Paylaş
Ben sanıyordum ki...
TUNÇ SOYER, şöyle bir adamdır:
*
Fena halde alafrangadır... İzmir’de “adeta bir İsveçli” edasıyla takılmaktadır... “Bisikletle işe giden başkan” havası basarak işi idare etmektedir... Sürekli “Çav Bella”yı mırıldanmaktadır... Hep “Ah o gemide ben de olsaydım” diye dans etmektedir... Çarşaflı bir hanımefendi görünce yüzünü hafifçe ekşitmektedir... “Selamün aleyküm” dendiğinde yadırgamaktadır... Yoksul mahallelerin kıyısından bile geçmemektedir...
İzmir’e gidip kendisini tanıdıktan sonra...
Anladım ve fark ettim ki...
TUNÇ SOYER, şöyle bir adammış:
*
Alafrangalığa, jantiliğe falan zerre yüz vermiyormuş... Kahvehanelerin önünden geçerden gürül gürül “Selamün aleyküm” diyormuş... Kıyafetleriyle zerre kadar ilgilenmeden çarşaflı, başörtülü hanımların dertleriyle dertleniyormuş... Kadifekale ve Gültepe gibi İzmir’in nispeten yoksul mahallelerinde acayip mutlu oluyormuş... Sorun çözmeye odaklıymış... “Halk adamı” nitelemesini sonsuz hak ediyormuş... Çok sıcakkanlıymış, fena halde alçakgönüllüymüş...
*
Gelin, hep birlikte haykıralım: KAHROLSUN ÖNYARGI!
HEYECANLANDIRAN İKİ PROJE
KEMERALTI ÇARŞISI: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in ünlü Kemeraltı Çarşısı için “Dünyanın en eski ve en büyük açık hava çarşısı” diyor. İşte bu çarşıyı baştan sona güzelleştirecek, tarihi dokuya uygun büyük bir restorasyon planlıyor Tunç Soyer... En önem verdiği projelerin başında bu geliyor.
*
ANTİK TİYATRO: Kadifekale’de “Smyrna Antik Tiyatrosu” adıyla bilinen bir Roma tiyatrosu var. Kazıları sürüyor. 20 bin kişilik bir tiyatro bu... Efes Antik Tiyatrosu ayarında... İzmir Körfezi’ne bakan bu tiyatronun ortaya çıkarılmasını hedefliyor Soyer... Somut bir tarih de belirlemiş: 29 Ekim 2023’te Tarkan konseriyle bu muhteşem tiyatroyu İzmir’e kazandırmak istiyor.
SOYER’İN BU SÖZLERİNDE NE VAR ALLAH AŞKINA?
TUNÇ Soyer şöyle demiş:
*
“Alevilerin cemevi talebini, Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini, Romanların kültürlerini yaşatacağı alanları, Suriyeli sığınmacılar meselesini, engellilerin sosyal yaşamda yaşadığı zorlukları, kadın özgürlüğünü, işsizliği, yoksulluğu, barışı ve onlarca farklı toplumsal sorunun çözümünü sadece Ankara’nın insafına ve tasarrufuna bırakacağımız aşamayı geçtik”.
*
Sanki bu sözleri söylemek kriminal bir iş yapmakmış gibi Soyer’in üzerine gidiyorlar. Özellikle de “Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteği” vurgusu üzerinden... AK Parti hükümeti, Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet taleplerine karşılık vermiş bir hükümettir. Çıkar, “Biz o işi çoktan halletmiştik” dersin... Bir suçla karşılaşmış gibi tavır koymak da neyin nesi?
NEPTÜN SOYER
UZAKTAN olumsuz bir imajı var Tunç Soyer’in eşi Neptün Hanım’ın... Niye var? Vallahi bilmiyorum. Tanıyınca fark ettim ki... Dobra bir hanımefendi kendisi... Düşündüğünü söylüyor. Yaman bir Karadeniz kadını... Eşinden, eşinin belediye başkanlığından güç almadan sosyal işler yapmış, onları yapmayı sürdürüyor. Kendisiyle dalga geçebilen, yanında rahatça konuşulan, burnu asla havada olmayan, eşini hep överek değil de eşini eleştirerek yanında duran biri... İmaj mimaj hikâye yani... İşin aslı bu!
SEYYAR MAKAM
BİR minibüs... Üzerinde “SEYYAR MAKAM” yazıyor. Tunç Soyer, işte bu minibüsle dolaşıyor İzmir’in özellikle yoksul mahallelerini... Belediye yöneticileriyle birlikte vatandaşlarla görüşmeler yapıyor araçta... Herkesin içinde derdini anlatmaktan kaçınabilecek vatandaşlar da bu araçta Başkan Soyer’le rahatça görüşüyorlar. “Makam odasını halkın ayağına götürüyoruz” diye açıklıyor Soyer uygulamayı.
“Seyyar makam”ın halkın büyük ilgisini çektiğine tanık oldum. Her kesimden vatandaş, araca rahatlıkla binip derdini anlatabiliyor. Ben araçtayken bir ara çarşaflı bir hanımefendi de dert anlatanlar arasında yer aldı. “Yalan yok, ben Tayyip’çiyim” diye söze başladı... Şöyle bir baktım: Tunç Soyer’in yüzündeki ifadede hiçbir değişim olmadı.
Güzel bir uygulama... Faydalı... Kullanışlı... İşe yarar... Bütün belediye başkanlarına tavsiye ederim.
İZMİR YOLUNDA İYİ GİDEN ŞARKILAR/TÜRKÜLER
SONBAHARDAN Çizgiler (Yeni Türkü)... Kerimoğlu (Ruhi Su)... Susadım Çeşmeye Varmaz Olaydım (Ferdi Tayfur)... Pirlere Niyaz Ederiz (Şevval Sam–Arif Kabadayı)... Sevince (Erkin Koray)... Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman (Cem Adrian)... Dom Dom Kurşunu (Kardeş Türküler)... Drama Köprüsü (Haluk Levent–Annesi vefat etmiş... Rahmet olsun)
GÖNDER ŞU IŞİD’LİLERİ SÜLEYMAN SOYLU
TÜRKİYE’de yakalanan Batılı ülkelerin vatandaşı olan IŞİD’lileri, Batılı ülkeler istemiyormuş. Çakallığa bakar mısınız? Kendi ülkelerinden türeyen IŞİD’lileri, Türkiye’nin başına bırakacaklar!
*
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, işte bu bariz çakallığa karşı... “İster vatandaşlıktan çıkarın, ister çıkarmayın... Bu teröristleri size göndereceğiz” diye haykırıyor iki gündür.
*
Bunu söyleyen dillerin, bu IŞİD’lileri gönderecek ellerin dert görmesin Soylu.
Paylaş