Paylaş
Bugünün makbul olmayan vatandaşları haline gelmiş durumdalar!
Eskinin hırpalanan, horlanan, itilip kakılan makbul olmayan vatandaşları ise... Bugünün makbul vatandaşları haline gelmiş durumdalar!
Önümüzdeki seçimin gizli gerilimi, işte bu lanet olası tahterevallinin ardında saklı!
Bugünün makbul olmayan vatandaşları seçimi bekliyor!
Neden?
Yeniden makbul vatandaş haline gelmek için!
Eskinin makbul olmayan vatandaşları da seçimi bekliyor!
Neden?
Makbul vatandaşlık konumlarını korumak için!
Böyle bir ortamda...
Bütün adaylar, yüreklerinden yükselen çok gür bir seda ile şöyle haykırmalıdır:
- Makbul vatandaşlık, sürekli el değiştiren bir konum olmaktan çıkarılacaktır!
- Bundan böyle herkes ama herkes en makbul vatandaştır!
- “Makbul olmayan vatandaş” anlayışı, tarihin çöp sepetine fırlatılmıştır!
ARİFE GÜNÜNÜN BENİM İÇİN MANA VE ÖNEMİNE DAİR
- Nostaljiye kendimi en kaptırdığım gündür arife günü.
- Hiçbir şeye kafayı takmadığım gündür arife günü.
- Gözümde koskoca maziyi en fazla canlandıran gündür arife günü.
- En sinirlendiğim tiplere bile tebessümle yaklaştığım gündür arife günü.
- Tatlı telaşlarımın, sevinçli heyecanlarımın günüdür arife günü.
REİS’E OY VER DİYEN CHP’Lİ
BİR CHP milletvekili adayı, karşısına çıkan “koyu Reis’çi” bir vatandaşa, “Cumhurbaşkanlığı’nda Reis’e oy verebilirsin ama milletvekilliğinde bize oy ver” demiş.
Bu nedenle önüne gelen bu adaya yükleniyor.
*
Ne yapsaydı adam kardeşim? “Defol git. İstemiyoruz senin oyunu” falan mı deseydi?
KILIÇDAROĞLU KONUŞTUKÇA
- Muharrem İnce’nin “81 milyonun cumhurbaşkanıyım” söylemi örseleniyor.
- “CEHAPE zihniyeti” falan diye yüklenmelere meydan veriliyor.
- İnce ile Kılıçdaroğlu arasındaki söylem farklılarından malzemeler çıkarılıyor.
- İnce’nin yakaladığı ivmede aşınmalar meydana geliyor.
HAKAN BAYRAKÇI’NIN UÇAK TUVALETİNDE İÇTİĞİ SİGARA
HAKAN Bayrakçı’yı severim.
İyi analizcidir. Her zaman enteresan noktaları bulup ortaya koyar. Halkın nabzını iyi tutar. Ekran performansı iyidir. Her zaman izlettirir. Siyasilere önemli tüyolar verir.
Başına şöyle bir olay gelmiş Hakan Bayrakçı’nın...
Dalaman uçağının tuvaletinde sigara içmeye kalkmış.
Ve tabii uçak görevlilerinin müdahalesine maruz kalmış.
Ben olsam utanarak konuyu kapatmaya çalışırdım.
Fakat Hakan Bayrakçı, sosyal medyada...
“Pilot ve hostes benim siyasi görüşlerimden hoşlanmıyor olacaklar ki... Üzerime geldiler” diye üste çıkmaya çabaladı.
Hiç yakıştıramadım kendisine bu tavrı.
İnşallah siyasilere de “Hata yaptığınızda kendinizi işte böyle savunun” falan diye tavsiyede bulunmuyordur.
ÜMRANİYE’DE BİR İFTAR VAKTİ
EPEYDİR yolum düşmemişti Ümraniye’ye...
Bayağı değişmiş, gelişmiş, güzelleşmiş.
AVM’lerin öne çıktığı bir dönemde ilçenin önemli bir caddesinin trafiğe kapatılıp yayalaştırılması çok mutlu etti beni.
Hele yayalaştırılan o caddede verilen iftar yemeği var ki...
Ramazanda gittiğim en kallavi iftar yemeklerinden bile daha bereketli, daha lezzetli ve daha manalıydı.
90’lardan beri tanıdığım Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’a bin selam!
HAYDİ ÜLEN DE HAYDİ ÜLEN
BUGÜNLERDE “Kerimoğlu Zeybeği”ne kafayı taktım.
Sürekli dinliyorum.
Ruhi Su’dan dinliyorum, Hilmi Yarayıcı’dan dinliyorum, Sümer Ezgü’den dinliyorum.
Türkünün en hoşuma giden bölümü şurası:
“Haydi ülen de haydi ülen / Şu dağlarda geyik kalmadı / Oyna ülen de kör arabım sen oyna / Senden başka yiğit kalmadı.”
MELİH GÖKÇEK’TEN BUNU BEKLEMEZDİM
GÖREVDEN alındığı anda...
Dedim ki: “Bu Melih Gökçek, kesin açıktan olmasa da gizli gizli Erdoğan aleyhinde çalışır. En azından Erdoğan’ın, kendisini görevden almasının olumsuz sonuçlarını yaşamasını arzu eder.”
Böyle düşünmüştüm. Böyle beklemiştim.
Fakat yanılmışım.
Adam karakterli çıktı Rıza Baba!
*
Sanki hiç görevden alınmamış gibi... Sanki hiç morali bozulmamış gibi... Sanki hiç acı çekmemiş gibi... Sanki yüreğinin en dip köşesinde hiç kırgınlık yokmuş gibi...
Erdoğan için çalışıyor!
Üstelik tek kişilik bir ordu gibi!
Üstelik AK Parti’de herkes “Nasıl olsa Reis çalışıyor” diyerek yatarken.
Paylaş