Sadece bu fotoğraf bile Tarık Akan’a yeter

 Ergenekon duruşmasını izlemeye gelenlere yönelik müdahalede Tarık Akan, bariyerlerin en önünde mücadelede.

TARIK Akan var ya

Tarık Akan...

Şu hayatta hiçbir şey yapmamış olsaydı bile...

Ya da...

Şu hayatta her şeyi yanlış yapmış olsaydı bile...

Sadece şu fotoğraf karesi...

Onun için yetip de artardı.

*

Dönem Fetullah’ın ülkeye egemen hale getirildiği bir dönem...

Kumpasçıların kalleş yumruklarının enselerde hissedildiği günler...

Korkudan kıyıya köşeye saklanılan bir zaman...

İşte o dönemde, o günlerde,

o zamanda...

Tarık Akan hiç korkmadan, çekinmeden ve yılmadan...

Zalimin karşısında, mazlumun yanında yer aldı.

*

Şahidiz. Şahidiz. Şahidiz.

MASUM PRENS HALİ

SİNEMAYA ilk başladığında Tarık Akan şöyle bir şeydi: Hayatta aşktan başka hiçbir şeyi kafaya takmayan, mahcubiyetini bir türlü üzerinden atamayan, politik tek bir kaygısı bile bulunmayan bir masum prens... Kötüye ve kötülüklere hiç maruz kalmamış masalsı bir ortamın kartpostal çocuğu... Biraz kartondu bu hali...

HEPSİNİ BİR BAŞKA SEVDİK TARIK AKAN’IN HALLERİNİN

ZÜPPE OĞLAN HALİ

Sıkılmış olacak ki kartpostallıktan biraz gülmece kattı işin içine: Zengin Ağa’nın şehre okumaya gelmiş şımarık ve yakışıklı çocuğu oldu... Halit Akçatepe’nin zıt kardeşi oldu... Vahi Öz’ün oğlu oldu... Ayşen Gruda’nın asıldığı çocuk oldu... Serkeş ve komik “dayı” oldu... “Kovaladıkça kaçan ateş böceği” oldu... Oldu da oldu.

DAMAT FERİT HALİ

“Hababam Sınıfı” günleri başlayınca bambaşka bir Tarık Akan olarak çıktı karşımıza: Sınıfın yakışıklısı “Damat Ferit” olarak... Güdük Necmi ve İnek Şaban’ın yakın adamı... Münir Özkul Bey’in en sinirlendiği öğrencisi... Adile Naşit Hanım’ın anne şefkatiyle yaklaştığı haylazı...

ÖDÜNSÜZ SOLCU HALİ

Ve işte bütün Tarık Akan hallerini yıkan yeni bir Tarık Akan hali: Grev kararı alan maden işçisi olarak belirdi... Hakikatleri yazan bir gazeteci oldu... Baraj inşaatında ustabaşı olarak çalışan inşaatçı oldu... Eşrafa posta koyan genç ve idealist kaymakam oldu...

BUNALIMDAKİ AYDIN HALİ

12 Eylül’ün silindir gibi geçtiği günlerde Tarık Akan da silindirden payına düşeni aldı. İşkenceler arasında şair bunalımına girdi... Sansürün, baskının ve de yaratma sancısının filmlerini çekmeye başladı. Konuşmak isteyip de konuşamamanın sıkıntısını yaşadı o filmlerde.

EZİLEN ADAM HALİ

Jilet gibi jön Tarık Akan gitmiş, yerine dağılmış saçları ve uzun sakallarıyla ezilmiş, horlanmış, ötelenmiş bir Tarık Akan gelmişti... O artık Yılmaz Güney’in ezilenlere dair anlattığı öykülerin önemli bir kahramanı olmuştu. Sürü’de harikalar yaratıyor, Yol’da performansını zirveye taşıyordu.

AMERİKAN BAYRAĞI ASAN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI

ROJAVA’yı özgürleştirecekler, kendi kantonlarını kuracaklar ve kantonları birleştireceklerdi.
Astıkları Amerikan bayraklarıyla...
Kime kanton olacaklarını şimdiden ifşa etmiş oldular.

*

Özgürlük için savaşacaklar, emperyalizmi boğacaklar ve bağımsızlıklarına kavuşacaklardı.
Astıkları Amerikan bayraklarıyla...
Emperyalizme maşa olduklarını itiraf etmiş oldular.

*

Vietnam’a bin selam yolluyorlar, haklılıklarını haykırıyorlar ve antiemperyalist mücadelelere gönderme yapıyorlardı.
Astıkları Amerikan bayraklarıyla...
Vietnam’da ölenlerin kemiklerini sızlatmış oldular.

*

Kendi elleriyle geleceklerini inşa edecekler, halklarının onurlu direnişiyle zafere ulaşacaklar ve dünyaya ders vereceklerdi.
Astıkları Amerikan bayraklarıyla...
Amerikan mandasında bir gelecek hayali kurduklarını vurgulamış oldular.

RÜZGAR ÇETİN İÇİN YAZILAN HER YAZI

RÜZGAR Çetin ile ilgili basında çıkan her yazı, yapılan her yorum...

Kamuoyunda Rüzgar Çetin’e karşı nefret oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor.

*

Sinan Çetin’e ve dostlarına sesleniyorum:

Mahkemenin hiçbir etki altında kalmamasını istiyorsanız...

Konuyu unutun, unutturun.

Çünkü çabalarınız, ters etki yapıyor.

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM KİMLERE KAPAK YAPTI

TARIK Akan’ın vefatı üzerine bir başsağlığı mesajı yayınladı Başbakan Binali Yıldırım. Sanatçıya Allah’tan rahmet diledi, sevenlerinin acısını paylaştı. Tarık Akan’ın vefatı üzerine sosyal medyada çirkinliklerini ortaya koyan bütün sersemlere kapak olsun.

AHMET ALTAN VE SAÇMALIK

AHMET Altan’ın “subliminal darbe mesajı” vermekten gözaltına alınması hakikaten saçmalık.

*

En az... Ergenekon’da hipnozdan tutuklama verilmesi kadar... Şemdin Sakık’ın gizli tanık yapılması kadar... Telefona yüklenen sehven mesajlar kadar... Saçma.

EĞİTİM-SEN’Lİ ÖĞRETMEN: BEN PKK’LI DEĞİLİM

AÇIĞA alınan Eğitim-Sen’li bir öğretmenden aldığım mektubu paylaşıyorum:

*

“Ben Mardin’de görev yapan Eğitim-Sen’li bir öğretmenim. PKK ile ilişkili oldukları gerekçesiyle açığa alınan 11 bin öğretmenden biriyim. Terör örgütü PKK ile uzaktan yakından, dolaylı dolaysız zerre kadar alakam yok. Benim durumumda olan birçok arkadaşım var. Sadece beni değil, tüm ailemi araştırsalar terör örgütü ile en ufak bir alakamız olmadığını bulurlar. Sadece Eğitim-Sen’li olup sendikanın düzenlediği greve katıldım diye PKK’lı diye suçlanmak çok incitici, rencide edici. Annem ve babam günlerdir uykusuz. Hakkımızda araştırma ve soruşturma yapılsın. Sonuç ortaya çıkacaktır. Yıllardır terör örgütü PKK’ya karşı çıktım, bana ‘Asimile olmuş Kürt’ dediler. Şimdi de ‘terörist’ diye yaftalanıyorum.”