Vurun Hayrünnisa Hanım’a

- NASIL olsa artık Çankaya Köşkü’ndeki davetlere sizi davet edecek durumda değil.
- Nasıl olsa artık sizin için “bir güç odağı” olmaktan çıktı.
- Nasıl olsa artık eşi Abdullah Gül’ün “etkili” ve “yetkili” yerlere gelme ihtimali pek kalmadı.
- Nasıl olsa artık size herhangi bir zararı ya da yararı dokunamaz.
- Nasıl olsa artık kendisine vurduğunuzda iktidar mahfillerinden “azar” falan yemeyeceksiniz.
- Nasıl olsa artık kendisine vurduğunuzda iktidar mahfillerinden gizli takdir alacaksınız.

* * *

O halde ne duruyorsunuz güç seviciler!
Kaçırmayın bu fırsatı!
Başındaki örtüye falan bakmadan...
Acımadan...
Hınçla...
Ve karakterinizin gereğini yaparak...
Vurun Hayrünnisa Hanım’a.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

‘Kadınlar Plajı’nı destekliyorum

ANTALYA’daki “kadınlara özel plaj” uygulamasını protesto edenlere üç şey söyleyeceğim:

* * *

-BİR: Bazı kadınlar, erkeklerle birlikte denize girmek istemiyor olabilir. Devleti yönetenlerin, o kadınlara seçenek sunması protesto edilecek bir şey değildir, demokrasinin gereğidir.

* * *

-İKİ: “Hiçbir yerde, hiçbir zaman kadınlara özel plaj istemiyoruz” demek, erkeklerle birlikte denize girmek istemeyen kadınlara, “Sizin denize girmeye hakkınız yok” diye çıkışmakla eşanlamlıdır.

* * *

-ÜÇ: Eğer yönetenler, “Kadınlar ve erkekler denize birlikte giremez” diye bir ferman çıkarırlarsa... İşte o zaman işin rengi değişir. O zaman protesto, tepki ve eylem kaçınılmaz bir hak olur.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir soru

ŞU anda Türkiye’de bir bakanın, bir milletvekilinin, bir bakan çocuğunun, bir bürokratın, hatta hükümete yakın bir işadamının...
Hırsızlık/yolsuzluk yaptığına, yetimin hakkını götürdüğüne, kamu kaynaklarını talan ettiğine, vurguna yöneldiğine dair bir ihbar alınsa...
Harekete geçecek, yasaları uygulayacak, “Dur” diyecek, “Hop” diyecek, operasyon yapacak...
Bir polis ya da savcı çıkar mı?
Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin:
Çıkar mı?
Çıkar mı?
Çıkar mı?

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Sedat Ergin

SEDAT Ergin’in Hürriyet’e genel yayın yönetmeni olduğunun duyulmasıyla birlikte...
-Ilımlısından sertlik yanlısına...
-Sağcısından solcusuna...
-Hükümetçisinden hükümet karşıtına...
-Eski Türkiyecisinden yeni Türkiyecisine...
Çevremdeki ve çevrem dışındaki hemen herkesten benzer tepkiler yükseldi.

* * *

Söylenenler şunlar:
-En doğru karar.
-Sedat Ergin titizliğiyle Türk basınının çıtasını yükseltecek.
-Haysiyetli bir gazetecilik için atılmış önemli bir adım.
-Türk basınında detaycılık, arşivcilik ve serinkanlılık dönemi...
-Habercilikten ödün verilmeyeceğini gösteren bir karar.

* * *

Ben de Sedat Ergin’e hayırlı olsun diyorum.
Allah mahcup etmesin.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kemal Bey ve Muharrem Bey

KEMAL Kılıçdaroğlu’na bakalım:
Çok düzgün, çok iyi, çok kibar, çok demokrat, çok anlayışlı, çok güven telkin edici bir adam.
Fakat ne yazık ki...
Yönetme, idare etme, motive etme, organize etme, yönlendirme, hedef verme yeteneklerinden yoksun.

* * *

Muharrem İnce’ye bakalım:
Çok gaza getirici, çok iyi konuşan, çok iyi çıkışan, çok iyi heyecan uyandıran, çok coşku yaratan bir adam...
Fakat ne yazık ki...
Ulusalcı saplantılarıyla, “uzun adam/kısa adam” muhabbetleriyle, geçmişle hesaplaşmaktan kaçınmasıyla ve iyi bir yönetici olup olmadığına dair kuşkularla tam olarak içe sinen biri değil.

* * *

İyi ki CHP delegesi falan değilim.
Olsaydım...
Birinden birine umutsuzca ve beklentisizce oy atmak zorunda kalacaktım.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Bizim memlekette IŞİD asla tutmaz

IŞİD’den ferman gelmiş.
Artık Musul’da IŞİD emriyle...
Sirke, turşu ve kuruyemiş yasaklanmış.

* * *

Türkiye’de...
-Turşusuz kuru fasulye... Bir devrim nedenidir.
-Sirkesiz işkembe çorbası... Bir ayaklanma gerekçesidir.
-Kuruyemişsiz akşam oturması... Bir inkılap habercisidir.

* * *

Rahat olabilirsiniz!
Bu memlekette IŞİD tutmazsa...
Sirke, turşu ve kuruyemiş yasağı nedeniyle tutmaz.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Merak ettiğim siyasi şeyler

-BAKALIM ilk kim “Davutoğlu’nun da telefonlarını dinlemişler” şeklinde bir anti-paralel habere imza atacak?

* * *

-Abdullah Gül’ün İstanbul’da yerleşeceği eve acaba kaç kişi “Parti kur, arkandayız” ziyareti yapacak?

* * *

-“Üç dönem” kuralına takılan AK Partililer, eski Türkiye’de sık sık ortaya çıkan “Küskünler Hareketi” benzeri bir hareket başlatacaklar mı acaba?

* * *

-Köşe yazarı olan danışmanlar, bakan olduklarında da köşe yazısı yazmaya başlayacaklar ve kendi bakanlık performanslarını kendi köşelerinde değerlendirmeye tabi tutacaklar mı acaba?

* * *

-Berat Albayrak, dünkü Sabah gazetesinde yazdığı “Enver Paşa Ruhu” başlıklı makalesinde Yiğit Bulut’a “Biraz sakin ol yiğidim” mi demek istedi?