Paylaş
1- BOZTEPE’DE KAHVE İÇMEK
Bir Ordu türküsü şöyle der: “Boztepe’ye çıkmalı / Şu Ordu’ya bakmalı / Böyle güzel kızları / Saz çalıp oynatmalı.” Ordu’ya gidip de türkünün birinci bölümündeki tavsiyeyi yerine getirmemek olmazdı. Boztepe’ye çıktım. Ordu’ya baktım. Mis gibi bir Türk kahvesi içtim.
2- ORDU PİDESİ YEMEK
Ordu pidesi diye bir olgudan söz edilince... “Karadeniz’de her ilin kendine özgü bir pidesi var anladığım kadarıyla” diye düşündüm. İddialı bir pide beklemiyordum doğrusu. Çünkü “Ordu pidesi” diye bir pide Türkiye çapında meşhur değildi. Beklenti çıtamı düşürdüğümden mi bilmiyorum ama yiyince... “Ordu’ya gelip de bu pideden yemeyen Ordu’ya geldim demesin” diye bir özlü söz söyledim. Bu arada “Ordu tostu” diye bir tost var, Ayvalık tostuyla yarışır.
3- VAPUR TURU YAPMAK
Bir zamanlar İstanbul’da hizmet veren ihtiyar bir vapuru Ordu’ya getirmişler. Allayıp süslemişler. Gün içinde sürekli sahil turu atılıyor bu vapurla. Sürprizi şu: Belediyeye bağlı mektepli bir müzik ekibi, şahane müzikler yapıyor vapurda. Kasma yok. Eğlence dorukta.
4- CAM ATÖLYESİNDE VAKİT GEÇİRMEK
Ordu Belediye Başkanı Hilmi Güler, Ordu’yu camın ince ince işlendiği bir yer yapmak amacında. Bunun için atölyeler kurmuş. Buralarda biraz vakit geçirdiğinizde kendinizi Venedik’in Murano adasında gibi hissediyorsunuz. Harika dekoratif ürünler ortaya çıkıyor bu atölyelerden.
5- ÇİKOLATACIYA UĞRAMAK
Başkan Güler, fındık ve kakaonun buluştuğu çikolata işine de el atmış. Ordu’ya özgü bir çikolata markası oluşturmuş. Ordu’da üretilen bu çikolatalar gerçekten enfesti. Hararetle tavsiye ediyorum. Nasıl üretildiklerini de gözümle gördüm. Yan yollara hiç sapılmıyor, ne gerekiyorsa hakkı veriliyor.
6- FINDIKLA HAŞİR NEŞİR OLMAK
Ordu demek fındık demek. Fındık, şehrin her şeyi... Fındık toplama zamanı, Ordu’da hayat duruyor. Çünkü Ordu’da herkesin büyük ya da küçük fındık bahçesi var. Ayrıca fındık, şehrin her yerinde. Bir dükkândan mis gibi kavrulmuş fındık kokusu geldi. O kokuyu alıp da o dükkâna dalmamak imkânsız.
7- TELEFERİKLE TEPEYE ÇIKMAK
Bir teleferik mekanizması kurulmuş Ordu’da. Vızır vızır işliyor. Turistik faaliyetler için Ordu’ya gelip de teleferiğe kayıtsız kalmak mümkün değil. Ordu’ya şöyle bir yukarıdan bakmak için ben de atladım teleferiğe. Güzelim Ordu’ya şöyle bir yukarıdan baktım. İndiğimde mutluydum.
8- ŞIKIR ŞIKIR CADDEDE TUR ATMAK
Ordu Belediye Başkanı Hilmi Güler, Ordu’ya şahane bir cadde kazandırmış: Sırrıpaşa Caddesi. Şıkır şıkır, janjanlı bir cadde çıkmış ortaya. Bir örnek tabelalar, harika bir zemin ve güzel cephe. Takım elbise kravatla çıkılacak cinsten bir cadde. Üstelik cıvıl cıvıl. Caddenin eski halinin fotoğraflarını görünce yapılanın kıymetini daha iyi kavradım. Ordu’da yaşasam akşamüzerileri bu caddede turlamaktan beni kimse alıkoyamaz.
