Paylaş
Küçücük bir çocuktum.
İstanbul’da bir Kuran kursunda okuyordum.
O sırada yapılan küçük çapta bir İslamcı gösteriye tanık olmuştum.
Gösteride en heyecanla atılan slogan şuydu:
“Zincirler kırılsın/Ayasofya açılsın.”
*
Sonra Necip Fazıl’ı okumaya başladım.
Fark ettim ki...
Necip Fazıl’ın üzerinde en çok durduğu konulardan biriydi Ayasofya.
Ayasofya’ya öyle bir anlam yüklüyordu ki Necip Fazıl...
Sanki Ayasofya müzeden camiye çevrilse, tarihsel yenilgilerimizin tümü zaferle sonuçlanmış olacaktı.
*
Necip Fazıl’ın bu tür anlatılarıyla büyümüş nesiller...
Ayasofya’nın müzeye çevrilmesini ihanetin sembolü, Ayasofya’nın camiye çevrilmesini ise milletin ruh köküne dönüşünün sembolü olarak görüyorlar.
*
Ayasofya deyip de geçmeyin...
Geniş sağ, mütedeyyin, muhafazakâr kesimler...
- Yıllardır Ayasofya için yazılan “Mahzun Mabet” kitaplarını okudular.
- Yıllardır Ayasofya için bestelenen marşları söylediler.
- Yıllardır “Ayasofya fatihini bekliyor” diye büyük cümleler kurdular.
*
86 yıl önce müzeye çevrildi Ayasofya...
Ve bu 86 yıl boyunca...
Ayasofya üzerinden popüler bir siyasi söylem doğdu... Ayasofya üzerinden tarihsel yenilgilerden çıkma hayalleri kuruldu... Ayasofya üzerinden bir var oluş öyküsü yazıldı...
*
“Oy hesabı için Ayasofya’yı gündeme getiriyorlar, Ayasofya da Ayasofya diye tutturuyorlar, ne varmış bu Ayasofya’da” falan diyorsun ya...
Bunu demeden önce...
Aç bir bak. Azıcık oku. Nedenini anlamaya çalış. 86 yıllık anlatıya iki dakikacık vakit. Yani birazcık da olsa anlamaya çalış.
*
Sonra yine ne istiyorsan onu söyle!
*
“Hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır” tiplerden olma yani.
AKŞAM 20.00’DEN SABAH 10.00’A KADAR SORULARI
65 yaş üstünün akşam 20.00’den sabah 10.00’a kadar sokağa çıkması yasak.
Kararı öğrendiğim andan itibaren kafamda deli sorular var.
*
Şu tür sorular:
*
Ne yani? Hava kararınca olaylara mı karışacaklar? Ne yani? Maksat partilemelerini mi engellemek? Ne yani? Âlemlere mi akacaklar? Ne yani? Yatsıya gidemeyecekler mi?
KEMAL BEY CESUR AMA FAZLA DA CESUR DEĞİL
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iki HDP’linin milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili olarak şöyle dedi:
*
“Dosyalarının içeriğini bilmiyorum ama iki HDP’liye yapılan hukuksuzdur, haksızlıktır.”
*
Açıklamasını analiz edelim Kemal Bey’in:
*
- “Dosyalarının içeriğini bilmiyorum” diyerek... Önce kendisini enfes bir biçimde garantiye alıyor.
*
- Ardından “Yapılan hukuksuzdur, haksızdır” diyerek... İki HDP’liye sahip çıkacak kadar cesur olduğunu kanıtlıyor.
*
Kemal Bey cesur ama fazla cesur değil.
Eğer fazla cesur olsa...
Şöyle demekten çekinmezdi:
“Dosyalarının içeriğini biliyorum... İki HDP’liye yapılan hukuksuzdur, haksızdır.”
*
Bu kadarı HDP’yi keser mi acaba?
Orasına da HDP karar versin.
MECLİS’TE ŞİDDET BİTMEZ
ÇÜNKÜ son zamanlarda Meclis’te şiddetin başaktörlerine...
“Eline sağlık yiğidim... Yaman dövdün... Kralsın...” falan diye goygoy yapma âdeti çıktı.
*
Bu terk edilmeden Meclis’te şiddet bitmez.
NUSRET ARTIK KÜRESEL AKTÖR
- Bu nedenle... Yerel tepkileri pek sallamıyor.
- Bu nedenle... Türkiye’de bir kesimin gözünde nefret objesi haline gelmiş olmayı pek umursamıyor.
- Bu nedenle... Zerre kadar geri adım atmıyor, hatta üstüne üstüne gidiyor.
- Bu nedenle... “Edirne’den öte de benim yurdum ağalar, siz ne derseniz deyin” havasında.
- Bu nedenle... Dubai kadar büyük bir özgüvene sahip...
2020 İNSAN OLSAYDI DEMET EVGAR OLURDU
DEMET Evgar’ın bir gün içinde başına şunlar gelmiş:
*
Önce dudağını arı sokmuş. 15 dakika sonra merdivenlerden yuvarlanmış. Dudağını sokan arının içinde olduğu terliği giymiş. Arı, bu kez de ayağını sokmuş.
*
2020 ete kemiğe bürünüp insan olsaydı... Bir günde bütün bunları yaşayan Demet Evgar olurdu. Kesin.
‘EN’LERİM
- En iyi anlaştığım kişiler: Malatyalılar.
- En sevdiğim yiyecek: Patates.
- En hoşlandığım aktivite: Kafa bulmak.
- En sevmediğim üçlü: Güneş, kum, deniz.
- En sıkıldığım şey: Sağlık Bakanlığı pandemi rehberleri.
- En takdir ettiğim şahıs: Tayini çıktığında arkasından “Vali Baba” diye tezahürat yapılan vali.
- En şaşırdığım kombin: Elbiseyle uyumlu maske!
- En sevdiğim koku: Haşlanmış mısır kokusu.
- En merak ettiğim şey: Hafter yenilince kendisini yenilmiş hisseden var mıdır?
- En sevindiğim haber: Yağmur geliyor!
- En sevdiğim yaz meyveleri: Kayısı, kiraz, çilek üçlüsü.
- En sevdiğim film türü: Katili en sonda sürpriz çıkan cinayet filmleri...
- En sevdiğim şarkı: “Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın”...
- En haz duyduğum an: Gitmek istemediğim randevunun son anda iptal edildiğini öğrendiğim an.
- En şevke geldiğim durum: Esprimin anlaşılıp hakkının verilmesi...
Paylaş