Paylaş
Fırçayı basacaktı. Bastı da nitekim. Buraya kadar şaşacak bir şey yok.
Ama şuna şaşırabiliriz:
Olacak/olmayacak her konuda racon kesmeye bu denli meraklı biri, “Muhteşem Yüzyıl” gibi racon kesmeye fena halde müsait bir alanı bunca zaman neden ihmal etti?
Ben bu sorunun yanıtını bulamadım.
İşte bu nedenle üst başlık olarak, “Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl çıkışıyla ilgili her şey” cümlesi yerine “Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl çıkışıyla ilgili çok şey” cümlesini tercih ettim.
Buyurun... İşte o çok şeyler...
Başbakan’ın ‘Muhteşem Yüzyıl’ çıkışıyla ilgili çok şey
Plansız bir konuşma
GELİN, hep birlikte Başbakan’ın “Muhteşem Yüzyıl”a çaktığı konuşmanın analizini yapalım.
* * *
Başbakan önce şöyle diyor:
“Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle biz de ilgileniriz.”
Bu cümlenin amacı, “Ortadoğu ile neden bu kadar fazla ilgileniyor” eleştirisine cevap vermek.
Fakat “at sırtında her yere giden ecdat” betimlemesini yaptığı anda Başbakan’ın aklına Muhteşem Yüzyıl’daki “saray entrikaları içinde debelenen ecdat” geliyor.
İşte bu anda kendisini eleştirenlere, “Bunlar ecdadı Muhteşem Yüzyıl’dan tanıyor” diye çıkışmak geliyor aklına.
Aklına geleni de yapıyor:
“Bunlar ecdadımızı zannediyorum o Muhteşem Yüzyıl belgeselindeki gibi tanıyor. Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda geçmedi.”
Bunu söyledikten sonra da aklına, “Yahu bu dizi neden hâlâ yayında? Neden hâlâ kalkmadı?” soruları geliyor.
İşte bu aşamada da öldürücü yumruğunu indiriyor dizinin üstüne:
“Ben o dizinin yönetmenlerini de, o televizyonun sahiplerini de milletimizin huzurunda kınıyorum. Bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyorum.”
* * *
Yani?
Öyle planlı, hazırlıklı, hesaplı, cama bakılarak yapılmış bir konuşma değil bu...
Akışına bırakılmış, çağrışımlarla ilerleyen, o anda akla gelenlerin ardı ardına söylenmesiyle yol alan, atlamalarla hız kazanan bir konuşma.
Biraz “çocuksu” kaçmasının nedeni bu galiba...
Ferit Şahenk ne yapar
ÇOK iyi bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla Muhteşem Yüzyıl’ı yayınlayan televizyon kanalının sahibi Ferit Şahenk, Başbakan’ın bu çıkışına asla ve kata kayıtsız kalmaz.
Bir şey yapar.
Mutlaka yapar.
* * *
Ben kendisinden şu adımlardan birini atmasını bekliyorum:
BİR: Star’ı haber kanalına dönüştürerek diziyi yayından kaldırmak...
İKİ: Diziyi başka bir kanala üste para ödeyerek satmak...
ÜÇ: Dizideki tüm saray sahnelerini iptal ettirip dizinin tamamıyla at üstünde geçmesini sağlamak.
DÖRT: “Reytingimiz sana feda olsun ey Başbakan” tavrı koyarak diziyi iptal etmek.
BEŞ: Muhteşem Yüzyıl senaryo ekibine derhal Yavuz Bahadıroğlu ve Mustafa Armağan’ı dahil etmek...
ALTI: Star’a STV’den iki dizi transfer ederek durumu dengelemeye çabalamak.
Başbakan gündem mi değiştirmeye çalışıyor?
GÜNDEM değiştirmeye çalışan politikacılar...
- Sinsi olur.
- Hesapçı olur.
- Oyun oynamaya düşkün olur.
- Yapmacık olur.
