Şahsıma yönelik 3 sataşma, 3 cevap

- SATAŞMA 1: Korkuyor musun yoksa? Bir kez olsun “Kahrolsun İsrail” bile diyemedin...
- CEVAP 1: Bu sana gelsin kardeş: Kahrolsun İsrail... Kahrolsun İsrail... Aşk ile bir daha kahrolsun İsrail.

*

- SATAŞMA 2: İsrail’e sözle karşı çıkmaktan başka ne yapabiliyorsun ki?
- CEVAP: Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ne yapabiliyorsa onu yapıyorum.

*

- SATAŞMA 3: Yahudi düşmanlığı yapmayın diyorsun. Sen Yahudi dostu musun?
- CEVAP 3: İsrail’in politikalarının düşmanı, İsrail’in politikalarıyla alakası olmayan Yahudi’nin dostuyum. Tıpkı IŞİD’in barbarlıklarının düşmanı, IŞİD’in barbarlıklarıyla alakası olmayan Müslüman’ın dostu olduğum gibi.

Keser mi döndü, sap mı döndü?

POLİSLERİN bileklerine kelepçe takıldı ya...
Her taraftan şu tür sesler yükseliyor:
- Mazlumun ahı çıkar aheste aheste.
- Eden bulur, ettiler buldular.
- İlahi adalet yerini buldu.
- Keser döndü, sap döndü...

*

Dershane sorunu çıkmasaydı.
Cemaat ile hükümet kavgaya tutuşmasaydı.
17 Aralık olmasaydı.
Bugün kelepçe takılanlar, kelepçeyi taktıranların en has adamları olmaya devam edeceklerdi.

*

Dolayısıyla buna “ilahi adalet” falan denmez.
Dense dense “öküz öldü/ortaklık bozuldu” denir.

Bir ‘frak’ yazısı

FRAK, yadırgadığım bir giysi.
Kırmızı pantolon giyerim, frak giymek istemem.
O derece yani.

*

Tayyip Erdoğan’a sormuşlar:
“Cumhurbaşkanlığı işi olursa frak giyecek misiniz?”
Cevap vermiş:
“Frak bizim geleneğimizde yok.”

*

“Ben kişisel olarak frak giymek istemiyorum, yakıştıramıyorum kendime, içinde kendimi iyi hissedeceğimi sanmıyorum, bu tamamen kişisel bir şey” falan dese...
Tutarlılık açısından bir sorun çıkmazdı.

*

Ama “frak bizim geleneğimizde yok” denilince...
Yaman bir çelişki çıkıyor ortaya...
“Güm” diye devreye giriyor şu soru:
“O jilet gibi takım elbiseler, rengârenk kravatlar falan bizim geleneğimizde var mıydı Tayyip Bey? Ceddin Kanuni ya da deden Fatih çeker miydi lacileri?”

Sinagog protestosu

BİR grup kendini bilmez, İstanbul Ortaköy’deki bir sinagogu protesto etmiş.

*

11 Eylül’de “El Kaide”, İkiz Kuleleri vurdu diye cami protesto edip Kuran yakan İslamofobik faşistler ile İsrail, Filistin’i vurdu diye sinagog protesto eden Yahudi düşmanı faşist arasında zerre kadar fark yoktur.

Helal olsun Ömer Çelik

GALEYANA kapılıp içlerindeki faşisti ortaya çıkaran densizler, yazar Mario Levi’nin kitaplarını, “İsrail ürünü” diye nitelendirilerek boykot listesine almışlar.

*

Bu akılsız faşistlere en güzel cevabı Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik verdi.
İşte Bakan Ömer Çelik’in açıklamaları:

*

- Gazze’deki mazlumları katledenlere duyulan tepki her bakımdan haktır.
- Bu haklı tepkiyi, genelde Musevilere, özelde ise Musevi vatandaşlarımıza tepki haline getirmeye çalışanların yaptıkları ise asla hak değildir.
- Bu tür tepkiler asla kabul edilemez.
- Türkçenin güzel yazarlarından Mario Levi’ye dönük tepkiler büyük yanlıştır, nefret suçudur.
- Musevi vatandaşlarımız, kültürleri ve sinagogları bu memleketin ayrılmaz bir parçasıdır, hep öyle kalacaktır.
- Musevi vatandaşlarımız bu topraklarda “misafir” değildir. Hep beraber kendi memleketimizdeyiz, hepimiz ev sahibiyiz.

Pendik’ten sonra minibüsle devam

KİMSENİN babasının cebinden yapmadığı, hepimizin ödediği vergilerle yapılan “Yüksek Hızlı Tren”, hizmete girdi.
Hayırlı olsun.
Yapanlardan Allah razı olsun.

*

Fakat “Pendik son durak, ondan sonra minibüs ve otobüsle devam edilecek” de ne demek?
Pendik son durak olacaksa...
Kim biner hızlı trene?

*

Cem Yılmaz şakası mı bu?
Nedir?

Fethullah Gülen Türkiye’ye döner mi?

DEVLET Bahçeli, Fethullah Gülen’e seslenmiş.
Demiş ki:
“Sayın Fethullah Gülen Bey... Türkiye’ye geliniz... 12 yıllık AKP iktidarının 10 yılıyla yüzleşeceğinizi ifade ediniz... ‘Her şeyi karşılıklı görüşelim’ deyiniz. ‘Ben geldim, şimdi siz nereye kaçacaksınız’ deyiniz.”

*

Fethullah Gülen yarın Türkiye’ye gelse...
Devlet Bahçeli’nin sözünü ettiği türden bir hesaplaşmanın h’si bile yapılamaz.
*
Cumhurbaşkanı adaylarıyla karşılıklı tartışmaya çıkmaktan çekinen Tayyip Erdoğan, hiç Fethullah Gülen’le karşılıklı hesaplaşmaya girişir mi?

*

Tartışmayı geçtim...
Fethullah Gülen’e “Hadi hesaplaşalım” deme fırsatı verilir mi?
Uçaktan iner inmez kelepçe falan devreye girmez mi?

Ve başlar İntifada

- İSRAİL vurunca...
- Amerika destek atınca...
- Avrupa İsrail’den yana olunca...
- Araplar seyredince...
- İslam dünyası uyuyunca...
- Birleşmiş Milletler yavşaklık yapınca...
- Çocuklar ölünce...
- En babayiğitler iki tweet atarak görevini yerine getirdiğini sanınca...
Filistinliler başlatırlar İNTİFADA’yı...
Gurur ve onurla yürürler Kudüs’e doğru.