Üstü çizilmiş bir grup: ’Albayraklar’

TAYYİP Erdoğan, başbakan olduktan sonra...

Yani son altı yılda bariz bir şekilde "çevre" değiştirdi...

Ahbapları farklılaştı... Yeni dostlar edindi...

Mesela...

Eskiden sırdaşı Sirkeci esnafından Ahmet Ergün idi, şimdi kuyumcular kralı Cihan Kamer oldu...

Mesela...

Eskiden "Albayraklar" tartışmasız en yakındı, şimdi "Albayraklar" birinci halkanın dışına çıkarıldı...

Artık birinci halkada Remzi Gür var...

* * *

Şöyle bir şey oldu:

Tayyip Erdoğan, iktidarını iyice sağlamlaştırıp, başka çevrelere açılma imkánı buldukça...

Dost edinme imkánlarını artırdıkça...

"Albayraklar"ın iş tutuş biçimlerini, yöntemlerini, ilişki kurma tarzlarını beğenmez oldu...

"Hálá babadan kalma yöntemlerle iş yapıyorlar" demeye başladı...

Agresif tarzlarından rahatsızlık duymaya başladı...

Olayı önce gönlünde bitirdi, ardından da "Albayraklar"ı "birinci halka"dan çıkardı...

Usulca... Sessizce... Fazla çaktırmadan...

Mesafe her geçen gün daha da açıldı...

Patron Ahmet Albayrak, neredeyse üç yıldır Tayyip Erdoğan ile görüşemiyor...

Artık devlet katında bütün kapılar "Albayraklar"a kapalı...

* * *

Kısacası artık "Albayraklar" açısından...

Devletin bürokratlarını telefonla arayıp fırça atma dönemi bitti.

Erdoğan’a yakın olmanın getirdiği özgüven patlaması sona erdi...

Çaresiz bu yeni durumu sineye çektiler...

Yeniden eski güzel günlere dönmenin özlemiyle beklemeye başladılar...

"Yeni Şafak"ta yandaşlığa devam ettiler...

Bu arada...

TOKİ ihalelerine girdiler...

Torpilsiz, ayrıcalıksız... Sıradan müteahhit olarak...

Ancak TOKİ’den alacaklarını alamayınca...

Sıkıntıya düştüler...

Patronu oldukları Yeni Şafak gazetesinde birkaç gündür attıkları, "Devlet müteahhidin parasını ödesin" başlıkları, "Ey Tayyip Erdoğan... Ey eski dostumuz... Araya mesafe koydun... Kapıları kapattın... Bir kıyağını göremiyoruz... Bari hakkımız olan parayı ver" şeklinde okunmalıdır...

Kısacası...

Tayyip Erdoğan’ın yüzüne karşı söyleme imkanı bulamadıkları taleplerini, Yeni Şafak’ın manşetlerinden haykırıyorlar...

Bense şunu merak ediyorum:

Bakalım Tayyip Erdoğan, eski dostlarının bu mesajına nasıl bir karşılık verecek?

Eğlenenlere küfür tacizciye tam siper

ESKİDEN "Tabiplerde ilaç yoktur yarama / Aşk deyince ötesini arama / Her nesnenin bir bitimi var ama / Aşka hudut çizilmiyor Mihriban" diye dizeler döktüren...

Ancak Vakit gazetesinde yazarlık yapmaya başlamasının ardından...

"Acilen müşahede altına alınması gerekenler" kervanına dahil olan Abdurrahim Karakoç isimli zat...

Yılbaşı kutlayanlara "Hadi s.....n oradan ukala satılmışlar" diye yazarak, alenen küfür etmiş...

Yani...

Bu adama göre, yılbaşında eğlenenler, "s.....n" şeklinde bir hitabı hak ediyorlarmış...

Oysa...

Yılbaşında kendi halinde eğlenenler, bunu yapmak yerine küçük bir kızı taciz etmeye kalksalardı...

Bu Abdurrahim başta olmak üzere...

Vakit denilen gazetede yazıp çizen deli bozuklar, "Tacizcimiz abimizdir" diye yazarak tam destek çıkacaklardı...

Gökçek aday

EN az 10 yıl yaşlandı...

Çok hasar aldı... Çok azap çekti...

Çok uykusuz gece geçirdi...

Neyse... Neyse...

"Zulüm" ilelebet sürmez...

İşte bugün azap sona eriyor...

Melih Gökçek bugün muradına eriyor...

Haberi aldım: Bugün adaylığı cümle áleme ilan edilecek...

Sanırım artık Gökçek...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adını ağzına almaz ve balonlardan uzak durur...
Yazarın Tüm Yazıları