Paylaş
“Siz bizimkinin faturasını bırakın da asıl Saray’ın elektrik faturasına bakın.”
Saray olmasa, Saray’ın elektrik faturası olmasa...
Savunma yapamayacak duruma düşecekler.
Şu sakatlığa bakar mısınız?
Yapılan bir yanlışı, bir başka yanlışla savunmaya kalkıyorlar.
Sanki iki yanlış bir doğruyu götürür oyunu oynar gibi.
Şu sakilliğe bakar mısınız?
Çıkıp da “Olmaz böyle şey!” diyemiyorlar, “Bu durumda biz Saray’ın elektrik faturasını nasıl eleştirebiliriz” diyemiyorlar, “Herkes yapar, biz yapamayız” demiyorlar.
Bunun yerine...
“Onlar da yapıyor, biz de yapıyoruz, mesele etmeyin” diyorlar.
Şu garabete bakar mısınız?
Muhalefetteyken halkın sırtına bu kadar büyük bir faturayı yüklüyorlar ve bundan da hiç gocunmuyorlar.
İktidara geldiklerinde...
Kim bilir ne saraylar, ne kâşaneler yapar bunlar.
HA SİNSİ KÖTÜ HA AŞİKÂR KÖTÜ
İKTİDAR yanlıları, “Trump’a neden laf etmiyorsunuz” sorusuna şu iki cevabı veriyor:
BİR: Obama çok mu iyiydi yani? Terör örgütlerini desteklemedi mi? Mültecilere kapıları kapatmadı mı?
İKİ: Trump hiç değilse Obama gibi sinsi değil. Ne dediyse onu yapıyor, bam bam bam... Obama gibi melek görünümlü şeytan değil.
Doğrudur.
Obama gerçekten de sinsiydi.
Doğrudur.
Trump hiç de sinsi biri değil, “bam bam bam” biri...
İyi ama bu iki doğru...
Trump’a bir çift laf edilememesinin bahanesi olabilir mi?
Ha sinsice yapılmış olsun, ha mertçe yapılmış olsun, hiç fark etmez, melanet melanettir.
Senden iki melanet arasında bir tercih yapman beklenmiyor ki.
Senden beklenen:
İki melanet karşısında da sesini çıkarman.
Aşikâr kötüye karşı sessizliğini, sinsi kötüyü bahane ederek temize çekemezsin.
OBAMA AYAKLANDIRMADI, VİCDAN AYAKLANDI VİCDAN
ÇOLUK çocuğunu alıp havaalanlarına koşturan annelerin arkasında Obama yok.
“Hepimiz Müslümanız” diye haykıranları harekete geçiren Hillary falan değil.
“Müslümanlara bunu yapamazsınız” diyerek ayağa kalkanları Obama örgütlemiyor.
Bu insanları harekete geçiren, ayağa kaldıran tek bir şey var:
Tertemiz vicdanları!
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Aslı Aydıntaşbaş, Kanada’nın genç ve yakışıklı Başbakanı’nın iki Suriyeli çocuğa şefkatle yaklaştığını gösteren fotoğrafı yayınlayıp...
“İşte” demiş, “Başkan dediğin böyle olur”.
Bu paylaşımı nedeniyle Aslı Aydıntaşbaş’ı eleştiren bir yazı yazdım.
“Üç milyon mülteciyi kabul eden Erdoğan’a, üç beş mülteci kabul eden Kanada Başbakanı’nı örnek gösteriyor” dedim.
Şu anda saat 21.15.
Dehşetle fark ettim ki...
Yorumum hatalı.
Gazetenin taşra baskısı bitmiş durumda.
Ama ben hiç değilse şehir baskısı için bir düzeltme yapıyorum.
Aslı’nın “Başkan dediğin böyle olur” diyerek gönderme yaptığı kişi Tayyip Erdoğan değil, ABD Başkanı Trump...
Pardon. Çok pardon.
HANGİ BARIŞ MANÇO ŞARKISINI KİM SÖYLESİN
KOL DÜĞMELERİ: Sezen Aksu
HALİL İBRAHİM SOFRASI: Haluk Levent
HAYIR: Hayko Cepkin
GÜLPEMBE: Selda Bağcan
BUGÜN BAYRAM: Süavi
ARKADAŞIM EŞEK: Athena
ALLA BENİ PULLA BENİ: Nil Karaibrahimgil
HAYIRCILAR! ERTUĞRUL ÖZKÖK'Ü İKNA EDİN
HAYIRCILARIN yerinde olsam...
Ne yapar ederim...
Ertuğrul Özkök’ü “Evet” demeye ikna ederim.
Çünkü...
Ertuğrul Özkök’ün bu zamana kadar oy verdiği hiçbir parti kazanmamıştır.
SENİN TRUMP'TAN NE FARKIN VAR EY CHP'Lİ
BİR CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz şöyle demiş:
“Türk askeri El Bab’da şehit olurken... Suriyeli mülteciler, Türk kızlarıyla gönül eğlendiriyor.”
Mülteci düşmanlığının, ahaliyi mültecilere düşman etmenin, mültecileri şeytanlaştırmanın, mültecileri buralarda barınamaz hale getirmenin dışavurumundan başka bir şey değildir bu.
Öztürk Yılmaz, ABD’ye başkan olsaydı...
Mültecileri kapı dışarı ederdi.
Trump’tan farklı olmazdı yani.
CHP’liler, hükümet mensuplarına...
“Niye Trump’a posta koymuyorsunuz” falan diyorlar ve zerre kadar etkili olamıyorlar ya...
İşte bu yüzden olamıyorlar.
SAFIMIZ BELLİDİR BİZİM
NEREDE demokrasi varsa...
Nerede hukuk varsa...
Nerede özgürlük varsa...
Nerede bağımsız yargı varsa...
Nerede insanca yaşam özlemi varsa...
Nerede eleştiri hakkı varsa...
Safımız oradadır bizim.
Paylaş