Parola: Katarlılar... İşareti: Satacaklar

- Önüne arkasına bakmadan kesin iman eden.

- Herhangi bir kanıta, belgeye zerre ihtiyaç duymayan.

- “Kesin doğrudur abi” demeye yatkın olan.

Bir müşteri kitlesi oluştu.

*

Siyaset erbabı da işte bu müşteri kitlesini fark etmiş durumda.

Bu yüzden de artık olur olmaz her bağlamda “Katarlılara satacaklar” iddiasını, küt diye devreye sokuyorlar.

İşte bakın:

En son Atatürk Havaalanı tartışması da “Katarlılara satacaklar” noktasına gelip dayandı.

*

Neymiş? Şuymuş:

*

İktidar, yeni yaptığı İstanbul Havaalanı’nı Katarlılara satacakmış. Ancak Katarlılar, İstanbul’da rakip bir havaalanının varlığı nedeniyle rahatsız oluyorlarmış. Bu rahatsızlık nedeniyle satış gerçekleşmeyebilirmiş. İşte bu yüzden Atatürk Havaalanı, iktidar tarafından devreden çıkarılıyormuş.

*

CHP yönetimi bunu diyor.

İYİ Parti yönetimi de CHP’nin arkasından bunu diyor.

*

Delil var mı? Yok. Belge var mı? Yok. Dayanak var mı? Yok.

Peki ne var?

Sadece ve sadece “Katarlılara satılacak” cümlesinin bazı bünyelerde yarattığı inanılmaz alerji var.

*

Bu öyle büyük bir alerji ki...

“Abi satmayacaklarmış, adamlar yalanlıyor” dediğinizde... “Saf olma birader. Bakma onların öyle dediklerine. Satacaklar, satacaklar” diye cevap veriliyor.

*

Sonuç olarak benim gördüğüm şudur:

*

“Katarlılara satılacak” iddiasına yoğun bir müşteri talebi var. Bunu gören siyaset erbabı da bu talebe yönelik bir arz sunuyor.

Yani ülkemizde arz / talep dengesinin en iyi korunduğu alan, “Katarlılara satılacak” alanıdır.

FAKAT ŞU İKİ ŞEYİ NE YAPACAĞIZ?

BİR: AK Parti iktidarı süresince Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin yüzde 69’u Avrupa’dan, yüzde 7’si de içinde Katar’ın da olduğu Körfez’den gelmiş. Bunu ne yapacağız?

*

İKİ: Katar’dan yabancı sermayenin gelmesine alerji duymak meşruysa... İngiliz’in, Fransız’ın, Alman’ın falan Katar’dan ülkelerine sermaye gelsin diye attıkları kırk taklayı ne yapacağız?

GİBİ DİZİSİ

- İyi düşünülmüş esprilerine kıkır kıkır gülüyorsun.

*

- İstanbul’un keşmekeşine egemen olmasına bayılıyorsun.

*

- Abartısız oyunculukların inandırıcılığına hayran kalıyorsun.

*

- Zekice yazılmış senaryosuna kendini kaptırıp gidiyorsun.

*

- Feyyaz Yiğit’in yüz ifadesindeki değişimlere bile gülüyorsun.

*

- Özgünlüğüne, yaratıcılığına, farklılığına şapka çıkarıyorsun.

EMPATİYİ İSVEÇ’LE DEĞİL TÜRKİYE’YLE YAPMALISIN

İYİ Parti’nin uluslararası ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan’ın bir paylaşımını gördüm.

Şöyle diyor:

*

“Geçen sene İsveç’ten ülkemize 175 bin 846, Finlandiya’dan 29 bin 723 turist gelmiş. Sizce bu sene İsveç ve Finlandiya’dan kaç turist gelir?”

*

Aynı zamanda emekli büyükelçi olan Ahmet Erozan’ın, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda yaptığı başka paylaşımları da okudum.

*

Hepsinden çıkardığım genel sonuç şu:

*

Ahmet Erozan’da çok gelişmiş bir empati duygusu var. Ancak empatiyi büyük ölçüde İsveç ve Finlandiya için yapıyor. Keşke gelişmiş empati duygusunun yönünü biraz da Türkiye’ye çevirse.

MUHALEFET GÜNDEMİ DEĞİŞTİRİYOR HAHAHA

MUHALEFETİN gündeminde son on gündür neler var?

*

- Canan Kaftancıoğlu’nun aldığı ceza.

*

- Atatürk Havalimanı konusu.

*

 - SADAT meselesi.

*

Bunları ana gündem maddeleri haline getirmiş durumda muhalefetimiz.

*

Dış politikadaki önemli gelişmelere değinmek bile istemiyorlar, tamam, onu anladık. Peki ya ekonomi? Onu da resmen unutturmayı başarmış durumdalar.

*

“Türkiye’de şu anda esas ana muhalefet partisi ekonomidir” deniliyor ya...

Sanırım muhalefet, bu yaklaşımı fazlasıyla ciddiye almış durumda.

“Nasıl olsa ekonomi partisi, o alanda muhalefetini yapıyor” diye düşünüyorlar.

*

Bunlar var ya bunlar.

Yemin ederim Erşan Kuneri’den bile daha komikler.

MECLİS’TE AYNUR DOĞAN DAYANIŞMASI

CHP’nin sesi güzel, Meclis’te türkü söylemekten çekinmeyen bir milletvekili var: Nurhayat Altaca Kayışoğlu.

*

Nurhayat Hanım, Derince Belediyesi tarafından konseri iptal edilen Aynur Doğan’la dayanışmak için “Dar Hejiroke” türküsünü söylemiş.

*

Türküyü söyledikten sonra da...

AK Parti ve CHP sıralarından alkışlar yükselmiş.

*

Aynur Doğan’la ilgili girişime bundan daha iyi cevap verilemezdi. Bravo Nurhayat Hanım. Elleriniz dert görmesin alkışlayan CHP ve AK Partili vekiller.