak ederdi.
Korona günlerinin popüler bakanıydı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca.
*
Asgari ücret, EYT günlerinin popüler bakanı ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin.
*
Bütün gözler onda. Herkes onun peşinde. Yaptığı açıklamalar dikkatle takip ediliyor. Söylediği her şey didik didik ediliyor. Konuşmaları canlı yayınlanıyor. Röportaj için kapısında bekleniyor.
*
Acaba Bakan Koca, Bakan Bilgin’e...
“Vedat Bey, bugünler de geçecek, kendini buna hazırla” diyor mudur?
NİYE TUTUKLAMA YOK
TUTUKLAMA konusunda bizim yargının bir tutumu var:
*
Toplumda infial oluşmuşsa...
Basıyor tutuklamayı.
*
6 yaşındaki çocuk olayı, Türkiye’yi ayağa kaldırdı.
İktidarından muhalefetine bütün siyaset tepkili.
*
Bakıyoruz yargıya:
Ne hakkında 60 küsur yıl hapis istenen adam için tutuklama kararı var ne de hakkında 20 küsur yıl hapis istenen adam için.
*
Niye yok abi, niye?
MİLLETİMİZ TEKNOLOJİYİ GÖRSÜN İSTEMİŞ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olumsuz şeyler yazmak istemiyorum.
Fakat Kemal Bey, maalesef beni buna zorluyor.
*
En son yaşanan olay şu:
*
Karar TV’de kendisine “Jeremy Rifkin’i niye Türkiye’ye getirmediniz de ABD’den katıldı?” diye sorulmuş.
Şöyle cevap vermiş:
*
“Bizim millet teknolojiyi de görsün istedim.”
*
Gülsem mi? Ağlasam mı?
Bilemedim.
*
Yani millet, ABD’den yapılan canlı bağlantıya bakacak ve “Vay vay vay! Teknoloji nerelere varmış böyle! Vay da vay!” diyecek.
Kemal Bey’in hayalinde canlandırdığı şey bu.
*
Kemal Bey, bizim milleti hiç mi hiç tanımıyor.
*
Tanısaydı şu gezegende bizim millet kadar teknoloji cini bir milletin olmadığını bilirdi ve böyle bir şey söylemezdi.
*
Yahu benim annem, elindeki telefonla ABD’sinden Almanya’sına tanıdıklarıyla canlı bağlantılar yaparak geçiriyor günlerini.
MAŞALLAH DEDİĞİM ÜÇ GÜN SABREDEMİYOR
CÜBBELİ’yi övmüştüm. 6 yaşındaki çocuk olayında ilk tepkiyi verdi diye.
*
İlk tepkisi güzeldi. Övülecek nitelikteydi.
*
Fakat sonra yeni bir açıklama yapmış.
*
Feci bir açıklama. Korumaya kollamaya çalışmış.
*
Vay arkadaş! Ne talihsiz adamım ben.
Maşallah dediğim üç gün sabredip söylediklerinin arkasında duramıyor.
BU MESAJ SİLİNDİ
TELEFONU alıyorum elime. WhatsApp’tan gelen mesajlara şöyle bir bakayım diyorum. Şak diye karşıma “Bu mesaj silindi” yazısı çıkıyor.
*
Bu yazıyı görünce...
- “Acaba ne yazmıştı da sildi” diye meraktan deliye dönüyorum.
- Bin türlü ihtimale kapı aralıyorum.
- “Ne yazmıştın da sildin?” diye mesaj atıyorum.
- “Boş ver” diye gelen mesaja sinir oluyorum.
Falan da filan...
*
Bu uygulamadan feci şikâyetçiyim yani.
Paylaş