* * *
Başbakan Erdoğan, yapısal olarak böyle bir politikacı değil.
- Aklına geleni söylüyor.
- Hesapsız gidiyor.
- Sahiciliğini koruyor.
- Oyun oynamıyor.
* * *
Ben artık şuna ikna oldum:
Başbakan Erdoğan’ın durup dururken ortaya konu atmasının nedeni gündem değiştirmek değil.
Gerçekten öyle düşündüğü için ve öyle düşündüğünü herkese duyurmak için o konuları gündeme getiriyor.
* * *
Tersi olsa...
- Ortaya attığı konulara bu denli içtenlikle sahip çıkmaması gerekir.
- Mevcut gündemi çok ama çok ilgisiz bir konuyla değiştirmeye çalışır.
- Gündem değiştirmek maksadıyla ortaya attığı konuların, yeni bir gündem değiştirme çabasını gerektirmemesi gerekir.
- “Gündem değiştirmek için bu konuyu ortaya attı” denilen konuların daha da çetrefilli, daha da netameli, daha da tehlikeli olmaması gerekir.
Ahali sorunu
BAŞBAKAN Erdoğan’ın “Muhteşem Yüzyıl”a çakarken ihmal ettiği bir konu var:
Ahali konusu...
Öyle ya...
“Muhteşem Yüzyıl” denilince akan suları durduran, reytingin aşıp taşmasına yol açan ahalinin ta kendisi... AK Parti’ye oy veren, Erdoğan’ı üç dönemdir seçen, “Türkiye muhafazakârlaşıyor mu?” sorusunun ortaya atılmasına neden olan bir ahali... Yönetmene, televizyon sahibine çıkışın Erdoğan’ın bu konuda ahaliye de bir çift sözü olmalı...
Bir de Arap ahalisi var
- DEJENERE hayatların anlatıldığı dizilerimizin tümü Arap ahalisi tarafından kapışılmıyor mu?
- Aşkı Memnu’lar, Kıvanç’lar, Azra’lar falan Arap ahalisi nezdinde en az bizdeki kadar popüler değil mi?
- STV’nin sırlarla yüklü dizilerine gözlerini kapatan Arap ahalisi, bizim “Dallas gibi” dizilerimize ayılıp bayılmıyorlar mı?
* * *
Demek ki neymiş?
Bir zamanlar atalarımızın at sırtında gittikleri yerlerin ahalisinin de bizim ahaliden pek farkı yokmuş. Bu durumda...
“Biz gözümüzü hep Batı’ya çevirdik, Arap dünyasına gözlerimizi kapattık, orada bizimkine uygun değerler var” tezi de inceden yıpranmış olmuyor mu?
En etkili 500 Müslüman
SUUDİ Arabistan Kraliyet İslami Stratejik Araştırmalar Merkezi, “2012’nin En Etkili 500 Müslüman’ı” listesini açıklamış. Listeyi incelerken mırıldandıklarım şunlardır:
* * *
- İhsan Eliaçık ne yaparsa yapsın bu listeye giremez.
- Yaşasaydı Ebu Zer de giremezdi.
- İlk onda Abdullah Gül’ün olmaması, buna mukabil Fethullah Gülen’in olmasına dair roman yazılır, dizi çekilir, film yapılır.
- Suudi kaynaklı bir listenin şampiyonunun Suudi Kralı olması kaç puan?
- İlk onda “sistem dışı” bir isim olarak sadece Hamaney’in olması kaç puan?
- Ekrem Dumanlı ilk beş yüzde ama Fehmi Koru yok... Ateistler bunu açıklasın.
- Başbakan Erdoğan ikinci sırada... Seçiciler kurulunun agresif bir çıkıştan korunma hamlesi midir bu acaba?
- Mursi ilk onda yok... İntikamımız alınıyor galiba...
- İlk onda dört kral var ama bir tek sanatçı yok. Ne iş?
Paylaş