Provokatörler Ekrem İmamoğlu’nu parlatıyor

Böyle olunca da provokatörler açısından gayet kolay ve ulaşılabilir bir hedef haline gelmiş durumda.

Şu ana kadar Ekrem İmamoğlu’na yönelik provokasyonlardan şu üç sonuç çıktı: 

BİR: Ekrem İmamoğlu’na sokak ortasında olmadık hakaretler ve galiz küfürler edilmesi... Ekrem İmamoğlu’nun nasıl da sonsuz sabırlı bir insan olduğu gerçeğinin ortaya çıkmasına yol açtı.

İKİ: Kameralar önünde Ekrem İmamoğlu’na “Sana kafa atmak istiyorum” falan diyerek ağır provokasyonlar yapılması... Ekrem İmamoğlu’nun tahammül eşiğinin yüksekliğini ortaya koydu.

ÜÇ: Her sokakta önceden kurgulanmış ve ayarlanmış provokatörlere maruz kaldığı halde bir milim bile gerilememesi... Ekrem İmamoğlu’nun ne denli yüksek bir motivasyonla ve moralle çalıştığının kanıtı oldu.

Kısacası provokasyonlar ters tepiyor.

Ve her provokasyonun ardından...

“Yahu şu Ekrem İmamoğlu amma da sabırlı, amma da tahammüllü, amma da hoşgörülü, amma da demokrat, amma da yılgınlıktan uzak bir adammış!” algısı daha da yerleşiyor. 

BEYOĞLU’NA ALPER TAŞ ŞİŞLİ’YE ASLI KAZAN

CHP’nin Beyoğlu için Alper Taş’ı, Şişli için Aslı Kazan’ı düşündüğünü öğrendiğim anda...

“Antipatik durağan görünümlerini sempatik görünüme dönüştürmek istiyorlar galiba” dedim.

İki isimle ilgili olarak öğrendiklerim, bildiklerim şunlar:

ALPER TAŞ: Alper Taş’la konuştum. Diyor ki: “Eğer CHP, benim adaylığımı Beyoğlu’nda sosyalistler ile sosyal demokratların işbirliği olarak görüyorsa aday olabilirim. Bizim sosyalistler olarak bir dünya görüşümüz var, bir birikimimiz var. Kazanırsak bunu Beyoğlu’na yansıtmak isteriz. CHP bu yaklaşımımıza hazırsa olur. Ama sadece ‘Alper Taş adayımız olsun’ diyorlarsa olmaz. Bunları görüşeceğiz ve kararımızı vereceğiz.”

ASLI KAZAN: Hukukçu Aslı Kazan’ın CHP’den Şişli belediye başkan adayı olması ihtimali varmış. Aslı Kazan, benim avukatım... Bu nedenle kendisini yakinen tanıma ve gözlemleme imkânı buldum. Aslı Kazan’ın dürüstlüğüne, çalışkanlığına, ciddiyetine, işini iyi yaptığına ve yapacağına şahidim. Şişli’den aday olur ve kazanırsa... Ben belki iyi bir avukattan olacağım ama Şişli’nin iyi bir belediye başkanı kazanacağı kesin.

ERDEM GÜL HEYHAT!

ERDEM Gül’ü severim, sayarım, takdir ederim. Çok janti bir adamdır. Çok da iyi bir gazetecidir.

Fakat Erdem Gül, kendisini Adalar’a belediye başkan adayı ilan eden CHP yönetimi’ne...

Yahu yapmayın etmeyin... Ben şunca yılın Ankara gazetecisiyim. Bırak dört tarafını, üç tarafını, iki tarafını, tek tarafı deniz olan bir yerden bile değilim. Adalar’da ne işim var benim?

Hem beni oraya paraşütle aday yaparsanız Adalar ahalisi, “Burada bir kişi bile bulamadınız da Ankara’dan mı aday getiriyorsunuz?” demez mi? Ayıp olmaz mı Adalar halkına?

Lütfen biraz ciddi olalım Sayın CHP yönetimi!

Dememiştir, diyememiştir.

GÜNÜN EN KISA FIKRASI

“CHP’nin dijital altyapısı hiçbir partide yoktur.” Kemal Kılıçdaroğlu

ÖZHASEKİ, GÖKÇEK’TEN FENA HALDE RAHATSIZ

CNN Türk ‘Gece Görüşü’nde Murat Çelik’e ilettiği mesajında aynen şöyle demiş AK Parti Ankara adayı Mehmet Özhaseki:

“Melih Bey benim kampanyamın bir parçası değil. Emekleri için eline sağlık ama tarzı benim tarzım değil. Yönetim anlayışı, benim yönetim anlayışım değil. Üslubu benim üslubum değil.”

Bu açıklamayı işittiğim ilk anda...
“Aboooo” dedim.

Melih Gökçek bu açıklamayı işittiği ilk anda ne demiştir acaba?

“Haydaaaa” falan mı?

İFLAH OLMAZ BİR YOBAZLIK

“SİNEMA yasası” gündemli bir toplantıda...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluştular diye...

Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar, Ata Demirer gibi isimlere olmadık hakaretler edenlerin durumu...

İflah olmaz bir yobazlıktan başka bir şey değildir.

ÖZET GEÇİYORUM

AK Parti’nin açıkladığı yerel seçim manifestosunu...

Özet geçiyorum:

“Bundan sonra, bundan önce yaptıklarımızın tam tersini yapacağız.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun İsmail Küçükkaya’nın sabah programında söylediklerini...

Özet geçiyorum:

“Harikalar diyarındayım, sakın uyandırmayın beni.”

Tarım Bakanı’nın “Sebzeyi mevsiminde tüketin” açıklamasını...

Özet geçiyorum:

“Ispanak ve pırasa kış sebzesi değildir.”

MUSAKKA KRİZİ

YUNANİSTAN diyor ki: Musakka bizimdir.

Makedonya diyor ki: Musakka bizimdir.

Peki niye bizim Dışişleri Bakanlığı Sözcümüz, “Hayır, hayır... Musakka asıl bizimdir” diye bir açıklama yaparak bu kaosa mütevazı bir katkıda bulunmuyor?

SAYIKLAMALARIM

Bazen durup dururken canımın tavuklu pilav çekmesi, vizyonsuzluğumun bir göstergesi olabilir mi?

Kırmızı gül Mahsun’da... Sarı gül Mustafa’da... Mor gül Yılmaz’da... Sevgililer Günü’nde bize renk bırakmadınız yahu!

Amerika ile Venezuela’yı barıştırmak mı daha kolay, Arda ile Berkay’ı barıştırmak mı?

Bir Asuman Krause vardı, ne oldu ona? Bir Gizem Özdilli vardı, ne oldu ona? Bir otomobil Osman vardı, ne oldu ona?

Acaba Barış Manço’nun “Kol Düğmeleri” adlı şarkısı, sadece bana mı fena halde sıkıcı gelmekte?

Biz evimizi taşıyınca üç ay kendimize gelemiyoruz, adamlar resmen koca havaalanını taşıyacaklar abi...