Paylaş
Görüntüdeki kim olursa olsun...
Ses kaydı kime ait olursa olsun...
Hiç ama hiç bakmadan...
O “pusucu”ya, o “karanlık el”e...
Verdiği malzemeyi görmeyerek...
Kurduğu komployu dikkate almayarak...
Yaydığı görüntüyü seyretmeyerek...
Yayınladığı ses kaydını dinlemeyerek...
Yani gizleyerek... Yani yok sayarak...
En hakiki ve en etkili yanıtı vermiş oluruz.
Susarsak, dikkate almazsak, yorum yapmazsak...
Belki de pusucular, yatak odalarından, mahrem alanlardan, özel hayattan ellerini kollarını çekmek zorunda kalırlar.
Kısacası...
Gün “pusucu”yu, “karanlık el”i...
İşe yaramaz hale getirmenin günüdür.
Gün “pusucu”yu, “karanlık el”i...
Elleri böğründe bırakma günüdür...
Hadi, davranın...
Aklıma gelmiyor değil
- MİNE KIRIKKANAT: Acaba Fethullah Gülen cemaatine sempati duyulsun diye Fethullah Gülen cemaati tarafından görevlendirilmiş olabilir mi?
- FARUK KOCA: Acaba AK Parti içindeki aykırılara sempati duyulsun diye AK Parti içindeki aykırılar tarafından görevlendirilmiş olabilir mi?
- AHMET ALTAN: Acaba Genelkurmay’a sempati duyulsun diye Genelkurmay tarafından görevlendirilmiş olabilir mi?
- ŞAMİL TAYYAR: Acaba Ergenekon’a sempati beslensin diye Ergenekoncular tarafından görevlendirilmiş olabilir mi?
Cumartesi gecesi neden çıkılmaz
Çünkü...
Her taraf tıklım tıklımdır. Kıvam kaçmıştır. Herkes sokaklardadır. Nasıl ki ıssızlık tekin değilse, kalabalık da tekin değildir.
Çünkü...
Gidilecek her yerin kıymeti artmıştır. Normal zamanlarda müşteriyi velinimet olarak gören zihniyet, cumartesi geceleri kimseyi sallamamaktadır.
Çünkü...
Issızlıkta kendini etrafa gösteremezsin... Ama etraf çok kalabalıksa da aynısı olur... Yine kendini gösteremezsin...
Çünkü...
Evde Okan Bayülgen seyredip program konuklarına Twitter’dan laf çakmak, sokaklarda debelenmekten daha zevklidir.
Çünkü...
Dışarıda korku ve gerilim yaşamak yerine, evde bir korku ve gerilim filmi DVD’si koyup seyretmek çok daha emniyetlidir.
Vakit’e verilen ceza
* Normal bir yayın organı olmasa da...
* Katil sevicilik yapsa da...
* “Din, iman davası için her türlü kepazeliğe imza atılır” yaklaşımını benimsese de...
* Kendinden olanların büyük günahlarını bile örterken, kendinden olmayanların küçük ayıplarını ayyuka çıkarsa da...
* Başkalarına verilen yüksek cezaları etekleri zil çalarak karşılasa da...
* Cepheleştirse de...
* Nefret ettirse de...
* En alçakça iftiraları ve sıfatları başkalarına karşı kullanmaktan zerre kadar imtina etmese de...
* Ayıp, günah, vebal bilmese de...
* Pusu kursa da...
* Aşiretçi, gettocu, provokatör olsa da...
* Kendi adamının küçük kızlara sarkıntılığını savunacak denli aşağılık tutumlara girse de...
Vakit Gazetesine “312 generale hakaret ettiği” gerekçesiyle verilen “öldürücü” para cezasını tasvip etmiyorum.
Lütfen kayıtlara böyle geçsin.
Tarık Akan fiili saldırı dönemini başlattı
TELEVİZYONLARDA AK Parti iktidarını öven, Ergenekon’un boyutunu genişleten, Anayasa değişiklik paketine tam destek veren, CHP’ye mütemadiyen çakan, İsmet Paşa’yı Hitler’e benzeten tüm iktidar yanlısı yorumcuların dikkatine...
Tarık Akan size çok bozuluyormuş...
Ve bazı geceler Taksim’de “yandaş avı”na çıkıyormuş...
En son Mehmet Metiner’i Taksim’de yakalamış.
Ve “Sol Kemalist bir eylem” koymuş.
Küfür etmiş, saydırmış, ağzına geleni söylemiş...
Kısacası...
Ey iktidar yanlısı yorumcular...
Eğer bir gece vakti Taksim’de dolaşırken...
Tarık Akan’a denk gelirseniz, cüssesini de hesaba katarak, hemen oradan sıvışın...
Paylaş