Paylaş
Sonra da kesip etrafındakilere bir güzel dağıtmış.
*
Müftü Bey, bu Frenk geleneğini uygularken Allah’tan işi “Happy birthday to you” türküsünü söylemeye ve söyletmeye kadar vardırmamış.
*
Yapılan tabii ki adapsızlık...
Yapılan tabii ki patavatsızlık...
Yapılan tabii ki erkânsızlık...
Yapılan tabii ki fena halde “helvadan put yapıp yiyen” cahiliye devri insanlarının yaptıklarını çağrıştırıyor.
*
Ama durun bir dakika!
*
-Bakara’dan makara üretilebiliyorsa...
-Her cuma bir ayet sallanabiliyorsa...
-“Başkanlık sistemi sünnetullaha uygundur” denilebiliyorsa...
-Hırsızlık yapma özgürlüğünden söz edenler çıkabiliyorsa...
-Sıradan bir fani olduğunu söyleyen siyasi lidere dokunmanın bile ibadet olacağı söylenebiliyorsa...
-“Başbakanımızın çıktığı televizyon yere konmaz” denilebiliyorsa...
-Kutlu Doğum Haftası, modern zamanlara uyarlanıp sabitleniyorsa...
-“Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan lider” tanımlaması yapılabiliyorsa...
Neden Peygamberimiz için Kuran’dan pasta yapılmasın ki?
*
Bu vahim adapsızlıklar ve patavatsızlıklar, mümin kulların vicdanlarında en küçük bir rahatsızlığa yol açmazken...
Kuran’dan doğum günü pastası yapılmasının doğurduğu bu öfke de nedir?
*
Ortalık patavatsızlık ve adapsızlık kaynarken...
Bütün öfkemizi gariban Zile Müftüsü’nden mi çıkaracağız?
Rahat bırakın Zile Müftüsü’nü.
Barajlara göğüs geren
ZEKİ Müren’li bir Gezi esprisi vardı:
“TOMA’lara göğüs geren/İşte benim Zeki Müren.”
*
Twitter’da gördüm.
HDP, bu sloganı kendisine uyarlamış:
“Barajlara göğüs geren/İşte benim Zeki Müren.”
*
Sonuç?
Gülümsetti.
Milli İttifak’ın adayları
SAADET Partisi ile Büyük Birlik Partisi ittifak kurdu.
Öyle büyük bir hakkaniyetsizlik söz konusu ki... Hiç kimse bu iki partinin adaylarından söz etmiyor.
*
Her şeye tamam ama hakkaniyetsizliğe hayır!
İşte Saadet Partisi listesinden seçime girecek olan Milli İttifak’ın bazı adayları:
*
-Saadet Lideri Mustafa Kamalak. (İstanbul)
-BBP Lideri Mustafa Destici. (Ankara)
-Saadet’te son günlerde öne çıkan isim Birol Aydın. (İstanbul)
-Temel Karamollaoğlu. (Bursa)
-Merhum Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal. (Mardin)
-Cübbeli Ahmet Hoca’nın kayınbiraderi Ali İhsan Gündoğdu. (İstanbul)
-Muhsin Yazıcıoğlu’nun hapishane arkadaşları... Selahattin Şendiller, Remzi Çayır, Osman Tüfekçi. (Ankara)
-Gaffar Okan’ın çalışma arkadaşı emekli emniyet müdürü İlyas Burnuak. (İstanbul)
-Eski Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat. (İstanbul)
-Eski Eminönü Belediye Başkanı Lütfi Kibiroğlu. (İstanbul)
-Nagihan Gül Asiltürk. (İstanbul)
-30 yaş altı üç isim: Abdulhalim Meşe, Fatih Akdoğdu, Burak Dönmez.
-İstanbul’da toplam 9 kadın aday var.
Matbaaya giderken düşen çözüm süreci
BAŞBAKAN Davutoğlu’na soruyorlar:
“Sizin seçim beyannamesinde çözüm süreci neden yok?”
*
Cevap veriyor Davutoğlu:
“Metin baskıya gönderilirken bazı kaymalar olmuş, bir-iki sayfa düşmüş. Onlar eklenerek beyanname tekrar baskıya gönderilecek.”
*
Dininize, imanınıza doğruyu söyleyin:
Böyle bir cevabı Ahmet Davutoğlu değil de Kemal Kılıçdaroğlu verseydi...
Ne olurdu?
*
AK Parti cenahından patlatılmaz mıydı şu türden şakalar, espriler falan:
-Parayı cebine sıkı ilikle, düşmesin.
-Çözüm sürecini düşüren, neleri düşürmez.
-Kılıçdaroğlu yaptı yapacağını...
-Bu nasıl ülke yönetecek?
-Bu düşürüşü milletçe alkışlıyoruz.
-Kılıçdaroğlu’na çok gülüyorum.
-Ha ha ha! Ah ha ha!
*
AK Parti profesyonelleri!
Dininize, imanınıza doğru söyleyin:
Bu şakaları ve daha fazlasını yapmaz mıydınız?
CHP’nin beyannamesi
HEM geç oldu hem güç oldu ama CHP, siyaseti öğrendi.
*
Dün açıkladıkları seçim beyannamelerine bakın:
-Ekonomi diyorlar başka da bir şey demiyorlar.
-Asgari ücretlinin gönlünü kazanmaya çalışıyorlar.
-İşsize umut vermeye çalışıyorlar.
-En büyük vaatleri emeklilere yönelik...
-Çiftçiye el uzatacaklarını söylüyorlar.
-Genel Sağlık Sigortası’nı kaldıracaklarını söylüyorlar.
-Sosyal devlete ağırlık vermeyi planlıyorlar.
*
Buna rağmen oy alamazlarsa...
“Hiç değilse elimizden geleni yaptık” diyebilirler.
Ki bundan önce bunu demeye pek hakları olmuyordu.
Paylaş