Paylaş
FURKANCILARI ANLAMIYORUM
Ne istiyorlar, dertleri nedir falan... Bilmiyorum. Çünkü bu grubun lideri Alparslan Kuytul denilen şahıs, çok çelişkili bir şahıs... Dinliyorum videolarını. Bazen “Helal olsun” diyorum. Bazen de “Yok artık, çok saçma bu” diyorum. Fakat bir ortak tema, bir ortak anlatı, bir ortak yaklaşım göremiyorum. Hemen söyleyeyim: “Furkancılar” ya da “Kuytulcular” denilen grupla ilgili bu düşüncelerimin, onların Adana’da maruz kaldıkları orantısız güçle uzaktan yakından alakası yok.
*
ÖZELEŞTİRİLER, ÖZELEŞTİRİLER
İLK özeleştiri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi. Henüz tepkiler ayyuka çıkmamışken “Yanlış oldu” dedi Bakan Soylu. Sonra AK Parti’nin çeşitli kademelerinde görev alan isimler, olaya karşı çıktılar. En son AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Orantısız güç kabul edilemez” diyerek son noktayı koydu. Bu tepkiler kıymetli. Artık burnundan kıl aldırmayan, asla hata kabul etmeyen anlayıştan uzaklaşılıyor. Bu iyi.
*
‘ORANTISIZ GÜÇ’ÜN RESMİ
“BANA orantısız gücün resmini çizebilir misin Abidin?” diye sorsalar... Hemen “Yapılmışı var” derim ve Adana’da polisin “Furkancılar” ya da “Kuytulcular” denilen gruba yönelik olarak tutumunun görüntülerini ortaya koyarım. Gerçekten de Adana’daki olay, “Orantısız güç nedir?” sorusunun cevabı gibi. Polis okullarında ders diye okutulur yani. Anlamadığım şey ise şu: Nasıl oldu da polis bu derece çileden çıktı? Biliyorum, polisin çileden çıkma lüksü yok. Ama yine de merak ediyorum.
*
BAŞÖRTÜLÜ POLİS OLAYI
ADANA’da başörtülü polis, başörtülü eylemciyi copladı ya... En büyük tatava buradan çıktı. Şaşıranlar oldu, “Olmaz böyle şey” diyenler çıktı. “Başörtülü başörtülüye bunu yapar mı?” diyenlere bile rastladım. Bu yaklaşımdakiler, zihinlerinde “başörtülü polis”i normal polisten farklı bir figür olarak kodluyorlar. Böyle bir kodlama, çok yanlış bir kodlamadır. Olay nettir: Başörtülü polis, başı açık polis yoktur. Vatandaş da vatandaştır. Başörtülü vatandaş, başı açık vatandaş yoktur. Ben olaya böyle bakarım. Bu olayda odaklandığım tek husus var: Vatandaşa uygulanan orantısız güç... Gerisi boştur.
RUSYA YENİLİRSE
- Muhammed Ali, rakibini devirmiş gibi sevineceğim.
*
- Amerika Vietnam’da batağa saplanmış gibi mutlu olacağım.
*
- Maradona gol atmış gibi havalara zıplayacağım.
*
- Münir Özkul, zalim beye saydırmış gibi hissedeceğim.
*
- Öksüze kaftan giydirilmiş gibi mesut olacağım.
ERMAN TOROĞLU’NUN YENİ İMAJINA DAİR
ÇENEDE hafif sakal, saçlarda belirli oranda bir gürleşme, saç boyasının kıvamını arttırma ve kulakta küpe.
Erman Toroğlu’nun yeni imajı bu.
*
Hükmümü veriyorum:
*
Eski hali daha iyiydi ama bu hali daha dinamik görünmesine yol açmış.
YOZGAT / TUNCELİ KARDEŞLİĞİ
TUNCELİ Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun yolu Yozgat’tan geçmiş.
Hemen Yozgat’ın işinsanlarından Zafer Özışık, koşup Maçoğlu’na hoş geldin demiş ve bir güzel ağırlamış.
*
Maçoğlu, Yozgat’ı övmüş. Zafer Bey, Tunceli’yi övmüş.
*
Bir sıcaklık, bir dostluk havası...
*
Haberi, Yozgat’ın yerel gazetesi Çamlık’ta görünce...
İçim ısındı valla.
Helal olsun hemşerilerime.
TUNCAY ÖZKAN’IN DEMİRTAŞ’I ÖVMESİ
HDP’nin oylarına talipler ya...
HDP oylarını almak, bir numaralı hedefleri ya...
İşte bu nedenle...
CHP’li Tuncay Özkan, pervasız bir şekilde Selahattin Demirtaş’ı övüyor, övebiliyor.
*
Tabandan kim buna tepki gösterse...
Tuncay Özkan’ın vereceği cevap şu olacaktır:
*
“Sus, sus. Sesini çıkarma. Tayyip Erdoğan’ı yeneceğiz. HDP oylarına ihtiyacımız var. Ben onun için böyle konuşuyorum. Hiç sesini çıkarma.”
*
Bu büyülü cümle, yükselebilecek tüm tepkilerin önünü anında kesecektir.
*
Böyle bir denklem var yani.
Ve bu denklemin hem Tuncay Özkan hem de CHP tabanı acayip farkında.
Paylaş