Paylaş
Kadına yönelik şiddeti engelleyen yasa için “Kırmızı çizgimizdir” dedi.
*
Vay efendim sen misin bunu diyen?
Erkek bakış açısıyla olayları yorumlayan bazı dindar kanaat önderi tipler, hemen saldırıya geçtiler.
Acımasızca. Vicdansızca. Hunharca.
*
Aynı cümleyi bazı AK Partili erkek milletvekilleri de söylemişti.
Onlara seslerini çıkaramayan bu tipler, bütün hınçlarını Özlem Zengin’den çıkarmaya çalıştılar.
Vurdukça vurdular.
Linçledikçe linçlediler.
*
Kadına şiddeti engelleyen yasa var.
Ama buna rağmen kadınlar...
Balkonlardan atılarak katlediliyorlar. Sokak ortasında dövülüyorlar. Boşanmak istedikleri için kocaları tarafından öldürülüyorlar.
*
Böyle bir ortamda ne yapsaydı Özlem Zengin?
Kadına yönelik şiddeti engelleyen yasa için...
“Kadınları katleden canilerin önündeki tüm pürüzlerin ortadan kaldırılması şahane olur. Bu yasa kaldırılmalıdır” mı deseydi?
*
Ayrıca nedir bu Özlem Zengin öfkesi?
*
Erkek egemen bakış açısına sahip dindar kanaat önderi bu tipler, kendilerinden farklı düşünen AK Partili erkek milletvekillerine karşı alabildiğine anlayış sergilerken...
Kendilerinden farklı düşünen Özlem Zengin’e karşı neden bu denli gaddarlar?
*
Yoksa bu tiplerin hülyalarında...
“Sürekli tasdikleyen, asla itiraz etmeyen, etliye sütlüye karışmayan, sesini pek çıkarmayan, farklı düşünmeyi aklından bile geçirmeyen” bir kadın tipi var da...
Özlem Zengin, bu tipe mi uymuyor?
*
Bu tiplere kötü bir haberim var:
*
Geçti o günler.
Hülyalarınızı süsleyen o suskun kadın tipine, artık kendi evlerinizde bile rastlayamazsınız.
Unutmayın: Özlem Zengin yalnız değildir.
MUHARREM İNCE’NİN İNCE ÇİZGİSİ
“Millet İttifakı’na geçiyorum” dediği anda...
- Yaşa!
- Şak şak!
- İşte budur!
- Aslan Muharrem...
- Helal olsun!
*
“Millet İttifakı’na geçmiyorum” dediği anda...
- Yuh!
- Senin ne olduğun belliydi zaten!
- Açın eski dosyalarını!
- Saray’ın adamı!
- Yandaş!
- Kaç para aldın?
SEVERİM
- Ben komedyenin, politik taraf olmamayı seçenini...
- Ben oyuncunun, adaylardan herhangi birine yaslanmayanını...
- Ben futbolcunun, tarafsız kalmaya özen gösterenini...
- Ben gazetecinin, seçimi savaşa çevirmeyenini...
- Ben şarkıcının, politikadan uzak duranını...
- Ben İbrahim Tatlıses’in, “Bu seçimde aday olmayacağım” diyenini...
SEVERİM.
ERDOĞAN MİTİNG YAPMAYACAK MI?
BU seçim döneminde....
Erdoğan’ın miting yapmayacağı söyleniyor.
*
Eğer bu bilgi doğruysa...
Stratejilerin en kötüsüdür bu.
Taktiklerin en isabetsizidir bu.
*
Erdoğan’ın miting yapmadan kampanya yürütmesi...
- Kambersiz düğün yapmak gibidir.
- Şarjsız telefonla konuşmaya çalışmak gibidir.
- En büyük kozu, masaya sürmemek gibidir.
- Karşı tarafa muazzam bir armağan vermek gibidir.
- Dikiz aynasız araba kullanmak gibidir.
- Ödül mamasız kalmış Sekter gibidir.
AK PARTİ TARAFTARLARININ YAPTIKLARI VAHİM YANLIŞLAR
- Kendilerini anlatmak yerine sürekli karşı tarafla uğraşmak.
*
- Ortadaki seçmeni etkilemek yerine karşı tarafın fanatikleriyle kavgaya tutuşmak.
*
- Kendilerinin nasıl kazacağına odaklanmak yerine karşı tarafın nasıl kaybedeceğine odaklanmak.
*
- Özgüvenli bir duruş sergilemek yerine karşı tarafın ihtilaflarına yüklenmek.
YÜZ BİN İMZA TOPLAMAK İÇİN YOLA ÇIKTI
İKİ sene önce Hakan Bayrakçı tanıştırmıştı beni Yakup Türkal’la. “Bak, bu arkadaş bağımsız aday olacak” demişti. İlk tepkim şu olmuştu: “Bunca kutuplaşmış bir ülkede hiç şansı yok.”
*
Yakup Türkal, vazgeçmemiş. Resmen aday. Yüz bin imza toplamaya kararlı. Yüz bin imza toplamak, öyle kolay iş değil. Önümüzdeki çarşambadan pazartesiye kadar süre var. İmza verecek olanların İlçe Seçim Kurulları’na gitmeleri gerekiyor.
*
Yakup Türkal, daha önce siyasete girmemiş. Kırşehirli. Tarım, inşaat ve botanik işleriyle uğraşıyor. “İki tarafa da yakın hissetmiyorum kendimi” diyor. “Kavgalar yarışıyor, projeler yarışsın istiyorum” diyor. Amacını soruyorum. “Bağımsız bir ruhla bağımsız bir hareket başlatmak istiyorum” diyor. “İşiniz zor” diyorum. “İlk gün 30 bin imzayı bulursam yüz bin imzayı yakalarım” diyor. Yüz bin imzayı toplayabilirse partileşmeyi düşünebileceğini söylüyor.
*
Türkiye, şu anda politik açıdan anormal bir ülke. Bu tür girişimlerin şansı, ancak Türkiye normalleşirse olabilir. Benim kanaatim bu.
BAĞIŞ HAVASI ATIP ARAZİ OLMAK
TELEVİZYONA bağlanıyor.
“Şu kadar para bağışlıyorum” diyor.
Sonra parayı vermeyip arazi oluyor.
*
Şu yeryüzünde en utanılası üçkâğıt, en rezil dolandırıcılık, en kepaze aldatma bu olmalı.
*
Şovunu yapıp gereğini yapmayan bu tipler, teşhis edilmeli...
Paylaş