PKK ile ilişkiler nasıl minimize edilebilir?
CHP’li Engin Altay, katıldığı bir televizyon programında HDP’ye şu tavsiyede bulunmuş:
“HDP’den PKK ile ilişkilerini minimize etmelerini bekleriz.”
*
Minimize etmenin anlamı şudur:
En aza indirmek, azaltmak.
*
HDP, PKK ile ilişkisini nasıl minimize edecek acaba?
Haftada bir gün görüşürken...
Ayda bir gün görüşerek mi?
*
Ya da esas soruyu soralım:
*
En aza indirilmiş de olsa... Bir ilişki kaçınılmaz mı?
*
Veya daha esas soruyu soralım:
*
Engin Altay’ın aklına neden “Demokratik siyasette terör örgütüyle ilişki mi olurmuş? Derhal kessinler ilişkilerini” demek gelmiyor?
PAHALI ATKI TAKMANIN SİYASETTE YERİ VAR MI?
EKRANLARDAKİ tartışma programlarına sık sık çıkan AK Partili Mücahit Birinci’nin bir fotoğrafını döndürüyorlar sosyal medyada.
*
Fotoğrafta Mücahit Birinci’nin taktığı epey pahalıca bir atkı dikkat çekiyor.
Atkının markasını ve fiyatını öne çıkararak “Ne iş?” diye soruyorlar.
*
Hiç sevmem bu tür bir siyaseti.
*
Ta 2010’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun giydiği pahalı marka gömlek de dillere dolandırılmıştı.
O zaman da hiç hazzetmemiştim olaydan.
*
Benim konuya yaklaşımım çok net:
*
Alnının teriyle kazandığı parayla mı almış?
O zaman mesele yok.
Giydiğine, yediğine, gezdiğine hiç karışmam.
*
Yani demem o ki...
Adamın bir usulsüzlüğü, bir hırsızlığı, bir yolsuzluğu var mı, sen ondan haber ver bana, bırak giydiği gömleği, taktığı atkıyı.
SON GÜNLERDE YILDIZI PARLAYAN ÜÇ BAKAN
MEHMET ERSOY
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI
AKM’NİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜNÜ ORTAYA ÇIKARDI
ATATÜRK Kültür Merkezi, son günlerde hükümetin attığı en güzel, en etkili ve en anlamlı adımlardan biri oldu. Ve Türkiye’de uzun süredir olmayan bir şey oldu: Hemen her kesim, AKM’de birleşti. Herkes “Çok güzel oldu, yapanların eline sağlık” dedi. AKM’nin birleştirici gücünü ortaya çıkaran isim ise projeyi çok kısa bir süre içinde tamamlayan Bakan Ersoy oldu. Bakan Ersoy, ayrıca 14 günlük Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’yle İstanbul’u müthiş bir kültür kentine çevirdi. Son dönemde kendisinin yıldızını parlatan olgular bunlar.
MAHMUT ÖZER
MİLLİ EĞİTİM BAKANI
MESLEK EĞİTİMİNİ BEKA SORUNU OLARAK GÖRDÜ
“BEN reform yapmayacağım” dedi, benden aldı bir puan. “Müfredatı sil baştan değiştiriyoruz” demedi, benden aldı bir puan daha. Radikal, köktenci bir tutum izlemedi, benden aldı bir puan daha... Peki ne yaptı? Pratiğe yoğunlaştı. Üç ana soruna odaklandı: Öğretmen kalitesinin artması, eğitimde fırsat eşitliği ve meslek eğitimi. Hepsiyle ilgili somut adımlar atmaya başladı. En somut adımları ise meslek eğitimi alanında attı. Fabrikalara, işyerlerine, otellere meslek liseleri açtı, açıyor. Son dönemde kendisinin yıldızını parlatan olgular bunlar.
ADİL KARAİSMAİLOĞLU
ULAŞTIRMA BAKANI
ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ’NÜ VAKTİNDEN ERKEN BİTİRDİ
İSTANBUL Boğazı’nda üç köprü var. Üçünün yapımı da memleket çapında büyük olay oldu malum. Çanakkale Köprüsü ise büyüklük ve uzunluk açısından İstanbul Boğazı’ndaki üç köprüye bedel bir köprü. Fotoğraflarına bakıyoruz: Bir sanat eseri gibi pırıl pırıl parlıyor. Vaktinden önce de bitiyor köprü... Bu büyük projenin aksamadan yol almasının arkasındaki isim Bakan Karaismailoğlu’dur. Her fırsatta gitti, her aşamada kontrol etti. Bu arada “Yap / İşlet / Devret” modeliyle ilgili tartışmalara da gayet özgüvenli bir şekilde girmesi dikkat çekti. Son dönemde kendisinin yıldızını parlatan olgular bunlar.
Z KUŞAĞI GENELLEMESİ
OKAN Bayülgen, Z kuşağı güzellemesi yapmamış.
Peki ne yapmış?
Z kuşağı kötülemesi yapmış.
*
Kim Z kuşağı üzerine bir şeyler söylüyorsa...
Söylenenleri lütfen şu iki hüküm çerçevesinde değerlendirin:
*
- HÜKÜM BİR: Z kuşağı üzerine yapılan... Olumlu genellemelerin tümü yanlıştır.
*
- HÜKÜM İKİ: Z kuşağı üzerine yapılan... Olumsuz genellemelerin tümü yanlıştır.
*
Yani demem o ki...
Siz siz olun...
Z kuşağı üzerine genelleme yapmayanlara kulak verin.
SAN SEBASTİAN
CHEESECAKE denilen olguya bir türlü ısınamadım.
“Türkiye’de iyi yapamıyorlar, dışarıda yiyeceksin azizim” dediler.
Dışarıda denedim.
Yine olmadı.
*
Şimdi de cheesecake denilen olgunun San Sebastian versiyonu popüler hale gelmiş.
*
Bir deneyeyim, belki bunu severim dedim. Denedim. Yok, yine olmadı.
*
“Türkiye’de iyi yapamıyorlar, dışarıda yiyeceksin azizim” dediler, kur biraz insin gidip deneyeceğim ama pek de umudum yok yani.
MİLLET İTTİFAKI ADAY BAROMETRESİ
- KEMAL KILIÇDAROĞLU: Yüzde 50
- EKREM İMAMOĞLU: Yüzde 35
- MANSUR YAVAŞ: Yüzde 15