9- ORDU YAYLALARINA ÇIKMAK
Ordu yaylalarını şöyle tarif edebilirim: Uçsuz bucaksız yeşillikler, irili ufaklı şelaleler, muhteşem doğal göller. Bir özelliği daha var bu yaylaların: Hunharca kullanılmamış, inşaatlara açılmamış, hoyratlıklara maruz kalmamış. Yani korunmuş. Ordu Belediyesi, bu yaylalara gözü gibi bakıyor.
10- HİLMİ GÜLER’LE ANILARA YOLCULUK
Herkes fırsat bulur mu bilmiyorum ama Ordu’ya gelip de Hilmi Güler’le muhabbet etmemek olmaz. Yüklü bir özgeçmişi var Hilmi Bey’in. Çok kritik görevlerde yer almış. Savunma sanayisinin emekleme döneminde esaslı hizmetler vermiş. Enerji Bakanlığı’nı hepimiz hatırlıyoruz, uzun süre bu görevde yer aldı. Çok önemli projelere o dönemde imza attı. Hilmi Güler’in anılarını dinlemek, Ordu’da yapılacak en güzel 10 şeyden biri. En azından benim için öyle oldu.
BİLMİYORDUM ÖĞRENDİM
- Ordu denilince aklıma sadece “Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa” türküsü gelirdi. Oysa ne çok Ordu türküsü varmış. Hepsini dinledim. Çoğunu sevdim.
- Karadeniz denilince akla horon gelir. Ordu’da horon yok. Topuk hareketlerine dayalı çok estetik bir oyun tarzları var. Horona alabildiğine uzak bir tarz.
- Ege’nin otlarını biliyoruz. Ordu’nun otlarını nedense bilmiyoruz. Oysa şahane otları var Ordu’nun. İsimleri de pek matrak: Sakarca, melocan, kaldirik, hoşkıran...
- İstanbul’da Sivas’tan sonra en çok Ordulular bulunuyormuş. İstanbul’a aday olacak olanlar, genellikle soluğu Ordu’da alırmış. İmamoğlu mesela...
- Numan Kurtulmuş, Seyit Torun, Ertuğrul Günay, İdris Naim Şahin, Cemal Enginyurt... Hepsi Ordulu. AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da Ordulu.
- Bir barış ve huzur şehri Ordu. Asayiş olayları yok. Sahilde gece yarısı kadınlar tek başlarına dolaşabiliyor. Gerilim, şiddet yok. Farklı yaşam tarzları barış içinde bir arada yaşıyor.
- Karadeniz’in hırçınlığı yok Ordu’da. İnsanları sakin. Yavaş konuşuyorlar. Şehirde hayat yavaş. İzmir gibi. Karadeniz’in İzmir’i diyebiliriz Ordu’ya.
ORDU SAHİLİNDE ÖRNEK YIKIM
ORDU sahilinde üç bloklu gökdelene ruhsat verilmiş. Binaların yapımına başlanmış. Bloklar sahilde yükselmiş. Kentin silüetini bozan bu binalar, hukuksuz biçimde yapılmış.
*
Belediye Başkanı Hilmi Güler, iş başına gelir gelmez binaları mühürlemiş.
Ardından da mahkeme kararıyla 12 kata yükselen binalar yıkılmış.
Gökdelen yapılacak yere Ordu’nun en güzel parkı yapılmış.
*
Henüz açılışı yapılmayan parkı gezdim.
Gördüğüm en güzel parklardan biri. Kapalı alanlar var. Ama öyle şahane bir mimari stili uygulanmış ki kapalı alanları fark etmiyorsunuz bile.
*
Ordu’da gerçekleşen bu gökdelen yıkımı, Karadeniz’in diğer kentlerine örnek olsun. Hatta İstanbul’a bile.
Paylaş