Tekmecilere geçit yok

- “Yandık, bittik” denmedi.

- “Artık her şey çok değişti” diye sessizce kabullenilme pozisyonuna geçilmedi.

- “Çekip gideceğim buralardan” şeklinde yenilmişlik havasına girilmedi.

- “Ne yapalım, yeni Türkiye bu” denmedi.

*

Bunun yerine...

- Tepki kondu.

- Ses verildi.

- Mücadele edildi.

- Haykırıldı.

- Konunun geçiştirilmesine izin verilmedi.

*

Sonuç?

Tekmeci ham yobazın sırıtışı suratında parçalandı.

*

Serbest bırakanlar, alelacele yeniden derdest etmek durumunda kaldılar tekmeciyi...

*

Adalet Bakanlığı, yeni bir kanun tasarısı hazırlama gereği hissetti.

*

Aile Bakanı, tekmelenen genç kadını aradı ve “Yanındayız” dedi.

*

Kıssadan hisse:

Kurtarıcı beklemeyeceksin. Kendi yaşam tarzını kendin koruyacaksın.

Tepki göstererek, mücadele ederek, ses vererek, haykırarak, konunun geçiştirilmesine izin vermeyerek.

HANGİSİ KILIÇDAROĞLU?

DÜN sosyal medyada gün boyu dolaştı bu fotoğraf.

*

Soldaki mor kravatlı bildiğimiz Kemal Kılıçdaroğlu...

Sağdaki kırmızı kravatlı ise...

Yeni eğitim dönemi nedeniyle konuşma yapan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili...

*

Ahmet Emre Bilgili, sosyal medyada “Kılıçdaroğlu ile benzerliğiniz mevzu olmuş” diyenlere “Benim suçum yok” diye mesaj yazıp mahcup bir gülümseme işareti yolladı.

BAŞÖRTÜSÜ VE ŞORT

“BENİM türbanlı bacım” diyenler, “Benim şortlu bacım” demedikçe...“Benim şortlu bacım” diyenler, “Benim başörtülü bacım” demedikçe...Bu memleket düzlüğe çıkmaz, çıkamaz.

KAHKAHA

BİRİ çıkıp da kadının kahkahasını falan diline doladı ya...

Biraz da işte onun ve onun gibilerin başlattığı atmosferin etkisidir kadına yönelik tekmeler, şiddetler falan.

GENCO ERKAL’IN NÂZIM OKUYUŞU

- OKUMUYOR, yaşıyor.

-  Okumuyor, şiiri tiyatro yapıp oynuyor.

- Okumuyor, tirat yapıp atıyor.

- Okumuyor, öyle vurguluyor ki Nâzım dinlese tanıyamaz şiirini.

- Okumuyor, harmanlıyor.

MERAL AKŞENER: ONLARI BIRAKIN BENİ ALIN DİYECEKTİM

MERAL Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a telefonla ulaşamayınca faksla ulaşmaya çalışmasını eleştirmiş, “Ne gerek vardı bu denli acze düşmeye” falan demiştim.

*

Meral Hanım, bu konuda bir açıklama yapmak için telefonla bana ulaşmaya çalışmış.

Ama ulaşamamış.

*

Nasıl oldu acaba?

Bende numarası kayıtlı, aramış olsa hemen açardım.

Acaba başka bir numaradan mı aradı?

Neyse... Neyse...

*

Akşener, bana ulaşamayınca... Sosyal medyadan mesaj yayınlamış.

Söylediği şu:

*

- Arkadaşlarımız gözaltına alınınca Cumhurbaşkanı’na sadece telefonla görüşme talebi içeren bir faks çektim. Perşembe günü özel kalem müdürü döndü. Görüşme talebimi ileteceklerini belirtip görüşme konusu hakkında bilgi istediler.

- Gözaltına alınan arkadaşlarımızla ilgili aradığımı belirttim. Burada hedef bensem bu kadar kişiyi ve aileyi bayram öncesi incitmek yerine beni almalarının dürüstçe bir davranış olacağını iletmek için Sayın Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi yapmak istediğimi belirttim. Özel kalem de konuyu ve talebi ileteceklerini söyledi.

