Paylaş
1- HIRKA-İ SAADET
Girdiğimiz odada kutsal bir atmosfer var. Onun etkisi altındayız. Önümüze ilk çıkan görüntü büyük bir özenle saf altından yapılmış bir muhafaza. “Hırka nerede?” diye soruyorum. “İşte bu muhafazanın içinde” yanıtını alıyorum. Bu hırkanın Hz. Muhammed’e ait olduğuna inanılıyor. Deve derisi ve keçi tüyünden yapılmış bir hırkaymış. Dönemin giysi koşullarına uygunmuş. Günümüze kadar sapasağlam gelmiş. Saray envanterinin üzerinde en çok titrenen eseri bu. Kutsal emanetlerin en gözdesi. Hırkayı göremesek de kutsallığını hissediyoruz.
2- ARİFE TAHTI
Topkapı Sarayı’nda gördüğüm en zarif taht. Süsünü ihmal etmemiş ama abartmamış. Cazibeli bir yeknesaklığı var. Önünde epey durdum bu tahtın. “Kim yapmış bunu?” diye sorduğumda aldığım cevap şu oldu: “Sultanahmet Camisi var ya... İşte onu yapan mimar tasarlamış bu tahtı.” Vay vay vay! Sedefkar Mehmet Ağa’nın işiymiş. Ceviz ağacından yapılma bu taht, kaplumbağa kabuğu, sedef, altın, zebercet, necef ve gümüşlerle işlenmiş. Peki niye “Arife Tahtı” deniyor? Osmanlı padişahları bu tahtı arife günlerinde kullanırlarmış da ondan.
3- SANCAK-I ŞERİF
Hz. Muhammed’in sancağını göreceğim diye heyecanla yaklaştım odaya... Fakat sadece küçük bir sandukayla karşılaştım. Sancak, maalesef lime lime dökülmüş vaziyetteymiş. Bu sandukada sancaktan kalanlar muhafaza ediliyormuş. “Gerçekten de Hz. Muhammed’in sancağı mı?” diye soruyorum. Buna kuvvetle inanıldığı söyleniyor. Bazı padişahlar, sefer sırasında motivasyon için bu sancağı ortaya çıkarırlarmış. Peki restorasyonu mümkün değil mi? Çok zormuş. Çeşitli yollar denenmiş. Denenmeye de devam ediliyormuş.
4- TOPKAPI HANÇERİ
Bu hançere deli gibi sahip olmak isteyenlerin anlatıldığı filmler çekilmiş. Topkapı Sarayı’nın en meşhur eserlerinden biri. Küçücük bir şey. Ama nasıl pırıltılı. Büyülü gibi. Her santimini ayrı ayrı incelemek gerekiyor, çünkü güzelliği detaylarında gizli. Hançerin kınının ucunda yeşillik, zümrüt. 7 karat ağırlığında bir zümrüt. Nadir Şah’a hediye etmek için yapılmış. Çok güzel olduğu fark edilince hediye edilmekten vaz mı geçildi acaba? Ben olsam kesin böyle yapardım.
5- KUR’AN-I KERİM
Dur, dur. İşte taa Hz. Osman zamanından kalma Kur’an-ı Kerim. Yedinci yüzyıldan söz ediyoruz yani. Kitabın boyutu büyük. Sayfa sayfa toplanmış. Hz. Osman’a ait olduğu söyleniyor bu Mushaf’ın. Yazısına bakıyorum: Kûfi hattı çağrıştırıyor. Tam Kûfi değil de erken dönem Kûfi hat gibi. Saray’ın en merak edilen, önünde en çok vakit geçirilen, en önemli mukaddes emanetlerinden biri bu Kur’an-ı Kerim. Ve gördüğüm kadarıyla çok da iyi korunmuş.
6- KAŞIKÇI ELMASI
Meşhur elmasımız işte bu. Minicik bir şey. Fakat ince ince işlenmiş. Topkapı Sarayı’ndan bu elması çalmaya çalışanların öyk üsünün anlatıldığı film vardı. O film geldi aklıma. Korunma koşullarına şöyle bir baktım ister istemez. Sonuç? Bayağı iyi korunuyor. Gizemli bir elmas bu. Topkapı Sarayı’na nereden geldiğine dair çeşitli rivayetler var ama hiçbiri kesin değil. Bir tek Sultan IV. Mehmed döneminde Saray hazinesine intikal ettiği kesin. Biçimine “armudi” diyorlar. 86 karat elmas, altın bir yuvaya oturuyor. 49 adet pırlanta tarafından çevrelenmiş. Yok böyle bir cazibe birader. Gerçekten yok.
7- ALTIN TAHT
Süsse süs. Gösterişse gösteriş. Havaysa hava. Alın size altın kaplamalı taht! Fakat haksızlık yapmayalım. Zevksizlik, rüküşlük yok bu tahtta. Her şeye rağmen bağırmıyor, her şeye rağmen ağırbaşlılığını koruyor. Topkapı koleksiyonunun en nadide parçalarından. Göz kamaştırıyor. Bayram tahtı da diyorlar buna. Çünkü padişahlar, bayramda kullanıyorlarmış bu tahtı. Ahşap üzerine 250 kg ağırlığında altın plakalarla kaplıymış taht. Ayrıca 954 zebercet ile süslüymüş. Merasimlerin en şaşaalı ve en vazgeçilmez tahtıymış.
DR. YASİN YILDIZ’IN İLK DÖRDÜ
Milli Saraylar İdaresi Başkanı Dr. Yasin Yıldız’la dolaştık Topkapı Sarayı’nı. Çok güzel anlattı. Abartısız, efsanelere boğmayan, önemliyle önemsizi belirginleştiren bir tarzı var Dr. Yasin Yıldız’ın. Çok iyi bilgilendim. Çok iyi anladım.
*
Dr. Yasin Yıldız’a “Sizin Topkapı’daki ilk dördünüz nedir?” diye sordum. “Mukaddes Emanetler’i hariç tutarsak şunlar” dedi ve başladı saymaya:
BİR: TOPKAPI HANÇERİ
İKİ: ARİFE TAHTI
ÜÇ: ALTIN ŞAMDANLAR
DÖRT: KAŞIKÇI ELMASI
“Altın şamdanlar”a ben listemde yer vermedim ama gerçekten de üzerinde durmamız gerekiyor. Boyutları çok büyük som altından yapılmış bu şamdanlar. Hangi amaçla yapılmış? Hz. Muhammed’in Medine’deki kabri için yapılmış. 48 kilo som altın bu şamdanlar, Medine Müdafaası yapan Fahreddin Paşa’nın gayretleriyle Türkiye’ye getirilmiş.
Şu anda Topkapı Sarayı’nın en nadide eserleri arasında.
Dr. Yasin Yıldız Altın Şamdanlar
Paylaş