Vandalizm müzesi öyle olmaz, böyle olur

Ankara’da bir “vandalizm müzesi” kurmak için Belediye Meclisi’nden karar çıkarmış.
Zarar gören kamu binalarının kırık camlarını, yakılan belediye otobüslerini, eylemcilerin attığı taşları falan sergileyecekmiş müzede...

*

Bilmem Melih Gökçek farkında mı, tasarladığı haliyle çok eksik ve çok güdük kalır müze...
Adının hakkını veremez.
Eğer Gökçek dört dörtlük bir “vandalizm müzesi” oluşturmak istiyorsa...
Sergilemeyi planladığı o parçaların yanına şunları da ilave etmelidir:
- Biber gazı fırlatan silahlardan birkaç örnek...
- Kırmızılı kadın fotoğrafı...
- En fazla tazyikli suyu sıkan TOMA...
- Göz de çıkarabilen biber gazı kapsüllerinin çeşitleri...
- Ali İsmail’in kaykayı...
- Şafak operasyonunda yakılan çadırlardan arta kalanlar...
- Ethem’in montu...
- Plastik mermiler...
- Çıkmış göz... (Plastikten... Sembolize etsin yeter).
- Pala...
- Fas için alınmış bir uçak bileti...
Falan...

*

Eğer müzeyi böyle oluşturursa...
Şahane bir iş yapmış olur Gökçek...
Hatta bu müze acayip turist çeker ve başkentimiz Ankara bu sayede turizm patlaması bile yaşar...
Hadi Gökçek...
Kaçırma bu fırsatı.

Canına tak etmiş esnaf

MADEM Mısır ile Türkiye arasında artık pek bir fark gözetilmiyor...
O zaman son günlerde “canına tak etmiş esnaf” edebiyatına sarılanlara soralım:

*

Mısır’ın Adeviye Meydanı’ndaki dükkân sahipleri, meydanda direnişe geçen İhvan mensuplarına “Sizin yüzünüzden günlerdir iş yapamıyoruz, turistler gelmiyor artık buraya, yeter artık, gidin buradan” diyerek sopalarla, palalarla saldırmaya başlasalar...
İhvan mensubu bir kadının sırtına palayla vursalar, bir adamı boynundan yaralasalar, darbeci askerlerin arkasına geçerek elde sopa eylemci kovalasalar, “Dağılın lan buradan” diye racon kesseler...
Siz yine buradaki gibi “esnaf dostu” olup “Adamlar evlerine ekmek götürecek, yanlarında çalıştırdıkları işçileri çıkarmak zorunda kalmışlar, canlarına tak etmiş... Ne yapsınlar? Dayanamamışlar, olaya el koymuşlar” diyecek misiniz, demeyecek misiniz?
Dininize, imanınıza doğruyu söyleyin.

Gezi turist getiriyor

DÜNYANIN en saygın ekonomi dergisi Forbes, bir dosya hazırlamış.
Başlık:
“Türkiye’ye gitmek için 10 neden”.
İlk sıradaki madde şu:
“Gezi Parkı eylemleri”.
Dergi okurlarına şöyle sesleniyor:
“İstanbul’da tarihi bir protesto yaşanıyor. Tarihe tanıklık etmek istiyorsanız Türkiye’ye gidin”.
Forbes’in bu haberi...
“Geziciler turizme darbe vuruyor” diyenlere kapak olsun.

Umut var

SİYASETE egemen olan erkeksi ve kaba dil, galiba gerileyecek ve geriletecek.
Çünkü umudu arttıran tutumlar sergileniyor:
- AK Partili bir milletvekilinin kadın gazetecilere yönelik söylediği ayıp sözlere Meclis anında tepki verdi... AK Parti Grup Başkan Vekili, “Kabul edilemez” dedi.
- CHP’li bir milletvekilinin attığı terbiye sınırlarını aşan tweet’e de Meclis anında tepki verdi... CHP Grup Başkan Vekili, “Kabul edilemez” dedi.
Bu tepkilerin ortaya çıkmasında en büyük pay ise kadın milletvekillerinin...