- Sayın Ahmet Hakan’ı da bugünkü yazısı için aradım ama ulaşamadım.

YENİ ÖĞRETİM YILI NUTKU

- ÇOCUKLARIN seçim yapmasını sağlamayın, tercih sunun onlara.

- Çocukları duvarın parçası yapmaya kalkışmayın, bırakın her biri ayrı bir duvar olsun.

- Çocukların üstüne gitmeyin, bırakın azıcık rahat etsinler.

- Çocukları yarıştırmayın, bırakın dayanışsınlar.

DİLİPAK’IN TWEET’İ

BEN hayatımda bundan daha çetrefilli bir havuz problemiyle, bundan daha demir leblebi felsefi bir metinle, bundan daha karmaşık bir ruh haliyle, bundan daha girift ve karmaşık bir matematik problemiyle karşılaşmadım. Siz karşılaştınız mı?

BATI FETÖ’YÜ NİYE ANLAYAMADI

- “DEVLETE sızdılar” dedik... “E siz niye bunun farkına varamadınız” dediler.

- “Bizi kandırdılar” dedik...

“E siz çocuk musunuz?” dediler.

- “Bunlar bizden diye önlerini açtık” dedik... “E olur mu ama böyle şey” dediler.

- “Bunlar çok kötü insanlar” dedik... “E daha önce de bunlar çok iyi insanlar diyordunuz” dediler.

- “Alamut Kalesi... Hasan Sabbah... Haşhaşiler...” falan dedik...

“E ama çok masalsı bunlar” dediler.

*

Batılı kafa ile bizim kafa arasındaki fark işte burada. Bizim aklımızın hemen yattığına adamların aklı hemen yatmıyor.

Hem de 15 Temmuz’u gördükleri halde...

HANİ IRMAĞININ AKIŞINA ÖLÜRDÜN 

LAFI gelince...Hepsi ama hepsi...Bu ülkenin ırmağının akışına ölür.

*

Fakat Carettepe’de...Kuruyacak ve kurutulacak ırmaklar için...Hiçbiri tüyünü bile kıpırdatmaz.

‘ADAMSIN’ DEMESEK

“ADAM” kelimesini bir övgü kelimesi olmaktan çıkarsak...

*

İnsan olmanın asgari koşullarını yerine getirenlere bile...

“Adamın dibi” falan demesek.

“İnsansın” desek?

“İnsanın dibisin” desek?

AFYON’UN İSTİKLAL VE CUMHURİYET’İ

YOL üstü dinlenme tesislerinin hastası olarak...Müsaadenizle Afyon’un karşılıklı iki dinlenme tesisi olan İSTİKLAL ve CUMHURİYET’İ öveceğim:

*

- “Kaptanınız 15 dakika mola vermiştir” türü anonsları sürdürmeleri, kaptanların yemek yemeleri için havalı bölümler ayırmaları falan... Çok nostaljikler çok.

- Sucuk ve kaymak gibi Afyon’un iki önemli yerel tadına hak ettiği önemi vermeleri falan... Çok kadirşinaslar çok.

- Güler yüzlü hizmetleri, her saat capcanlı olmaları, müşterilere karşı özenli davranmaları falan... Çok misafirperverler çok.

SEZER NEDEN SUSUYOR?

BU zamana kadar sustu, hep sustu...

Tamam.

*

Ama bu ülkede bir darbe girişimi oldu darbe...

Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi, böyle tarihi bir olay karşısında bile susacak ve tek kelime bile yorum yapmayacaksa...

Ne zaman yapacak?

*

Cenaze törenlerinde bile konuşmuyor Sezer.

Düşünsenize:

Rutkay Aziz’in bile her konudaki yaklaşımını biliyoruz ama Sezer’in yaklaşımını bilmiyoruz.

*

Tuhaf değil mi bu?