Paylaş
ÇİN GÖRÜŞÜYOR: Sıfır çekinceyle hareket ediyorlar. Çıkarlarına bakıyorlar. Vızır vızır görüşüyorlar. Ellerinden gelse Kabil / Pekin arasına metro yaparlar.
*
AVRUPA GÖRÜŞÜYOR: Taliban’la işbirliği kararı alıyorlar. Görüşüyorlar. Kamuoylarını yatıştırmak için ise “İnsan haklarına saygı” şartı koşuyorlar.
*
RUSYA GÖRÜŞÜYOR: Rusya Dışişleri Bakanı, Moskova’da Taliban heyetini ağırlıyor. Gururla poz vermeler falan. El altından, el üstünden sürekli görüşüyorlar.
*
İRAN GÖRÜŞÜYOR: Anında vaziyet almış durumda. Sünni falan demeden takır takır görüşüyor İran. Saman altından su yürütüyor.
*
Peki bizim muhalefet ne diyor bu konuda?
*
“Türkiye, Taliban’la zırnık temas kuramaz” diyorlar, başka da bir şey demiyorlar.
*
Pardon!
Başka bir şey diyen biri var.
İYİ Partili Ahad Andican.
*
Söylediği şu:
*
“Türkiye, Taliban’ı bir tarafa bıraksın. Ahmet Şah Mesut’un oğluna destek versin.”
*
Size bir şey söyleyeyim mi?
Türkiye, Taliban’ı bir tarafa bırakıp Ahmet Şah Mesut’un oğluna destek verse...
Bu seferde...
“Yine maceracı dış politikaya savruldular. Dünya görüşüyor Taliban’la. Sen niye görüşmüyorsun” falan diyecekler.
*
Muhalefeti eleştirince kızıyorlar bana.
*
Ama elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin:
*
İnsan biraz dersine çalışmaz mı? Afganistan politikası üzerine biraz kafa patlatmaz mı?
Uzmanlarla bir araya gelmez mi? Raporlar hazırlamaz mı? Taliban’la
görüşmemenin Türkiye’nin çıkarları açısından neye mal olacağı konusuna azıcık da olsa yoğunlaşmaz mı?
*
Hadi bunların hiçbiri yapılmıyor.
Bari Türkiye’de Afganistan’ı en iyi bilen isim olan Hikmet Çetin’le 15 dakikacık bir sohbet de edilemez mi?
TALİBAN’DAN GELEN OLUMLU SİNYALLERE NASIL BAKMALI?
BEN şahsen bu konuda şu iki cümleyi aynı anda kurma taraftarıyım:
*
BİRİNCİ CÜMLE: Taliban’ın ilk mesajları olumlu. Gayet müspet sinyaller veriyorlar. Bu sefer zulmetmeyeceklerini söylüyorlar.
*
İKİNCİ CÜMLE: Taliban’a asla güvenmem. Uluslararası meşruiyet için yumuşamış görünseler de fırsatını bulduklarında muhakkak zulmederler.
*
NOT: Bu iki cümleden sadece birini cımbızlayıp ön plana çıkaracak olanlara şimdiden teessüflerimi bildiririm.
DOSTLAR, ROMALILAR!
AFGANİSTAN, bir hafta öncesine kadar sokaklarında özgürlük danslarının edildiği süper seküler bir ülke değildi. Laikliğin olmadığı bir İslam cumhuriyetiydi. Çok katı olmasa da dini kurallar geçerliydi.
*
Yani demem o ki... “Taliban şeriat ilan etti, Taliban geldi laiklik elden gitti” falan türü cahilce imalara ve yorumlara kulak asmayın.
*
İşin doğrusu şudur: Afganistan, İslam cumhuriyetiydi, fakat Taliban’ın istediği katılıkta bir İslam emirliği değildi.
KELEBEK KIYAFET ELEŞTİRMENİ OLSAM
NE kadar gaddar olduklarını bilmesek... Sekterliklerinin ne tür zulümlere yol açtığına tanık olmasak... Katılıklarıyla hayatları zindan ettiklerini görmesek... Aşırılıklarının hayatı cehenneme çevirdiğinden haberimiz olmasa...
Şu kıyafetlere bakıp...
“Ne kadar da renkliler” falan diyeceğiz.
*
Kelebek birinci sayfa kıyafet eleştirmeni olsam...
Konuya şu cümleyle dalardım:
“Gaddarlıklarıyla çelişen bir tarzları var. Özellikle ortadaki turunculunun tarzı, çok hip hop.”
ATATÜRK DEMEYEN TERCÜMAN SKANDALI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’i ağırlıyor.
Ortak basın toplantısı yapıyorlar ve toplantıda simultane tercüman görev yapıyor.
*
Etiyopya Başbakanı, konuşmasında “Son derece büyük ve karizmatik lider Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana... Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde...” diye bir cümle kuruyor.
Fakat o da ne!
Simultane tercümanımız, bütün kelimeleri çeviriyor, Mustafa Kemal Atatürk hariç.
*
Biliyorum, simultane tercümanlık koştur koştur yapılan zor bir iştir.
Ama bu tercümanın yaptığının, simultane tercümanlığın zorluğuyla izah edilecek bir tarafı yok.
*
Nitekim dışarıdan temin edilen bu tercümana bir daha görev verilmeyecekmiş.
HAZİRAN SONUNDAN EYLÜL BAŞINA KADAR TATİL YAPANLARA SORULAR
HİÇ mi sıkılmıyorsunuz oralarda?
*
Evinizi hiç mi özlemiyorsunuz?
*
Eski rutininize alışamamak gibi bir derdiniz de mi yok?
*
İş / güç / mesai / izin gibi sorunlarınızı nasıl hallediyorsunuz?
*
Şorttan, tişörtten, terlikten gına gelmiyor mu?
*
Deniz, kum, güneş... Bir süre sonra baymıyor mu?
*
Aylaklığın getirdiği can sıkıntısıyla nasıl baş ediyorsunuz?
GELENEKSEL NİŞANTAŞI KOMŞU AŞURESİ
SEDEF İybar, benim komşum. Her yıl aşure zamanı muhakkak aşure gönderir. Biraz yorumlu, füzyonlu falan Nişantaşı aşuresi. Ama enfestir. Aşureyi abartılı tatlı olarak bulanların bile seveceği türdendir. Hayatımın en sevdiğim geleneklerinden biri oldu bu aşure.
Paylaş