Dışişleri’nin cevabını bulması gereken soru

HÜKÜMETİMİZİN Mısır’da darbeye karşı ilkeli bir tutum alması çok şahane, çok güzel, çok müthiş bir şey...
Hele “Darbe karşısında edecek bir çift sözünüz yok mu” diye tüm dünyaya meydan okuması...
Süper ötesi bir şey...

*

Fakat bir sorun var...
Hükümetimiz tarafından gün aşırı fırçalanan devletler, bu fırçadan sıkılıp “Şu Türkiye’nin darbeler konusunda sergilediği falsoları bir araştıralım bakalım” deseler...
Ve yaptıkları araştırmalar sonucunda Sudan örneğini yakalasalar...
Ardından da çeşitli platformlarda hükümet yetkililerimize...
“İyi de dostum, sen demokratik yollardan seçilmiş Sadık Mehdi hükümetini askeri darbeyle deviren Sudan darbecisi General Beşir’e bırak itiraz etmeyi, Ankara’da ağırlamadın mı? Üstelik o General Beşir, uluslararası mahkeme tarafından ‘savaş suçlusu’ olarak aranırken” diye sorsalar...
Hükümetimizin havası kaçabilir.

*

Dışişleri Bakanlığımız bütün entelektüel enerji ve birikimini bu sorunun cevabı için harcamalı ve “komik kaçmayacak ikna edici” bir cevap hazırlamalıdır.
Yoksa “darbeci dünya”, buradan kendini temize çıkarmaya çalışabilir.
Aman dikkat!

Kadir Abi’ye soru

SEVGİLİ Kadir Abi...
Başlatmış olduğunuz “Taksim Yayalaştırma Projesi”, İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.
İnşaatı durdurdunuz.
Ama Taksim Meydanı şu anda delik deşik...
Meydanda yerlerinden edilen esnaf perişan...
Lütfen kamuoyuna açıklar mısınız?
Bundan sonra hangi adımı atacaksınız?
Mahkeme kararının ardından yarım kalan inşaat ne olacak?
Her şeyi öylece ortada mı bırakacaksınız, yoksa eski haline mi getireceksiniz?
Çok merak ediyoruz. Gerçekten. Selamlar.

Zulüm adasından bir tatil cenneti çıkarmak

BİR zulüm adasıdır Yassıada...
Demokrat Partililer orada hapsedildi, orada yargılandı, orada aşağılandı, orada zulüm gördü.
Adnan Menderes orada asıldı.
Zorlu ve Polatkan da orada asıldı.

*

Adnan Menderes konusunda hassas olan bu hükümetten Yassıada’yı bir “demokrasi müzesi”ne dönüştürmesi talep edilmişti.
Hükümet Yassıada’yı dönüştürmeye karar vermiş ama demokrasi müzesine değil.
Oteller, rezidanslar, restoranlar, kafeler adası olacakmış Yassıada...
Yüzde 5 olan imarını yüzde 65’e çıkarmışlar.
Son dönem yıldızı parlayan müteahhitlerden birine de iş verilmiş.

*

Bu dönüşümün çevre, tarih ve mimari açıdan doğuracağı sakıncaları bir tarafa bırakırsak...
Yassıada’dan nasıl bir “turizm ve tatil cenneti” çıkaracaklar, anlamış değilim.
Sahi nasıl olacak bu iş?
- Adnan Menderes’in asılmış bedenini aklımıza getirmeden nasıl keyif çatacağız o cennette?
- “Polatkan’ın aziz ruhuna” falan diyerek mi yiyeceğiz yemeklerimizi...
- “Ah Zorlu, vah Zorlu” diyerek nargile mi fokurdatacağız?
- “Grand Yassıada Oteli”nin havuzunda yüzerken “Demokrat Partililer burada çok çektiler abi” diye geyik mi çevireceğiz?
Böyle bir şey mi bekliyor hükümet?
Nedir?